Mala zarar verme - kamu malına zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13810 Esas 2015/3376 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13810
Karar No: 2015/3376
Karar Tarihi: 08.07.2015

Mala zarar verme - kamu malına zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13810 Esas 2015/3376 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir'de alkolün etkisi altında olan sanık, sokakta arkadaşıyla kavga ederken polisler tarafından Kabahatler Kanunu'na göre işlem yapılmak üzere merkeze götürüldü. Buradan ayrıldıktan sonra şikayetçiye ait işyerinin camına zarar vererek mala zarar verme suçu işledi. Hastaneye getirildiğinde burada da saldırgan eylemlerini sürdürdü ve acil servis içerisinde bulunan travma odasının camını kırdı. Bu şekilde kamu malına zarar verme ve mala zarar verme suçlarını işlediği iddia edildi. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edildi. Ancak temyiz incelemesi sonrasında hüküm bozuldu. Sanığın mala zarar verme suçu nedeniyle mahkumiyet hükmüne karşı yapılan temyiz reddedildi. Kamu malına zarar verme suçu nedeniyle verilen hüküm ise bozuldu ve duruşmada eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle geri gönderildi. Kararda yer alan kanun maddeleri; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 8/1. maddesi, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 317. ve 321. maddeleri dir.
23. Ceza Dairesi         2015/13810 E.  ,  2015/3376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mala zarar verme, kamu malına zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinde almış olduğu alkolün etkisi ile İzmir İli, ... İlçesi, 6295/1 nolu sokak üzerine arkadaşı ... ile kavga eden sanığın ihbar üzerine olay yerine intikal eden kolluk görevlileri tarafından hakkında Kabahatler Kanununa göre işlem yapılmak üzere ... Polis Merkezi Amirliğine götürüldüğü, burada hakkında Kabahatler Kanunu"nun 35. maddesine göre işlem yapılan sanığın polis merkezinden ayrılmasının müteakip polis merkezi karşısında bulunan şikâyetçi ...’e ait işyerinin camına yumruk atmak suretiyle zarar verdiği, bu eylemi sırasında kendisi de yaralanan sanığın kolluk görevlileri tarafından tedavi amaçlı ... Devlet Hastanesi Acil Polikliniği"ne getirildiği, sanığın burada da saldırgan eylemlerini sürdürdüğü ve acil servis içerisinde bulunan travma odasının camını yumruk atmak suretiyle kırdığı, sanığın bu şekilde üzerine atılı kamu malına zarar verme ve mala zarar verme suçlarını işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
    1-Sanık hakkında ..."e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
    Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    2-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,
    Sanığa atfedilen bu suçun doğrudan ya da olası kastla işlenebilen bir suç olduğu, bu suçun taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı, bu bilgiler ışığında somut olayın koşulları değerlendirildiğinde; sanığın aşamalardaki savunmalarında; “tedavi amaçlı hastanede bulunduğu sırada bir polis memuru tarafından yüzüne biber gazı sıkıldığını, bunun havliyle kollarını salladığını, bu sırada sağ elinin bulunduğu odanın pencere camına çarptığını ve camın kırıldığını, bu camı isteyerek kırmadığını, bu nedenle üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini” beyan ettiği, sanığın bu savunmasının tanıklar ..., ... ve ... tarafından da doğrulandığı, hastane camına zarar verilmesi olayı ile ilgili olarak tutulan ve içerisinde sanığın yumruk atmak suretiyle söz konusu cama zarar verdiğine ilişkin bilgiler yer alan 18/09/2011 tarih ve 02:30 saatli tutanak altında imzası bulunan ... isimli polis memurunun 04/10/2011 tarihli soruşturma ifadesinde; kendisinin sanığı hastaneye götüren ekip aracının şoförü olduğunu, cam kırılma olayının kendisinin aracı park ettiği sırada meydana geldiğini, kendisinin cam kırılma olayını bizzat görmediğini, bu olaydan sonradan haberdar olduğunu beyan ettiği, yine tanık olarak ... isimli polis memuru ile şikâyetçi sıfatıyla dinlenen ... isimli hastane çalışanının olay hakkında doğrudan görgüye bilgilerinin olmadığı anlaşılmakla; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından 18/09/2011 tarih ve 02.30 saatli tutanak altında isim ve imzası bulunan “Halil” isimli kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın ... Devlet Hastanesi Acil Polikliniği travma odasının camına zarar verdiği sırada kasıtla hakaret edip etmediğinin sanık kasıtla hareket etmiş ise sanığın kastının olası kast düzeyinde kalıp kalmadığının tespiti ile buna göre; sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten/lerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/07/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara