Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-173 Esas 2004/228 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/6-173
Karar No: 2004/228

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-173 Esas 2004/228 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2004/6-173 E., 2004/228 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/6-173 E., 2004/228 K.

  • BANKAYI ARACI KILMAK SURETİYLE DOLANDIRICILIK SUÇU
  • ÇEK SÖZLEŞMESİ
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 503 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 504 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 80 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanıklar Gıyasi Ç....... ve Süleyman S......"in;

    1- Yalçın Ö......."a yönelik eylem nedeniyle TCY.nın 79. maddesi yollamasıyla 345 ve 59. maddeleri ile 10"ar ay hapis cezasıyla,

    2-Tayfun T........"ya yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2"şer yıl ağır hapis, 504/3. maddeleri uyarınca 2"şer yıl ağır hapis ve 797.203.248 ağır para cezası ile;

    3- Kubilay M........"na yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2"şer yıl ağır hapis ve 504/3, 522 maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 12 gün ağır hapis ve 1.658.760.278 lira ağır para cezası ile,

    4- Efe M........"a (Adnan G.....) yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2"şer yıl ağır hapis, 504/3 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 12 gün ağır hapis ve 1.286.999.485 TL. ağır para cezası ile;

    5- E.... Pazarlama"ya (Selim Ş.......) yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1 ve 80. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 7.144.588.099 TL. ağır para cezası ile;

    6- Yüksel Karabaş"a yönelik eylemleri nedeniyle TCY.nın 503/1, 80 ve 522. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay 12 gün hapis ve 3.837.620.160 ağır para cezası ile;

    7- Emin T......."e yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1 ve 80. maddeleri ile 2 yıl 4 ay ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca, 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 2.698.300.000 ağır para cezası ile;

    8- İsmail Kıyman"a yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis,

    9-Emin Büyükönlü"ye yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi ile 2 yıl ağır hapis, 504/3. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis ve 540.000.000 ağır para cezası ile;

    10- Veysi İlhan"a yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1 ve 80. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca, 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 13.570.924.576 ağır para cezası ile;

    11- Suat İ......."ye (Ege Huzur Basım Dağıtım) yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1 ve 80. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 11.092.620.000 ağır para cezası ile;

    12- Muammer Coşkun"a yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis, 504/3, ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 2ay 12 gün ağır hapis ve 1.375.000.000 TL. ağır para cezası ile;

    13- Hes Kimya"ya (Mustafa Oğuzbaş) yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1 ve 80.maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 5.422.942.239 lira ağır para cezası ile;

    14- O.. Çadır"a (Ali Eryaz) yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca, 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 6.160.000.000 lira ağır para cezası ile;

    Sanık Gıyasi Ç......."nun,

    1- Abdülkerim Erentürk"e yönelik eylemlerinden, TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis 504/3 ve 80. maddeleri uyarınca , 2 yıl 4 ay ağır hapis ve 600.000.000 lira ağır para cezası ile;

    2- Mehmet AA......."ya yönelik eyleminden TCY.nın 503/1 ve 522.maddeleri uyarınca 6 ay hapis 60.000.000 lira ağır para cezası ile;

    3- B..... Gıda ve İhtiyaç"a (Yalçın Erdoğan) yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis, 504/3, 80 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay 24 gün ağır hapis ve 1.617.000.000 lira ağır para cezası ile;

    4- Niyazi C…

    ……."a yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis, 504/3 ve 522. maddeleri ile 2 yıl 2 ay 12 gün ağır hapis ve 1.958.000.000 lira ağır para cezası ile;

    5-K…

    …..Gıda Yücel B…

    ……"e yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1 ve 59. maddeleri ile 1 yıl 8 ay ağır hapis, 504/3 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay ağır hapis ve 377.438.503 lira ağır para cezası ile;

    6- S…

    ….. Cihat B…

    ……"a yönelik eylemlerinden TCY.nın 342/1. maddesi uyarınca 2 yıl ağır hapis, 504/3 ve 522, maddeleri ile 2 yıl 2 ay 12 gün ağır hapis ve 4.309.800.000 lira ağır para cezası ile;

    7- Süleyman Y…

    ……"a yönelik eyleminden TCY.nın 342/1 ve 59. maddeleri ile 1 yıl 8 ay ağır hapis, 504/3, 522 ve 59. maddeleri ile 1 yıl 10 ay ağır hapis ve 1.265.000.000 lira ağır para cezası ile;

    Cezalandırılmalarına;

    Sanıkların cezalarının TCY.nın 77/1 ve 75 maddeleri uyarınca içtiması ile sonuçta 36"şar (otuzaltışar) yıl ağır hapis ve sanıklardan Süleyman S......"in 55.584.958.085 lira, Gıyasi Ç......."nun ise 65.772.196.588 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, hükmolunan para cezalarının 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca birer ay ara ile 24 eşit taksitle ödenmek üzere taksitlendirilmesine, tutukluluk hallerinin devamına şikayetçiler Namık K…

