Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1163 Esas 2015/3312 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1163
Karar No: 2015/3312

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1163 Esas 2015/3312 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/1163 E.  ,  2015/3312 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hakkında soruşturma yürütülen ve dosyası tefrik edilen ... katılan ..."a ait kimlik bilgilerini kullanarak ve sahte sağlık raporu düzenleyerek ... Noterliğince tanzim olunan 24.09.2010 tarih 221114 yevmiye numaralı katılan ..."a ait Ankara ili merkezinde bulunan gayrimenkuların satışını kendisine yetki veren sahte vekaletmeyi temin ettiği, ... sanık ... ile irtibata geçerek dayısına ait işyerini satacağını ve elinde vekaletname bulunduğunu beyan ettiği, sanık ... bunun üzerine emlakcı olan sanık ..."in işyerine gittiği ve bir tanıdığının gayrimenkulunu satmak istediğini bildirdiği, sanık ..."in de ... Gayrimenkul Değerleme Aracılık Hizmetleri ve Emlak Şirketinin yetkilisi sanık ..."i telefon ile arayarak gayrimenkul hakkında bilgi verdiği, sanık ..."in yaptığı teklifi ..."in kabul etmesi üzerine sanık ..."a şirketi adına alım yapma yetkisini konu alan vekaletname verdiği, sanıklar ..., ..., ... ile ... ile birlikte 12.10.2010 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü"nde buluştukları, emekli tapu memuru olan ..."in tapu işlemleri sırasında yardımcı olduğu, 24.09.2010 tarihli vekaletnameye istinaden satıcı ..., alıcısı sanık ..."ın olduğu, Kızılay Necatibey caddesinde bulunan işyerinin tescil işleminin gerçekleştirildiği, bir müddet sonra ... sanık ... ile görüşerek dayısına ait Çayyolu semtinde bulunan villasını satmak istediğini bildirdiği, sanıklar ... ve ... ile ..."ın 03.11.2010 tarihinde ... Tapu Sicil Müdürlüğü"nde buluştukları, sanık ..."in tapu işlemleri sırasında yardımcı olduğu, 24.09.2010 tarihli vekaletnameye istinaden satıcı ..., alıcısı sanık ..."ın olduğu, Çayyolu semtinde bulunan villanın tescil işleminin yapılmak istendiği ancak tapu memurlarının şüphelenmesi üzerine işlemin gerçekleştirilemediği, olaylar hakkında bilgi sahibi olan katılanların şikayeti üzerine polis memurları tarafından sanık ..."ın yakalanabilmesi amacıyla aynı gün sanıklar ... ve ..."un sahibi oldukları işyerinde yapılan arama neticesinde sanık ..."in üzerinden çeşitli kişilere ait tapu senedi fotokopileri ile duvarda asılı siyah paltonun iç cebinde sanık ..."a ait nüfus cuzdanı fotokopisi ve nüfus müdürlüğünden temin edilen ikametgah bildirgesi belge asıllarının ele geçirildiği ayrıca sanık ..."ında işyerinde yakalandığı, sanık ..."in ise ..."a nüfus cüzdanı alabilmek için Altındağ Nüfus Müdürlüğü"ne ibraz edilen ve muhtar olan tanık ... tarafından düzenlenen 02.11.2010 tarihli konutta kalanlara ait kimlik bildirme belgesi formunda ..."ı konutta kalan kişi olarak gösterdiği ve bu suretle sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik ve nitelik dolandırıcılık suçlarından verilen beraat, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat ile sanıklar ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazların incelemesinde;
    Oluşa, sanıkların savunmalarına, tapu senetlerine, vekaletnamelere ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in cezalandırılabilmeleri için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden verilen beraatlerine yönelik kabul ile sanıklar ... ve ..."in bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekili, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "120 gün", "150" ve ""3.000 TL"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "6 gün" ve ""120 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.07.2015 tarihinde sanıklar ... ve ... yönünden oyçokluğuyla diğer sanıklar yönünden, oybirliğiyle karar verildi.

    Karşı oy

    Sayın çoğunluk ile aramızdaki anlaşmazlık, sanıklardan ... ve ..."e yüklenen sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının sabit olup olmadığına ilişkindir.
    Dosyadaki deliller ve sanıkların savunmaları birlikte değerlendirildiğinde ... ve Veyis dışındaki sanıkların işlenen suçtan haberdar oldukları ve bundan rahatsızlık duymadıkları anlaşılmaktadır. Öyle ki, beraat eden sanıklardan ... ve ..."den elde edilen sahte belgeler ve bu belgelerin polisin eline geçmesini önlemek amacıyla yok edilmesi için yapılan telefon görüşmeleri bu iki sanığın da benzer suçları işlemek için hazırlık yaptıklarını göstermektedir. Sanık ..."ın bu iki sanık ile birlikte yakalanmış olması aralarındaki irtibatı göstermekte ise de; yargılama konusu somut olayda firari sanık ... ile ..."ın eylemlerine katıldıklarına dair delil bulunmamaktadır.
    Ancak sanıklar ... ile ..."in durumu farklı olup, her ikisinin de suçun işlenmesi sırasında sanık ... ve ..."un yanında oldukları ve eylemi birlikte gerçekleştirdikleri konusunda sayın çoğunluğunda farklı düşündüğünü sanmıyorum fakat sayın çoğunluktan farklı olarak bunların "suça konu taşınmazların firari sanık ..."a ait olmadığını bilmeden isnat edilen fiilleri işledikleri" anlamındaki düşüncelere katılmamaktayım. Çünkü suçun işlenmesinde yaptıkları katkılar ve eylem şekillerine bakıldığından sanıkların savunmalarına dayanak yaptıkları gerekçeler hayatın genel akışına uygun düşmemektedir.
    Bu yönüyle sanıkların savunmaları, cezadan kurtulmaya yönelik soyut inkar mahiyetinde olduğundan adı geçen iki sanığın BERAAT kararlarının onanmasına dair çoğunluk kararına muhalifim.







    Hemen Ara