Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/31417 Esas 2022/19281 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarıyla suçlanan sanığın hükümleri bozuldu. Kararda, hakaret suçunun alenen işlenmesi nedeniyle birlikte işlenen diğer suçlarında basit yargılama usulüne tabi olmadığı belirtildi. Ancak, sanığın tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyet hükümlerinin yetersiz gerekçeyle kurulduğu, ayrıca tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulduğu ve sanığın savunma hakkının kısıtlandığı tespit edildi. Bu nedenlerle, hükümler bozuldu ve yargılamanın yenilenmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise TCK'nın 129. ve 326/2. maddeleri olarak belirtilmiştir.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama

KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre hakaret suçunun alenen işlenmesi nedeniyle birlikte işlenen tehdit ve kasten yaralama suçlarının da basit yargılama usulüne tabi olmadığı belirlenmekle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık hakkında katılan ...'a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi ve olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar ... ve ...'in tarafların karşılıklı olarak hakaret ettiklerini beyan edip tehditten bahsetmemeleri karşısında; sanık savunmasının katılan beyanına ne suretle üstün tutulduğu tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2) Sanık hakkında katılan ...'a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Olay hakkında görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar ... ve ...'in tarafların karşılıklı olarak hakaret ettiklerini beyan etmeleri karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK'nın 129. maddesindeki hükmün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
3) Sanık hakkında müştekiler ... ve ...'a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığın müştekilere yönelik söylediği iddia ve kabul edilen sözlerin içeriğinde, müştekilerin kendilerinin veya yakınlarının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahsetmemesi karşısında, tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
4) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Bozma kararı sanık lehine olsa dahi, bozmadan sonra yapılan yargılamada yerel mahkemece sanık, katılan ve varsa müdafi ve vekillerine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, duruşmadan haberdar olmaları sağlanmalıdır. Sanığa duruşma gününü bildirir davetiyeye ilişkin tebligatın duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek karar verileceğine dair meşruhat içermemesi karşısında; sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ...'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.