    ……, Reşat U…

    …….., Murat A…

    …..ve Bilal K…

    ……"a yönelik eylemler ile İsmail K…

    ….."a yönelik dolandırıcılık, Yüksel K…

    ……"a yönelik sahtecilik suçlarından beraetlerine, sanıklar Mehmet C…

    ….., Ahmet A…

    ….., Ufuk B…

    ……, Cemal D…

    ……, Sevim Ö…

    ….. ve Avni Ö…

    …"nün beraetlerine ilişkin Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.5.2002 gün ve 303-173 sayılı hüküm, sanıklar Süleyman S...... ve Gıyasi Ç....... vekili ile sanık Süleyman S...... tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 17.4.2003 gün ve 19074-1703 sayı ile;

    "1- Sahte belgeler ve sahte isimlerle değişik bankalardan aldıkları çekleri kullanarak yakınanlardan mal alan sanıkların eylemlerinin ayrı ayrı TCY.nın 503/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, banka aracı kılındığından bahisle TCY.nın 504/3. maddesi ile uygulama yapılması,

    2- Yakınan Yalçın Ö......."dan 2 ayrı tarihte yatak alıp düzenleme yerleri bulunmayan 2 ayrı senet veren sanıkların eylemlerinin TCY.nın 79. maddesi yoluyla TCY.nın 503/1, 80 ve 522. maddelerine uyduğu düşünülmeden yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurul-ması,

    3- Yakınan Adnan G....."den alınan mal karşılığı verilen çekte alıcı olarak gözüken "Efe M........"ın gerçek veya tüzel kişi olmaması nedeniyle çekin unsurunun eksik olduğu bu sebeple eylemin TCY.nın 79. maddesi yoluyla TCY.nın 503/1. maddesine uyan suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,

    4- Kabule göre de;

    Yakınanlar Selim Ş......., Suat İ…

    ….. ve Mustafa O…

    ……"ın uğradıkları zarar miktarlarının yanlış hesap sonucu fazla hesaplanması,

    5- Suça konu çek asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konul-maması" isabetsizliklerinden bozulmuştur.

    (2), (3) ve (5) nolu bozma nedenleri ile kabule göre yapılan (4) nolu bozma nedeninin Selim Ş....... ve Mustafa O…

    ……. haklarındaki kısmına uyan Yerel Mahkeme, suç niteliği yönündeki (1) nolu bozma nedeni ile Suat İ…

    ….."ye yönelik eylemlerden dolayı kabule göre yapılan bozmaya 16.4.2004 gün ve 412/156 sayı ile;

    "Suat İ…

    ……"nin temsilcisi olduğu E…

    … Huzur Basım Dağıtım Ticaret A.Ş.de sanıklar tarafından 7 kez mal alındığı 28.06.2000 tarihli 600.000.000 TL, 13.07.2000 tarihli 370.000.000 TL, 30.07.2000 tarihli 2.068.000.000 TL, 23.07.2000 tarihli 1.250.000.000 TL, aynı tarihli ve 343.750.000 TL. tutarlı 5 ayrı çek ile 25.05.2000 tarihinde yapılan alışveriş nedeniyle, toplam 256.000.000 TL. tutarlı, 11 adet bono ve tarihi belirsiz mal alışı nedeniyle düzenlenmiş toplam 154.350.000 TL. tutarlı, 9 adet bono olmak üzere toplam 5.042.100.000 TL. tutarlı sahte isimlerle düzenlenmiş çek ve bonolar verildiği bu yakınana yönelik eylemde gerçekleşen zarar miktarının doğru olarak hesaplandığı herhangi bir hesap hatası bulunmadığı,

    Suç niteliği açısından yapılan (1) nolu gelince;

    Dolandırıcılık suçu TCY.nın 503. maddesinde "bir kişiyi kandırabilecek nitelikte hile ve desiseler yaparak hataya düşürüp onun yada başkasının zararına kendisine yada başkasına hak-sız bir çıkar sağlamak" olarak tanımlanmıştır.

    Öğretide ve uygulamada;

    Hile, maddi olmayan araçlar kullanarak hataya düşürmek, gerçekte var olmayan bir durumu var göstermek kısaca nitelikli yalan şeklinde,

    Desise ise, maddi nitelikteki fiil ve hareketlerle bireyi hataya düşürmek için kullanılan aldatıcı araçlar olarak tanımlanmıştır.

    Nitelikli dolandırıcılık eylemlerini düzenleyen ve ceza yaptırımına bağlayan TCY. nın 504/3. maddesi ise "Posta Telgraf ve Telefon İşletmesinin haberleşme araçlarını veya banka veya kredi kurumlarını veya kamu kurum ve kuruluşlarını vasıta olarak kullanmak suretiyle" işlenen dolandırıcılık eylemlerini nitelikli dolandırıcılık olarak kabul etmiştir.

    TCY.nın 504. maddesinin 3 fıkrasındaki hüküm yasaya 3679 sayılı Yasa ile eklenmiş, gerekçesinde "Dolandırıcılık fiilin... banka veya kredi kurumuna veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunun vasıta olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halinde kandırıcı niteliği fazla olacağından, bu durum nitelikli hal olarak kabul edilmiştir." açıklamasına yer verilmiştir.

    Yasa koyucu banka, kredi kurumu, kamu kurum ve kuruluşlarına duyulan G..... nedeniyle, bunlar aracı kılınarak gerçekleştirilen eylemlerde, hile ve desiselerin daha kolay gerçekleşmekte oluşu, mağdur yada mağdurların araştırma eğiliminin azalmakta ya da tümü ile ortadan kalkması nedeniyle, eylemlerin kandırıcı niteliklerini göz önüne alarak nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlemiş ve farklı bir yaptırıma bağlı tutmuştur.

    Her iki sanığın; yakınanlar Tayfun T........"nun temsilcisi olduğu Yavuzlar Gıda Şirketi, Kubilay M…

    ………."nun temsilcisi olduğu E…

    ……. Elek. Tah. San. Şirketi, Selim Ş......."ın temsilcisi olduğu E.... Pazarlama şirketi, Emin T......."in temsilcisi olduğu Yavuz M........ Gıda Ltd. Şirketi, Emin B…

    ……., Veysi İ…

    …., Suat İ…

    ……"nin temsilcisi olduğu E…

    … Huzur Basım Dağıtım Pazarlama Ticaret A.Ş, Muammer C…

    ….., Mustafa O…

    …."ın temsilcisi olduğu H…

    … Kimya A.Ş., Ali E…

    ….."ın temsilcisi olduğu O.. Çadır Dek. Turz. Ltd. Şirketi, sanık Giyasi Ç......."nun ise ayrıca; Abdulkerim E…

    ……, Yalçın E…

    ….."ın temsilcisi olduğu B..... Gıda ve İht. Ltd. Şirketi, Niyazi C…

    ….., Yücel B…

    ….."ün temsilcisi olduğu K…

    …. Gıda ve İhtiyaç San.Ltd. Şirketi, S…

    …. Cihat B…

    ….."ın temsilcisi olduğu G…

    …… Meş. Gıda San. Ltd. Şirketi ve Süleyman Y…

    …."a yönelik olarak gerçekleştirilen eylemlerde şekil şartları tamamlanmış çekleri kullandıkları ve bu kişileri zarara uğrattıkları tartışmasız olup, bu eylemlerde bankanın vasıta kılınıp kılınmadığının tartışılması gerekmektedir.

    Banka yada aracı kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması ve 3. kişilerin zararına haksız bir çıkar elde edilmesi yada banka ve kredi kurum-larının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kul-lanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir.

    Bankaların mevduat kabul etme ve kredi verme faaliyetleri dışında çeşitli faaliyetleri vardır. Bunlara örnek olarak senet tahsil etmek, ücretleri ödemek, döviz işlemleri yapmak, kredi kartı vermek ve otomatik ödeme yapma faaliyetleri sayılabilir.

    Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında 3167 Sayılı Yasaya göre çek karnelerinin bankalar tarafından basılacağı yada bastırılacağı ve çeklerin içereceği bilgilere yer verilmiştir.

    Bu açık yasal düzenleme nedeniyle çek karnelerinin (Defterlerinin) bankaların olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi bir varlık olarak kabul edilmesi bir zorunluluktur. Ayrıca Yasa koyucunun, çeki diğer kambiyo senetlerinden, gerek ticari yaşamdaki yoğun kullanımı ve gerekse bu belgelerin bankalarca bastırılması ve belirli koşulları taşıyan kişilere ve yalnızca bankalar tarafından verilmekte oluşu nedeniyle ayırdığı ve özel bir yasa ile düzenleme gereği duymuş olduğu gerçeğinin de gözden uzak tutulmaması gerekir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:

    Sanıklar, daha önce gerçekleştirmiş oldukları ticari faaliyetlerinden kaynaklanan özel borçları ve kamuya olan vergi borçları nedeniyle iş yeri açma ve çek karnesi alma olanakları bu-lunmadığından sahte kimlik (Nüfus Cüdanı) ve sahte nakil ilmühaberlerini kullanarak muhtar-lıklara başvurmuş ve kendilerini G…

    …….. Paşa ve İsmet S…

    ….. olarak muhtarlık kayıtlarına kayıt ettirdikten sonra, aynı muhtarlıklardan sahte ikametgah belgesi ve sahte nüfus cüzdanı örnekleri çıkartıp, işyerlerini bu sahte adlarla açıp yine sahte adlarla vergi yükümlülüğü oluşturup bu adlara göre düzenlenmiş vergi levhalarını sunarak tüm bu sahte belgelerle başvurmuş oldukları bankalarda çek hesabı açılmasını sağladıktan sonra, yalnızca bankalar tarafından basılabilen çek karnelerini almışlar ve piyasada bu nitelikleri gereği diğer kambiyo senetlerine göre çok daha G.....li kabul edilen çekleri kullanarak eylemlerini gerçekleştirmişlerdir.

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.10.2000 tarih ve 6-174-181 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanıklar Yakınan-Mağdurların araştırma ve inceleme eğilimlerini ortadan kaldırmak, suçu ticari yaşamda çeke duyulan G..... nedeniyle daha kolay işlemek amacı ile sahte kimliklerle vergi kaydı oluşturup çek hesabı açtıklarına, sahte kimlikle çek karnesi olarak kendilerini G…

    …… Paşa ve İsmet S…

    …. olarak tanıtarak ticari ilişkiye girmiş oldukları yakınanlardan bu çekleri kullanarak mal almış olduklarına göre, dolandırıcılık eylemi aşama aşama gerçekleştirilmiş, dolandırıcılıkta bankanın olağan faaliyeti nedeniyle tekel olarak bastırma yetkisi bulunan çekler hile ve desise olarak kullanıldığına göre, dolandırıcılık suçunda bankanın araç kılındığı ve eylemlerin TCY.nın 504/3. maddesi kapsamında kabulü zorunludur.

    Aynı kararda belirtildiği gibi, nitelikli dolandırıcılığın oluşması için, eylemin banka araç kılınmadan işlenmesinin olanaksız olması şeklindeki bir öğeye (yada zorunluluğa) yasada yer verilmemiş olduğuna göre, çek kullanılmadan eylemin gerçekleştirilme olanağının var olup olmadığının tartışılması da gerekmemektedir.

    Bu nedenlerle şekil şartları tamamlanmış çek kullanılarak kendilerinden mal alınan yakınanlara yönelik eylemlerde bankaların vasıta olarak kullanılmış olması nedeniyle TCY.nın 504/3. maddesi kapsamına giren nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu," gerekçeleriyle ilk hükümde direnilmiştir.

    Bu hükmün de, sanıklar vekili tarafından duruşmalı inceleme istemiyle temyiz edilmesi üzerine dosya; uyulan kısımlar yönünden onama, direnme hükmü yönünden ise, bozma istekli 16.7.2004 gün ve 113733 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunda duruşmalı inceleme yapılacağına ilişkin bir usul hükmü bulunmadığından, sanıklar vekilinin duruşmalı inceleme isteminin reddi ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, konu müzakere edilip, aşağıdaki karar verilmiştir.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanık Gıyasi Ç......."nun, G…

    …… Paşa sahte kimliğiyle, sanık Süleyman S......"in ise, İsmet S…

    ….. sahte kimliğiyle, sahte nakil ilmühaberleri temin edip, bu sahte kayıtla muh-tarlığa kayıtlarını yaptırıp, muhtarlıktan nüfus zayi ilmühaberleri ve ikametgah senedi aldıkları, sağladıkları bu sahte belgelerle market açıp, vergi mükellefi oldukları, vergi levhası, ödeme kaydedici cihaz belgesi, fatura ve sevk irsaliyeleri düzenleyip, işletme defterlerini noterliğe onaylatarak, imza sirkülerleri çıkarttıkları, bu belgelerle, S…

    …..bank, A..bank, F…

    …..bank ve T…

    …. Ticaret Bankası şubelerinde vadesiz hesap açıp, çek karneleri aldıkları, kendilerini çevrede deprem mağduru olarak tanıtıp, daha önceden tespit ettikleri firma ve kuruluşlardan gıda, deterjan, alkollü ve alkolsüz içkiler, bisküvi, çikolata, elektronik eşya ve deprem bölgesine yardım amacıyla alındığından bahisle çok sayıda çadır alıp, karşılığında sahte belgelerle temin et-tikleri çekler ile sahte bonolar düzenleyip verdikleri, aldıkları malları Yalova"da kiraladıkları bir depoya göndererek ucuz fiyatla ellerinden çıkardıkları, olayın da, O.. Çadır Dekorasyon ve Tekstil Ticaret Limited Şirketinden alınan çadırların Samsun ilinde bedelinin çok altında satılması üzerine, bu şirket yetkilisi Ali E…

    …."ın aranarak kendisine bilgi verilmesi ile ortaya çıktığı, Emniyet Mali Şube Ekiplerince yapılan araştırmalar sonucu önce Süleyman S......"in, verdiği bilgiler doğrultusunda ise diğer sanık Gıyasi Ç......."nun, suça konu sahte belgelerle yaka-landıkları, bilahare sanıklarla birlikte çalıştıklarından bahisle Mehmet C…

    ….., Ahmet A…

    ……, Ufuk B…

    ……, Cemal D…

    ….., Sevim Özkan ve Avni Ö…

    …."nün yakalandıkları, sanıkların alışveriş yaptıkları işyerleri ile irtibat kurularak, olayla ilgili bilgi ve beyanlarına başvurulduğu, sanıklar Gıyasi Ç....... ve Süleyman S......"in, 17 ayrı şikayetçiye karşı resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla, TCY.nın 342/1, 503/1 ve 522. mad-delerinin 17 kez uygulanması istemiyle Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesine 2000/303 esas sayılı kamu davası açıldığı, diğer sanıkların ise bu suçlara fer"i fail olarak katıldıkları iddiasıyla haklarında TCY.nın 65/3. maddesinin uygulanmasının istendiği, kimliğinin tespit edilememesi nedeniyle Recai A…

    ….. hakkındaki hazırlık evrakının ise bu evraktan tefrik edilerek başka bir esasa kayıt edildiği,

    Sanık Gıyasi Ç......."nun yine aynı şekilde yedi ayrı şikayetçiye karşı resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla TCY.nın 342/1, 503/1 ve 522. maddelerinin uygulanması istemiyle Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesine açılan yedi ayrı kamu davası ile Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesine dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının, sanıklar Gıyasi Ç....... ve Süleyman S...... haklarında Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesine 2000/303 esas sayı ile açılan kamu davası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçeleriyle birleştirilmesine karar verilerek, koğuşturmanın bu dosya üzerinde yürütüldüğü,

    Yerel Mahkemece, sanıklar Mehmet Cihan, Ahmet Akdeniz, Ufuk B…

    ……, Cemal D…

    ….., Sevim Özkan ve Avni Ö…

    ….."nün sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından, sanıklar Gıyasi Ç....... ve Süleyman S......"in ise dört ayrı şikayetçiye yönelik dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından beraetlerine, Yalçın Ö......."a yönelik eylemlerinden TCY.nın 79. maddesi yollamasıyla 345 ve 59. maddeleri uyarınca,

    Sanık Gıyasi Ç......."nun, 18 şikayetçiye yönelik olarak resmi evrakta sahtecilikten TCY.nın 342/1, 17 şikayetçiye yönelik eylemlerinden dolayı bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan TCY.nın 504/3, 2 şikayetçiye yönelik eylemden dolayı ise TCY.nın 503/1. maddesi ile,

    Sanık Süleyman S......"in, 12 şikayetçiye yönelik resmi evrakta sahtecilik suçundan TCY.nın 342/1, 11 şikayetçiye yönelik eylemlerinden bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan TCY.nın 504/3, 1 şikayetçiye yönelik eylem nedeniyle ise TCY.nın 503/1. maddesi ile cezalandırılmalarına, sonuç olarak TCY.nın 77/1 ve 75. maddeleri uyarınca otuzaltışar yıl ağır hapis ve Süleyman S......"in 55.584.958.085, Gıyasi Ç......."nun ise 65.772.196.588 lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına, para cezalarının 647 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca birer ay arayla 24 eşit taksitte ödenmesine, tutukluluk hallerinin devamına karar verilmiş, beraet hükümleri temyiz edilmeksizin kesinleşmiş,

    Cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar Gıyasi Ç....... ve Süleyman S...... vekilleri ile sanık Süleyman S...... tarafından temyiz edilen hüküm ise Yargıtay 6. Ceza Dairesince;

    1- Sahte belgeler ve sahte isimlerle değişik bankalardan aldıkları çekleri kullanarak yakınanlardan mal alan sanıkların eylemlerinin ayrı ayrı TCY.nın 503/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, banka aracı kılındığından bahisle TCY.nın 504/3. maddesi ile uygu-lama yapılması,

    2- Yakınan Yalçın Ö......."dan 2 ayrı tarihte yatak alıp düzenleme yerleri bulunmayan 2 ayrı senet veren sanıkların eylemlerinin TCY.nın 79. maddesi yoluyla TCY.nın 503/1, 80 ve 522. maddelerine uyduğu düşünülmeden yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm ku-rulması,

    3- Yakınan Adnan G....."den alınan mal karşılığı verilen çekte alıcı olarak gözüken "Efe M........"ın gerçek veya tüzel kişi olmaması nedeniyle çekin unsurunun eksik olduğu bu sebeple eylemin TCY.nın 79. maddesi yoluyla TCY.nın 503/1. maddesine uyan suçu oluş-turduğunun gözetilmemesi,

    4- Kabule göre de;

    Yakınanlar Selim Ş......., Suat İ…

    ….. ve Mustafa O…

    ……"ın uğradıkları zarar miktarlarının yanlış hesap sonucu fazla hesaplanması,

    5- Suça konu çek asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konul-maması" gerekçeleriyle bozulmuş,

    Yerel Mahkemece, şikayetçiler Yalçın Ö....... ile Adnan G....."e yönelik eylemler ile, kabule göre şikayetçiler Selim Ş....... ve Mustafa A…

    ……"a yönelik eylemlerden dolayı yapılan bozma ile (5) nolu bozmaya uyularak gereği yerine getirilmiş,

    Dolandırıcılık eyleminin TCY.nın 503/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin (1) nolu bozma nedeni ile, kabule göre şikayetçi Suat İ…

    ….."ye yönelik eylem nedeniyle yapılan bozmaya karşı ise direnilmiştir.

    Görüldüğü gibi oluş ve sübutta uyuşmazlık bulunmayan somut olayda; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, 16 ayrı şikayetçiye yönelik dolandırıcılık eyleminin bankayı aracı kılmak suretiyle gerçekleşip gerçekleşmediği, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun niteliği ve Suat İ......."ye yönelik eylemde ise zarar miktarının yanlış hesaplanıp hesaplanmadığı noktalarında toplanmakta olup, her ne kadar kabule göre yapılan bozmalar öğretici ve yol gös-terici nitelikte bulunduğundan, kabule göre yapılan bozmaya direnilmesi olanaksız ise de, Suat İ......."ye yönelik dolandırıcılık suçu vasıf itibariyle de bozulmuş olduğundan, bu şikayetçiye yönelik kabule göre yapılan bozmanın da Genel Kurulca değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan, her iki konu birlikte değerlendirilmiştir.

