Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1284 Esas 2022/4676 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1284
Karar No: 2022/4676
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1284 Esas 2022/4676 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı yüklenici şirket ile arsa sahibi arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı bir tapu iptali ve tescil davasıdır. Dava, davalının arsa sahibine vermesi gereken bağımsız bölümü teslim etmediği iddiasıyla açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davayı reddetmiştir. Ancak temyiz sonucunda Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, sözleşmeden doğan edimleri yerine getirmeyen yüklenicinin, arsa sahibinin avans olarak verdiği tapuların iadesini isteyebileceğini belirterek, davayı kabul etmiş ve dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak, TMK'nın 1023. ve 1024. maddeleri özetlenmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2021/1284 E.  ,  2022/4676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DRC. MHK. : Iğdır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunad duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici ... Kent İnş...Ltd. Şti. arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi olan müvekkiline dört adet daire verileceğinin kararlaştırıldığını, davalının bu dairelerden üç tanesini teslim ettiğini, ancak müvekkiline isabet eden 4. kattaki güney doğu cepheli C blok 15 no.lu daireyi teslim etmediğini, bu daireyi vekalet yetkisini kötüye kullanarak, satış yetkisi olmadığı halde davalı ...’e sattığını ileri sürerek, anılan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin tapu siciline güvenerek iyiniyetle taşınmazı satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar davanın reddini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince, tapuda daireye ilişkin bir şerh bulunmadığı, davalı ...’nin bu dairenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında kime ait olacağını bilmesinin mümkün olmadığı, kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06.10.2020 tarih ve 2018/1770 Esas, 2020/985 Karar sayılı kararıyla, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesi halinde ayni hak kazanmasının mümkün olmadığı, arsa sahibinin avans olarak verdiği tapuların iadesini isteyebileceği, bu durumda, yükleniciden bağımsız bölüm devralan üçüncü kişinin iyiniyet iddiasının dinlenmeyeceği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    TMK'nın 1023. maddesinde tapu kütüğündeki kayda iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanımı halinde üçüncü kişinin bu kazanımının korunacağı, 1024. maddesinde ise yolsuz tescili bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı hususları düzenlenmiştir.
    Somut olayda, davacı ile davalı yüklenici şirket arasında düzenlenen 16.09.2014 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibine ait 27 ada 257 no.lu parsel ile yüklenici şirkete ait 27 ada 178 nolu parselin tevhidinden oluşacak yeni parsel üzerinde beş katlı bir bina inşa edileceği, arsa sahibine 4. kat güney doğu ve güney batı cephesinde iki daire, 3. kat güney doğu ve kuzey batı cephesinde iki daire olmak üzere dört daire verileceği kararlaştırılmış, aynı tarihte yüklenici şirket yetkilileri diğer davalılar ... ve ...’a taşınmazla ilgili tüm işlemleri yapmak üzere vekalet verilmiştir.
    Yüklenici şirket yetkilileri bu vekaletname ile tevhid işlemini tamamladıktan sonra tevhid sonucu oluşan 27 ada 260 no.lu parselden davalı ...’e 64/2301 oranında hisse devretmişler, akabinde yüklenici şirket yetkilileri ve aralarında davalı ...’in de bulunduğu yüklenici şirketten hisse devralan dava dışı diğer kişilerin katılımıyla 01.12.2015 tarihinde kat irtifakı tesis edilerek, davacı arsa sahibi adına üç adet daire, davalı ... adına da dava konusu C Blok 3. kat 15 no.lu daire tescil edilmiştir.
    Sözleşmeye konu bina inşaatının tamamlandığı, dairelerde ikamet edildiği, davacı arsa sahibine, dava konusu daire dışındaki diğer üç adet dairenin teslim edildiği ve davacı arsa sahibinin sözleşmeden dönme talebinin bulunmadığı anlaşılmış olup, sözleşmenin hukuken varlığını devam ettirmesine göre, avans olarak yükleniciye devredilen tapu payının arsa sahibine iadesi mümkün değildir. Tapu kaydında dava edilen bağımsız bölümün sözleşmeye göre arsa sahibine bırakılan bağımsız bölüm olduğuna dair bir şerh bulunmamaktadır. Davacı arsa sahibi, davalı ...’in, dava konusu bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerden olduğunu bildiğini ve yüklenici ile el ve işbirliği içerisinde, bu bağımsız bölümü devraldığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır.
    Bu durumda, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak ayni hak kazanan davalı ...’in kazanımının korunması gerekmekte olup, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle arsa sahibinin sözleşmeden dönmesi halinde avans olarak verilen tapuların iade edileceğine ve yükleniciden pay devralan üçüncü kişilerin iyiniyet iddialarının dinlenmeyeceğine ilişkin somut olayda uygulama yeri bulunmayan Yargıtay içtihatlarına dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm tesis doğru olmamış, kararın davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06.10.2020 tarih ve 2018/1770 Esas, 2020/985 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, davalı ... yararına BOZULMASINA, 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine, 6100 sayılı HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara