Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-186 Esas 2004/224 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/6-186
Karar No: 2004/224

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-186 Esas 2004/224 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2004/6-186 E., 2004/224 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/6-186 E., 2004/224 K.

  • EKSİK SORUŞTURMA
  • EVRAKTA SAHTECİLİK
  • "İçtihat Metni"

    Evrakta sahtecilik suçundan sanık Yılmaz Ö......."in beraatına ilişkin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesince 11.04.2001 gün ve 272-132 sayı ile verilen kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 28.11.2002 gün ve 10894-13771 sayı ile;

    "Suça konu çekteki ödenecek miktara ilişkin rakamların önüne (1) rakamının sonradan eklendiği 28.6.1999 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenmiş olması, katılanların aşamalarda değişmeyen anlatımlarına göre sanığın eyleminin sübuta erdiği gözetilmeden sanığın hükümlülüğü yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Yerel Mahkeme ise 08.07.2003 gün ve 44-258 sayı ile;

    "Katılan taraf iddialarında; suça konu çekin sanığa kendileri tarafından verilmediği, çek karnesinin kaybedilmesi neticesinde sanık tarafından ele geçirilerek üzeri doldurulup icra kon-duğu şeklindeki sanık ise savunmalarında katılan tarafla şeker ticareti için anlaştıklarını, katılan taraftan alacağı şekerin bedelini peşin ödediğini ve buna karşılık teminat olarak suça konu bonoyu aldığını, şekerin gönderilmemesi ve paranın da iade edilmemesi üzerine bononun icraya konduğunu belirtmiştir. Bu durum karşısında taraflar arasındaki ihtilaf bononun ödenmesi ge-reken rakamla başına (1) konması değildir. Her ne kadar bilirkişi raporunda suça konu senedin başına (1) rakamının sonradan eklendiği belirtilmiş ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi de bu hususu gözönünde bulundurarak sanığın sahtecilik suçunun sübut bulduğunu belirtmiş ise de; yukarıda da belirtildiği üzere çözümlenmesi gereken husus suça konu senedin sanık tarafından sahte ola-rak doldurulmadığı hususudur. Müşteki Cahit T... 11.02.1999 tarihli hazırlık ifadesinde; suça konu çekin N.... Şirketi yetkilisi Mehmet Nihat E........ tarafından sanığa verildiğini, daha sonraki ifadelerinde çekin kaybolduğunu ve bir vesile ile sanığın eline geçmiş olduğunu belirt-miştir. Katılan taraf davanın safahati boyunca çekin ticari alış veriş sonucu sanığa verildiği ve sanığın bu senedin üzerine yazılı meblağa (1) rakamını eklediği hususunda hiçbir iddiaları ve ifa-deleri olmamıştır. Oysa sanık hazırlıktan itibaren tüm ifadelerinde suça konu çekin katılan tara-fından alması için anlaştıkları şekerin karşılığında teminat olarak verildiğini belirtmiş ve dosya içerisinde bulunan icra ve ticaret mahkemesi dosyaları içeriği bu hususu teyid etmiştir. Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma gerekçesi yapılan ve bilirkişi raporunda da açıklanan suça konu sene-din meblağının başına (1) rakamını sonradan eklenmiş olması tarafların iddiaları karşısında kim tarafından eklendiği belirlenemediği gibi, bu hususun çözümünde sonucu etkilemeyecektir. Bu nedenle bu hususun üzerinde durulmaması gerekir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Bu hükmün de katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 23.09.2004 günlü ve 167856 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okunup, konu müzakere edilmiş ve açıklanan karara varılmıştır.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki hukuki uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen sahtecilik suçunun sübuta erip ermediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

    İncelenen dosya içeriğine göre, olayların tarihsel olarak gelişimi ele alındığında;

    1- Dosyada bulunan sanık Yılmaz Ö......."e ait olan ticari defterlerin incelenmesinde;

    a- Kasa defterinin 30.04.1998 tarihli sayfasında Murat T..."a avans olarak 15 milyar lira ödendiğine ilişkin kayıt düşülmüş olduğu,

    b- Kambiyo senetleri defterinde 1. sayfada 25.04.1998 tarihinde söz konusu çekle ilgili olarak kayıt düşülmüş olduğu,

    c- Yevmiye defterinde; 39. sayfada, 30.04.1998 tarihine isabet edecek şekilde Murat T..."dan 15 milyar liralık çek alındığı ve sipariş avansı olarak da adı geçene 15 milyar lira nakit ödendiğinin kayıt edilmiş olduğu,

    d- Defter-i kebirde ise; 30.04.1998 tarihinde 15 milyar lira verilen sipariş avansı olarak görüldüğü, ayrıca alınan çekler bölümünde de 30.04.1998 tarihine kaydedilmiş olduğu,

    Yargılamaya konu çek fotokopisinin incelenmesinde; A...... Kırıkkale Şubesinin 18227-9 nolu ve Alim T... adına olan hesabından 30.04.1998 tarihinde Kırıkkale"de lehdarı U.... Ticaret olacak şekilde 15 milyar lira bedelle keşide edildiği, arka yüzünün incelenmesinde ise; U.... Ticaret, Yılmaz Ö....... tarafından ciro edilerek 01.05.1998 tarihinde aynı bankanın Gimat şubesine ibrazında karşılığının olmadığına ilişkin kaşe vurulduğu anlaşılmaktadır.

    2- Alim T... vekili tarafından 09.06.1998 havale tarihli dilekçe ile açılan çeklerin iptali davasında Kırıkkale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/353 esas sayılı dosyasında; G....... Ltd. Şti"nin ortağı olup, 2 yıl kadar önce ortaklıktan çıktığı, davacının ortak olduğu dönemde elinde kalan A......"a ait boş çek yapraklarının şirkete bıraktığı ancak bu çeklerin ne olduğu, çalınıp çalınmadığı anlaşılamamakla birlikte kayboldukları belirlendiğinden 10 adet çekin üzerine ihtiyat-i tedbir konulması ve iptallerine karar verilmesi talep edilmiş, seri numarası bildirilen çekler arasında yargılamamıza konu çek de yer almıştır. Yargılama aşamasında yapılan ilan sonucunda Yılmaz Ö....... vekili aracılığıyla 09.07.1998 havale tarihli dilekçe ile davaya mü-dahil olarak söz konusu çekin 30.4.1998 tarihinde 15 milyar lira bedelli olarak davacının kardeşi Murat T... tarafından borcuna karşılık olarak verildiği ve bankaya ibrazında karşılığının çıkmaması nedeniyle arkasının yazdırıldığı, Murat T..."un uygun fiyatla şeker satmayı vaad edip peşin aldığı 15 milyar lira karşılığında şekeri temin edemeyince aldığı paraya karşılık olarak söz konusu çeki verdiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine baba Cahit T..."un bizzat Ankara"ya gelerek mehil talep ettiği, belirtilen süre geçmesine rağmen ödeme yapılmayınca ve adı geçen-lerin ailece borçlarına karşılık bu şekilde piyasaya karşılıksız çekler verdikleri duyumunu alınca haklarında icra takibine başlandığı belirtilerek, ödeme yasağının kaldırılması talep edilmiş,

    Mahkemece 04.11.1998 gün ve 353-658 sayı ile, davaya konu çeklerde müdahiller Yılmaz Ö....... ve Nadir Günay"a verilmiş bulunan üç adet çek hakkındaki davaların ayrıl-masına, diğer çeklerin iptaline karar verilmiştir.

    3- Bu arada sanık Yılmaz Ö....... tarafından anılan çeke dayalı olarak Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 1998/4341 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatılmış, borçlular Alim ve Murat T..."un borca itirazları sonucunda takip durmuştur.

    Yılmaz Ö......., vekili aracılığıyla, 07.09.1998 havale tarihli dilekçe ile açtığı itirazın iptali davasında, borçluların birlikte kötü niyetli hareket ederek kendisi haricinde, Kırıkkale"de bulunan AGS firması ile Ankara"da bulunan N.... Ltd. Şti ve Neşet U.... firmasını da mağdur ettiklerini, sanki çek verdiklerini hiç bilmiyorlarmış gibi Kırıkkale"de, çek karnelerini kaybet-tiklerinden bahisle hasımsız olarak çeklerin iptali davası açmış olduklarını, oysa bankaya çek-lerin kaybolduğu hususunda bir talimat bulunmadığını ve bir kısım çekleri de ödemiş ol-duklarından bahisle itirazın iptali ile kötü niyetli borçluların % 40 icra inkar tazminatına mah-kûm edilmelerini talep etmiştir.

    Davalı-borçlu Murat T... vekili tarafından verilen 30.09.1998 havale tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulmuş ve ayrıca, borçlunun açığa imzaladığı bir takım çeklerin Gimat"ta N.... Şirketinde düşürüldüğü ya da unutulduğu, bu çeklerin ödenmemesinin durdurulması için Kırıkkale Asliye Hukuk Mahkemesinden karar aldığı, takibe ve davaya konu çekin de bunlardan olduğu bu nedenle yasal süresinde takibe itiraz edildiği, iddia edildiği gibi herhangi bir belge alınmadan itimada dayalı olarak 15 milyar lira paranın defaten bir kişiye ödenmesinin söz ko-nusu olamayacağı, ortağı olduğu G....... Lti. Şti"nin Kırıkkale"de parekende gıda maddeleri sa-tan bir market işlettiği ve satışa sunduğu maddelerin tamamını Gimat"taki toptancılardan aldığı, bu güne kadar hiçbir fabrikadan şeker veya çay almasının söz konusu olmadığı, davacının boşa imzalı olarak bulduğu çekin üzerine 15 milyar lira yazarak gayrimeşru para kazanma amacını güttüğü belirtilmek suretiyle söz konusu çek nedeniyle borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini isteyerek karşı dava açmıştır.

    Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince 08.12.1999 gün ve 850-527 sayı ile;

    Dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine ve karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli Kırıkkale Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karşı davanın takipsizlik ne-deniyle işlemden kaldırılmasına 3 ay içerisinde yenilenmediği takdirde HMUK.nun 409/5. mad-desi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen 19. Hukuk Dairesince 26.06.2000 tarihinde onanmıştır.

    4- Ayrıca, sanık Yılmaz Ö......."in şikayeti üzerine, Alim T... hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davada söz konusu çekin Alim"in rızasıyla sanık Murat tarafından imzalandığının belirlenmesi üzerine, Alim hakkında beraat kararı verilerek sanık Murat hakkında evrakta sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle suç duyurusunda bulunulmuştur.

    5- Murat T... hakkında evrakta sahtecilik suçundan açılan davada Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesince 06.07.1999 gün ve 38-173 sayı ile; yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda imza-nın Murat"ın imzası olduğunun doğrulanırken çek metnindeki diğer yazı ve rakamların Cahit T... ve Murat T... ile bir ilişkisinin bulunmadığının belirtildiği, taraflar arasında muhtelif ticaret ve hukuk mahkemelerinde bu çekle ilgili davalar bulunduğu, çekin Alim T... hesabından düzenlenmiş olduğu ve çekin ön yüzündeki atılan imzanın Murat T... tarafından atıldığının sabit olmakla beraber, bu imzanın çek hesabı sahibi Alim T..."un muvafakatı dahilinde atılmış olması itibariyle sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı, ayrıca bu nedenle çek bedelinin alınmasının her zaman mümkün olduğu cihetle dolandırıcılık suçunun unsurlarının da oluş-madığı kabul edilerek sanık Murat T..."un beraatına karar verilmiş, bu karar 6. Ceza Dairesince 11.11.1999 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.

    Yerel Mahkemece, anılan hükme dayanak olarak alınan bilirkişi raporu getirtilmiş olup, Emniyet Genel Müdürlüğü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı Muhittin Kaya tarafından düzenlenen 28.06.1999 tarihli raporda;

    İnceleme konusu A...... antetli 0014689 seri numaralı 30.04.1998 tarihli 15.000.000.000 liralık çekteki yazı ve rakamların, Cahit T... ve Murat T..."a ait yazı örnekleriyle karşılaştırılması sonucunda aynı elden çıkmış olduklarını gösterir bir ilişkinin bulunmadığı, çekteki keşideci imzası ile arka yüzdeki ciro imzasının ise Murat T..."un elinden çıkmış olduğu, meblağ rakamlarının önündeki (1) rakamının sonradan ilave edildiği, ayrıca mevcut meblağ rakamlarından (5.0) rakamları arasında daha önceden kurşun kalemle yazılıp, sonradan silinmiş imajını veren (3) rakamı kalıntısı ve bu rakamın önünde de aynı şekilde silinmiş kapatma çizgilerine ait kalıntıların bulunduğu, mevcut durumu itibariyle çek üzerinde ilk nazarda dikkati çekip, kolaylıkla anlaşılabilir mahiyette herhangi bir sahtecilik arıza ve emaresinin bulunmadığı, normal bir kambiyo senedi olarak tedavül etme özelliğini taşıdığından iğfal kabiliyetini taşıdığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.

    Öte yandan, sanık aşamalardaki savunmalarında özde tutarlı bir şekilde, suça konu çeki kendisine Murat T..."un verdiğini, katılan Murat"ın kendisine, AGS firmasından şeker ge-tireceğini söyleyip 15 milyar liralık çeki verdiğini, çekte herhangi bir oynama yapmadığını, bek-leyip şeker gelmeyince adı geçeni icraya verdiğini, Murat"ı aradığında bazı sıkıntılarını olduğunu belirtip süre istediğini, insani düşüncelerle idare ettiğini, babaları Cahit T..."un kendisini Kırıkkale"ye çağırarak çocuklarının yaptığı bazı hesapsız işlerden dolayı çok zarara girdiklerini ve borçlarını ödeyemez hale geldiklerini söyleyip, bu borcun yerine Kırıkkale"de bir gay-rimenkul vermeyi teklif ettiğini, bu sırada yanında Arif Körpe adlı kişinin de bulunduğunu, gayrimenkulün Kırıkkale"de olması ve fiyatının çok söylenmesi nedeniyle kabul etmediğini, son kez süre vererek Ankara"ya döndüğünü, çeki icra işlemleri için avukatına teslim ettiğini, yapılan icra takibi sırasında ödeme emrini alan borçlular Alim ve Murat"ın itiraz ettiklerini, bunun üzerine karşılık olarak itirazın kaldırılması için dava açtıklarını, iddia edildiği gibi söz konusu çeki bulmadığını, çekin Murat T... tarafından her tarafı yazılı olarak kendisine teslim edildiğini beyan etmiştir.

    Yerel Mahkemece yapılan kolluk araştırması sonucunda 3.7.2000 tarihli müzekkere ile; ticaret sicili kayıtlarına göre G....... Ticaret Ltd. Şti"nin 1992 yılında kurulmuş olup, ortaklarının Cahit T..., Sebahattin T..., Yasin T... ve Alim T... oldukları, şirket müdürü olarak Cahit T... ile Yasin T..."a yetki verildiği bildirilmiştir. Yazıya ekli Kırıkkale Noterliğinin 8.5.1998 gün ve 5151 sayılı imza sirküleri örneğine göre Cahit T..."un 5 yıl süre ile şirketi tek başına temsil edecek şekilde şirket müdürü olarak atandığı anlaşılmaktadır.

    Bütün bu bilgi ve belgeler bir arada ele alınıp değerlendirildiğinde;

    Yargılamaya konu çek üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi, Murat ve Cahit T..."un yazı örnekleri ile sınırlı olup, bu yazıların sanık Yılmaz Ö......."in ya da katılan Alim T..."un eli ürünü olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme yapılmadığı açıktır. Ayrıca, sanığın savunmalarında bildirdiği Arif Körpe ile Kırıkkale"deki AGS firması ile Ankara"daki N.... firmasının yetkilileri tanık olarak dinlenmemişlerdir. Bunun dışında, yargılamaya konu çekin yer aldığı çek karnesinde bulunan önceki ve sonraki çek yapraklarının akıbetinin ne olduğu, çeklerin kaybolduğuna ilişkin duyurunun bankaya ne zaman bildirildiği hususlarında da bir araştırma yapılmamıştır.

    Ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması, araştırılarak hiçbir kuş-kuya yer vermeyecek şekilde saptanması ilkesine dayanır. Hüküm kesinleşinceye kadar inceleme olanağı bulunan kanıtların ele alınıp değerlendirilmesi gerekir. Ceza sorumluluğu esaslarına uygun bir hüküm kurulabilmesi ve adaletin yanılgısız düzeyde gerçekleşmesi için, öne sürülen bütün kanıt ve belgelerin araştırılıp, tartışılması zorunludur. Bu nedenle hangi aşamada sunulursa sunulsun, tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumu belirlenmelidir.

    Bu itibarla;

    a- Yargılamaya konu çek üzerindeki yazıların, sanık Yılmaz ile katılan Alim"in eli ürünü olup olmadığının yöntemince araştırılmaması,

    b- Sanığın savunmalarında bildirdiği Arif Körpe ile Kırıkkale"deki AGS firması ile Ankara"daki N.... firmasının yetkililerinin tanık olarak dinlenmemesi,

    c- Yargılamaya konu çekin yer aldığı çek karnesinde yer alan önceki ve sonraki çek yapraklarının akıbetinin ne olduğu ve çeklerin kaybolduğuna ilişkin duyurunun bankaya ne zaman bildirildiği hususlarında da bir araştırma yapılmaması suretiyle, eksik soruşturmaya dayalı olarak, dosya kapsamına uymayan gerekçelerle yasaya aykırı şekilde verilen direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1- Eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,

    2-Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 21.12.2004 günü sonuçta tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi

    Hemen Ara