    TCY.nın "Mal Aleyhine İşlenen Cürümler" başlığını taşıyan onuncu babının 503 ve 504. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçu, "bir kişiyi kandıracak nitelikte hile ve desiseler yaparak hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya bir başkasına haksız çıkar sağlamaktır." Bu suçun unsurları yasanın 503. maddesinde düzenlenmiş olup, oluşabilmesi için;

    a) Fail tarafından hile ve desise yapılmalıdır. Mağdurun inceleme eğilimini etkisiz kılacak nitelikte bir takım hareketlerde bulunulmalıdır. Örneğin failin maddi bulguları gizlemesi, mevcut bulguları ortadan kaldırması veya bu bulguların ortaya çıkmasını engellemesi veya bun-ları saklaması gerekir.

    b) Yapılan hile ve desise bir kimseyi kandırabilecek nitelikte olmalıdır. Hile ve desisenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, failin durumu, mağdurla olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, gizlenen veya değiştirilen belgelerle gerçek olduğundan bahisle gösterilen belgelerin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

    c) Mağdurun veya başkasının zararına, kendisi veya başkası lehine haksız bir çıkar sağlanmalıdır. Fail kendisi veya başkasına yarar sağlamak amacıyla bilerek ve isteyerek hile ve desise yapmalı, verilen zarar ile sanığın eylemi arasında uygun nedensellik bağı bulunmalıdır.

    Yasanın, 21.11.1990 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 3679 sayılı Yasanın 16. maddesiyle değiştirilen 504. maddesinde ise, toplumdaki ekonomik, sosyal ve toplumsal gelişmelerle birlikte suç eğilimi de gözönünde tutularak zararın ağırlığı veya kullanılan hile ve desisenin niteliği de dikkate alınmak suretiyle dolandırıcılık suçunun ağırlatıcı nedenleri sekiz bent halinde yeniden düzenlenmiş olup, bunlardan biri de anılan maddenin üçüncü bendinde öngörülen, dolandırıcılığın, "Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesinin haberleşme araçlarını veya banka veya kredi kurumlarını veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunu vasıta olarak kullanmak su-retiyle" işlenmesidir.

    Değişiklik gerekçesinde, "dolandırıcılık fiilinin, ..... banka veya bir kredi kurumunun veya herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunun vasıta olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halinde kandırıcı niteliği fazla olacağından, bu durum nitelikli hal olarak kabul edilmiştir" denilmektedir. Fıkrada belirtilen banka veya kredi kurumları ile kamu kurum veya kuruluşlarının vasıta olarak kullanılmasında, maddede belirtilen kurumlara duyulan G..... uyarınca, hile ve desise daha kolay yapılmakta, mağdurun araştırma eğilimi ortadan kaldırılmakta, fiilin kandırıcı niteliği daha fazla olmaktadır.

    TCY.nın 504/3. maddesinin uygulanma koşullarının irdelenmesine geçmeden önce, sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için, çekin hukuki niteliği ve yapısının irdelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

    Çek 1957 yılında yürürlüğe giren Türk Ticaret Yasasının kambiyo senetlerine ilişkin, dördüncü faslının üçüncü kısmında 692 ilâ 735. maddeler arasında düzenlenmiş, poliçe ve bonodan sonra üçüncü bir ticari senet türü olarak kabul edilmiştir. Çek hukuki niteliği itibariyle, poliçe gibi bir havaledir, ancak bu havalenin çek olarak vasıflandırılabilmesi için aynı zamanda bir banka üzerinde çekilmiş olması zorunludur. Bir bankada hesap bulundurmak mücerret çek keşide hakkını vermeyeceğinden ayrıca önceden bu hesap üzerinde çek keşidesi suretiyle tasarruf edebileceğinin de kararlaştırılmış olması gerekir. Genellikle "çek anlaşması", "çek sözleşmesi" olarak adlandırılan bu akit ile muhatap banka, keşideciye, üzerine çektiği çekteki miktarı ödemeyi vaad eder, keşideci ise muhatap bankanın ödediği meblağları kendisine tediyeyi taahhüt eder. Böylece, muhatap banka meşru hamil veya cirantaya kendi mal varlığından ancak keşidecinin şahsında hukuki sonuç doğurmak üzere ödemede bulunma yetkisini elde eder.

