Esas No: 2020/15013
Karar No: 2022/19408
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/15013 Esas 2022/19408 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/15013 E. , 2022/19408 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edildi. Hakaret suçuna ilişkin cezada hükmün temyiz edilemez olduğu belirtilerek sanık lehine karar verildi. Ancak tehdit suçunda, sanığın sözlerinin tamamı değerlendirildiğinde tehdit olmadığı görüldü ve sanığın beraati yerine mahkumiyeti hatalı bulundu. Ayrıca hakaret suçunda adli para cezası verilmesine rağmen tehdit suçunda hapis cezası seçimi yapılmadığı için hükümler arasında çelişki oluştu. İlgili kanun maddeleri gözetilmediği için kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine izin verilmedi. Yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulandı. 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri, TCK’nın 50/1. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri, ile CMK’nın 251 vd. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık hakkında hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezasının nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...’un, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1) Sanığın katılana yönelik olarak söylediği kabul edilen sözlerin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, tehdit niteliğinde olmayıp şikayet hakkının kullanılması niteliğinde kalması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Kabule görede,
a) Sanık hakkında seçimlik ceza öngören hakaret suçundan kurulan hükümde adli para cezası tercih edilmesine rağmen tehdit suçundan kurulan hükümde yeterli olmayan gerekçe ile hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilmeyerek çelişki oluşturulması,
b) TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca “suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere” göre bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “verilen cezanın niteliği gereği” biçimindeki yerinde olmayan ve dosya kapsamı ile çelişen gerekçeyle, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
c) 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
d) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.