    Çek kullanımının ticari hayatta bir G..... unsuru taşımasının yanında, banka, keşideci, hamil ve cirantaya birtakım hak ve sorumluluklar yüklemesi nedeniyle 3167 sayılı Yasa"da ayrıntılı düzenlemelere tabi kılınmış, Yasanın "Sorumluluk" başlıklı 2. maddesinde; "Bankalar, çek hesabı açmak maksadıyla bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklılık ve engel durumu bulunup bulunmadığını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca 9 uncu maddeye göre bankalara yapılan duyurular çerçevesinde her birinin kendi nezdinde oluşturduğu kayıtlardan araştırırlar; ayrıca bu kişinin ekonomik ve sosyal durumu gibi hususların belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler, hükmüne yer verilmiş, 10. maddesinde her çek yaprağı için karşılığı bulunmasa dahi bankaca belirli bir miktar ödeme yapılmasının zorunlu bulunduğu ve bu hususun hak sahibi ile muhatap banka arasında, karnenin teslimi sırasında yapılmış ve dönülemeyecek kredi sözleşme hükmünde olduğu belirtilmiş, 11. maddede de TC. Merkez Bankasına bir kısım görevler yüklenmiştir. Yüklediği bu görev ve sorumluluklar ile müşteri açısından, banka nezdindeki kretibiliteyi, banka açısından ise kendisine duyulan G.....i simgeleyen çek karnesinin bu niteliği itibariyle bankaya ait bir değer olduğu konusunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır. İşte bu yapısı nedeniyle 3167 sayılı Yasanın 3. maddesinin 3. fıkrasında; "Bankalar, çek hesabı açtıranların açık kimlik ve adreslerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı örnekleri ile yerleşim yeri belgelerini, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını almak, bunların açık kimliklerini, adreslerini, vergi kimlik numaralarını ve çek hesabının kapatılma hallerini onbeş gün içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirmek ve bunlara ilişkin belgeleri hesapların kapatılmalarını izleyen beşinci yılın sonuna kadar saklamak zorundadırlar. Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde hamilin talebi üzerine keşidecinin bankaca bilinen adresleri kendisine verilir." hükmüne yer verilmiş, benzer hususlar Yasanın uygulanmasına ilişkin tebliğlerde de yer almıştır.

    TCY.nın 504. maddesinin 3. bendinin uygulanma koşulları çeşitli yargısal kararlarda irdelenmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.10.2002 gün ve 6-216/356 sayılı kararında; "sahte banka dekontunun düzenlenerek, banka şubesinden fakslanması", 29.5.2001 gün ve 6-106/111 sayılı kararında, "yabancı uyruklu değişik kişilere yine çeşitli yabancı ülke bankalarından verilen Visa ve Master kartlarının sahtelerinin elde edilerek, imprinter (el slip makinesi) cihazını kullanarak bu kredi kartlarından sahte slip üretilerek bankalarla "üye işyeri" sözleşmesi bulunan kişi ve kuruluşlarla anlaşılması suretiyle sahte sliplerin bunlara satılması, onların da sahte slipleri banka şubesine ibraz ederek bedellerini tahsil etmesi eyleminde, sözleşme gereği üye işyerine ödeme yapan bankanın olaydaki konumunun, yabancı bankaların çıkardığı kredi kartlarının sahteleri ile gerçekleştirilen ve dolandırıcılık suçuna konu olan işlemlerde aracılık yapmaktan ibaret olduğu ve dolandırıcılık suçunun bankayı vasıta olarak kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiği" kabul edilmiş, benddeki vasıta sözcüğünün ne anlama geldiği ise Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 22.10.2003 gün ve 10711-7189 sayılı kararında; "bentte adları geçen kurum ve kuruluşlara ait kimlik, sağlık karnesi, giriş kartı, banka cüzdanı, çek, kredi kartı gibi ilgili kurumda etkin işlevi bulunan maddi varlıkları kapsadığı" şeklinde belirtilmiştir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

    Çek keşide etme yasağı bulunan sanıkların, mağdurların inceleme ve araştırma eğilimini ortadan kaldırmak ve suçu daha kolay işlemek amacıyla belli bir plan çerçevesinde hareket ederek, sahte nakil belgeleri ile muhtarlığa kayıtlarını yaptırıp, sağladıkları sahte ikametgah ilmühaberleri ve başkalarına ait nüfus cüzdanındaki bilgileri kullanmak suretiyle, sahte bir kimlik, vergi karnesi, ödeme kaydedici cihaz belgesi düzenleyip, bu sahte belgelerle bankalarda mevduat hesapları açtırarak çek karnesi aldıkları, kendilerini Gıyasi P…

    … ve İsmet S…

    …. olarak tanıtıp, deprem mağduru olduklarından bahisle satın aldıkları mallar karşılığında sahte çekler ile bir kısım alışverişlerinde ise bonolar verdikleri, bu şekilde dolandırıcılık eylemini aşama aşama gerçekleştirip, ilk aşamada gerçek kimliklerini gizleyerek, elde ettikleri sahte belgelerle mevduat hesabı açtırarak hileli hareketlerini bankaya yönelttikleri, sağladıkları sahte çeklerle mağdurların her türlü inceleme ve araştırma eğilimini ortadan kaldırıp, onları zarara uğrattıkları anlaşıl-maktadır. Suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için, bankaya ait mal veya hizmetler ile fonksiyonlarının kullanılması yeterlidir. Başka bir deyişle anılan kurumlara çeke muhatap kişilerin duyacağı G..... sonucu gerçekleştirilen her türlü dolandırıcılık eylemi bu kapsamda değerlendirilmelidir.

    Bu itibarla, sanıkların bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına ilişkin Yerel Mahkeme direnme kararı isabetlidir.

    Mağdur Suat İ......."ye yönelik eylemde kabule göre yapılan bozma nedenine gelince; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.1998 gün ve 311/386 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere; özgürlüğü bağlayıcı cezanın yanında nisbi para cezasını da gerektiren suçun müteselsilen işlenmesi halinde, TCY.nın teselsüle ilişkin 80. maddesi yalnızca özgürlüğü bağlayıcı cezaya uygulanacak, sonuç para cezası ise, teselsül içinde yer alan basit ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına ait para cezaları kendilerine özgü misil artırımları ile ayrı ayrı belirlenip içtimaya tabi tutulduktan sonra belirlenecektir.

    Somut olayda, mağdur Suat İ......."nin temsilcisi olduğu pazarlama şirketinden, alınan elektronik ürünler karşılığında, S…

    …..bank"a ait 28.6.2000 tarihli 600 milyon TL., A..bank Karşıyaka şubesine ait 3.7.2000 tarihli 370 milyon, 30.7.2000 tarihli 2.068.000 TL., bedelli çeklerin, İsmet S…

    ….. tarafından yapılan alışveriş karşılığında ise, toplam 352 milyon bedelli 11 adet senet verilip, 3 senet bedeli olan 96 milyon liralık ödeme yapıldığı, geriye 8 senet karşılığı bulunan 256 milyon liralık borç kaldığı, 1.736.350.000 lira malzeme karşılığında ise, S…

    …..bank"a ait 23.7.2000 tarihli 1.250.000.000., F…

    ……bank"a ait 343.750.000 lira bedelli çekler ile toplam 154.350.000 lira bedelinde 9 adet bono verildiği anlaşılmaktadır.

    Görüldüğü gibi, sanıkların sahte çeklere dayalı olarak sağladıkları haksız yarar miktarı 4.631.750.000 lira, senetlere dayalı olarak sağladıkları haksız yarar miktarı ise 410.350.000 lira-dır, ağır para cezasının TCY.nın 504/3. maddesi uyarınca çeklere dayalı olarak sağlanan haksız yararın iki misli olarak (4.631.750.000x2=9.263.500.000) senetlere dayalı olarak sağlanan haksız yararın ise TCY.nın 503. maddesi uyarınca bir misli (410.350.000) lira olarak tayin edilip, her iki para cezasının içtima ettirilerek (9.263.500.000+410.350.000= 9.673.850.000) temel ağır para cezasının 9.673.850.000 lira tayini, müteakip işlemlerin ise bu miktar üzerinden yapılıp, bu eylem nedeniyle 10.641.235.000 lira ağır para cezasına hükmedilmesi gerekirken, sanık hak-kında 11.092.620.000 lira ağır para cezasına hükmedilmesi isabetsiz ise de, uyulan kısımlar yönünden Özel Dairesince henüz bir inceleme yapılmadığından, sahtecilik suçlarından kurulan mahkûmiyetlerle ilgili olarak da "onama" veya "bozma" kararı verilmediğinden, Suat İ......."ye yönelik eylem nedeniyle bu aşamada bozma veya düzelterek onama kararı verilemeyeceğinden, bozma kararı verilmeksizin, sanık hakkında bu eylem nedeniyle hükmedilen bu cezanın da diğer eylemler nedeniyle hükmolunan cezalar içerisinde Özel Dairece değerlendirilmek ve sonucuna göre bir uygulama yapılmak üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulunca yanlışlığa işaretle yetinilmek suretiyle, dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım kurul üyeleri, sahte belgelerle çek hesabı açılması yönündeki hileli davranışların hesap açılırken yapıldığı, eylemin bu aşamasının sahtecilik suçunu oluşturduğu, çek kesilmesinin hileli davranış sayılmayacağı, bunun dışında G..... sağlayıcı bir takım davranışlarda bulunulduğu, çek yaprağının bankayı temsil etmediği, eylemin TCY.nın 503/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği görüşüyle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulması yönünde oy kullanmışlardır.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1-Sanıkların bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına ilişkin Yerel Mahkeme direnme kararının İSABETLİ OLDUĞUNA,

    2- Suat İ......."ye yönelik eylem nedeniyle bu aşamada bozma veya düzelterek onama kararı verilemeyeceğinden, bozma kararı verilmeksizin, sanık hakkında bu eylem nedeniyle hükmedilen bu cezanın da diğer eylemler nedeniyle hükmolunan cezalar içerisinde Özel Dairece değerlendirilmek ve sonucuna göre bir uygulama yapılmak üzere yanlışlığa işaretle YETİNİL-MESİNE,

    3-(2) nolu bölümde belirtilen hususlarla birlikte, uyulan kısımlar ve sahtecilik suçları yönünden inceleme yapılması için dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığı TEVDİİNE, 28.12.2004 günü yapılan müzakerede (1) nolu neden yönünden oyçokluğuyla diğer nedenlerde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara