Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3973 Esas 2022/4702 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3973
Karar No: 2022/4702
Karar Tarihi: 12.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3973 Esas 2022/4702 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/3973 E.  ,  2022/4702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 05/11/2014 tarihli ve 11/12, 69/12, 74/11 sayılı soruşturma raporunda belirtilen 246.561,70 TL kamu zararının 02/11/2012 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar geçen süre içerisinde hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı ... Özel Güv. Kor.Eğ. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. - ... Özel Güv. Vip. Kor. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. Ortak Girişimi firmasından tahsil edilmesinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde olayın sorumluları olan kurum personeli ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tazminini, 166,87 TL kamu zararının 16/12/2010 tarihinden itibaren, tahsil tarihine kadar geçen süre içerisinde hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı ... Özel Güv. Kor. Eğ. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den tahsil edilmesinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde olayın sorumluları olan kurum personeli Y...., ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tazminini, 24.779,65 TL kamu zararının 04/12/2008 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar geçen süre içerisinde hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı ... Özel Güv. Kor.Eğ. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den tahsil edilmesinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde olayın sorumluları olan kurum personeli ..., ... ve ...'tan müştereken ve müteselsilen tazminini, 113.094,29 TL kamu zararının 03/10/2012 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar geçen süre içerisinde hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı ... Group İnş. Nak. Taah. Tic. Ltd. Şirketinden tahsil edilmesinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde olayın sorumluları olan kurum personeli ..., ..., ..., ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tazminini, 574.788 TL kamu zararının 04/10/2012 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar geçen süre içerisinde hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı ... İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şirketinden tahsil edilmesinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde olayın sorumluları olan kurum personeli ..., ..., ..., ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tazminini, 101.042,42 TL kamu zararının 30/10/2012 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar geçen süre içerisinde hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı ... Petrol İnş. Nak. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. Şirketinden tahsil edilmesinin gerektiğini, bunun mümkün olmaması halinde olayın sorumluları olan kurum personeli ..., ..., ..., ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yapılan 2008/163376 ihale kayıt numaralı ihalenin 100 kişi ile 12 aylık hizmet alım ihalesi olduğunu, teklif edilen tutarların idarece belirlenen yaklaşık maliyetin çok üzerinde olduğunun görülmesi nedeniyle geçerli teklif sunan isteklilerin hiçbirisinin teklifi ekonomik bulunmadığı sebebiyle iptal edildiğini, müvekkilinin görevli olduğu 2008/200406 ihale kayıt numaralı ihalenin 103 kişi ile 10 aylık açık ihale usulü ile hizmet alım ihalesi olduğunu, ihalenin 1.186.200,60 TL teklif veren ... Özel Güv. Kor.Eğ. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne verildiğini, müvekkilinin üye olarak katıldığı ihale ile iptal edilen ihale bedelleri karşılığında bir kamu zararının olmadığını, bu hususun ihaleye fesat karıştırma davasında da tespit edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Group İnş. Nak. Taah. Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin katıldığı 2011/10087 ihale kayıt numaralı ihalesinde en düşük teklifi veren Kayı firmasında kaldığını, ancak firmanın ihale şartlarını yerine getirmemesinden dolayı iptal edilmesi üzerine konusu ve süresi farklı 2012/142622 ihale kayıt numaralı ihalenin yapıldığını, müvekkilinin en düşük teklifi vererek ihalenin uhdesinde kaldığını, davacı ile sözleşme imzalandığını savunarak öncelikle zamanaşımı itirazlarının kabulüyle davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Petrol İnş. Nak. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin katılmadığı 2011/10087 ihale kayıt numaralı ihalede en düşük teklifi veren Kayı firmasında kaldığını, ancak firmanın ihale şartlarını yerine getirmediği gerekçesi ile iptal edilmesi üzerine konusu ve süresi farklı 2012/159987 ihale kayıt numaralı ihalenin yapıldığını, müvekkilinin en düşük teklifi vererek ihalenin uhdesinde kaldığını, davacı ile sözleşme imzalandığını savunarak öncelikle zamanaşımı itirazlarının kabulüyle davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Özel Güv. Kor. Eğ. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen soruşturma raporunun tebliğ edilmemesinden dolayı davanın öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiklerini, 2012/162846 ihale kayıt numaralı ihale ile ilgili olarak iş ortaklığının verdiği fiyat teklifinin ihale komisyonu tarafından kabul edilerek sözleşmenin imzalandığını, ... Öğrenci Yurdu 2010 yılı 20-31 Aralık tarihleri arası Özel Güvenlik Hizmet Alımına ilişkin ihalede iş ortaklığının verdiği fiyat teklifinin kabul edilerek sözleşmenin imzalandığını, 2008/200406 ihale kayıt numaralı ihale ile ilgili olarak müvekkili şirketin verdiği fiyat teklifinin ihale komisyonu tarafından kabul edilerek sözleşmenin imzalandığını savunarak öncelikle husumet itirazlarının kabulüyle davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Güv. Vip. Kor. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; 2012/162846 ihale kayıt numaralı ihalenin müvekkili şirket ile diğer davalı ... Özel Güv. Kor.Eğ. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. iş ortaklığının verdiği teklifin ihale komisyonunca en avantajlı teklif olarak kabul edilmesi nedeniyle sözleşmenin imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... İnş. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; 2012/155702 ihale kayıt numaralı ihalenin müvekkili şirketin verdiği teklifin ihale komisyonunca en avantajlı teklif olarak kabul edilmesi nedeniyle sözleşmenin imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; 2012/162846, 2012/175312 ve 2012/162846 ihale kayıt numaralı ihalelerin komisyonlarında görevli olmadığını, yüklenici kârının farklı ihalelerde farklı belirlenmesinin kusur olarak sayılmadığını, hizmet alımı yapılan birimlerin yerleri ve ihale tarihlerinin farklı olduğunu, kamu zararı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Bir kısım davalılar vekili Av.... cevap dilekçesinde özetle; kamu zararından söz edilebilmesi için somut olayda kamu görevlilerinin kasıt, kusur ve ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemin bulunması, mevzuata aykırı karar sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması, işlem veya eylem arasında bir illiyet bağı olması şartlarının birlikte aranmasının gerektiğini, davaya konu edilen ihalelerin yaklaşık maliyetlerinin mevzuatta öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde belirlendiğini, ihalenin yaklaşık maliyetin altında bedelle ihale edildiğini, müvekkillerinin kamu zararına neden olduğu iddiasının soyut, hukuki ve maddi dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda özetle; mahkemece alınan ilk rapor, itiraz üzerine alınan ek rapor, başka bir heyetten alınan yeni rapor ve davalı vekili tarafından dosyaya kazandırılan uzman görüşü ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, özellikle konunun uzmanı kişilerce kaleme alınan 13/04/2018 tarihli uzman görüşünde mevzuat irdelenip her bir ihale yönünden inceleme yapılıp denetime imkan verecek şekilde açıklandığı, dava konusu edilen 6 ihale ile ilgili gerek ihalenin hazırlık aşamasında gerekse ihale sürecinde ihale görevlilerinin kamu zararına sebebiyet verecek şekilde herhangi bir kusur ve ihmallerinin bulunup bulunmadığı, teftiş kurulu raporunda kamu zararına sebebiyet verildiğine ilişkin tespitlerin subjektif değerlendirmelere dayandırıldığı, yine bilirkişi raporlarında kamu zararına neden olunduğuna ilişkin görüşlerin teftiş raporunun etkisinde kalınarak oluşturulduğu kanaatine varılarak, bilirkişilerin kamu zararına sebebiyet verildiğine ilişkin görüşlerine, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan uzman görüşündeki açıklanan gerekçelerle itibar edilmediği, bu çerçevede dava konusu ihalelerde kamu görevlisi olan davalıların ve ihale alıcısı şirketlerin herhangi bir şekilde kamu zararına sebebiyet vermedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi'nce davaya konu 6 ihale öncesi aynı kurum tarafından bu ihalelerin konusunu oluşturan özel güvenlik hizmeti alımı için tek ihale, temizlik ve çamaşırhane hizmeti alımı için tek ihale yapıldığı, 2011 yılında yapılan bu ihalelerin ekonomik görülmemesi nedeniyle idare tarafından iptal edildiği, aradan 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra bu kez davaya konu ihalelerin yapıldığı, ihalelerin yaklaşık maliyetlerinin altında miktarlarla sonuçlandığı, ihale tarihleri arasındaki zaman farkı nazara alındığında davaya konu ihalelerin yaklaşık maliyetinin önceki ihaleden yüksek olmasının normal olduğu, davalı kurum çalışanı ihale yetkililerinin herhangi bir kasıt, kusur ya da ihmallerinin bulunmadığı, ihalelerin kanuna uygun yapıldığı, tek başına arada zaman farkı olan iki ihale arasındaki yaklaşık maliyet farkının kamu zararının oluştuğunun ispatına yeterli olmadığı, kaldı ki davaya konu ihalelerin de iptal edildiğine dair dosyada iddia bulunmadığı, bu durumda kanuna uygun olarak yapılan ihalelerden dolayı sadece yaklaşık maliyetlerdeki farklılık ve müteahhit kârı oranındaki yüksekliğin kurum zararının oluşmasına yeterli olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı idare vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı yüklenicilerini ve idare elemanlarının, idareye verdikleri zararın tazmini istemine ilişkindir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. maddesinde “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz” hükmünü içermektedir. Görülmektedir ki, ceza mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hakimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa, diğer anlatımla beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususları doktrinde ve Yargıtayın yerleşik uygulamalarında kabul edilmektedir. Bunun yanında, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (YHGK'nın 23.01.1985 gün ve 1983/10-372 esas, 1985/21 karar sayılı ilamı). Bilindiği gibi ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturur. Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasıdır. (Mustafa Çemberci, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd; Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, S. 844; YHGK'nın 28.03.2012 gün ve 19-24 esas, 243 karar sayılı ilamı). Böylece, kural olarak hukuk hakimi ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmamış; BK’nın 74. maddesi ile bağımsızlık ilkesi benimsenmiştir.
    Somut olayda; davacı kurumda görev yapan davalılar hakkında Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/292 Esas sayılı dosyasıyla ihaleye fesat karıştırmak suçundan kamu davası açıldığı, yine içlerinde bir kısım davalı idare elemanları ve bir kısım sözleşme yüklenicisi şirket yetkisilinin bulunduğu sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırmak suçundan Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/134 Esas sayılı dosyasıyla yargılama yapıldığı anlaşılmakta olup, bu dava dosyaları getirtilip kusur yönünden incelenmemiş ve bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı da değerlendirilmemiştir.
    Bu itibarla, mahkemece yapılacak iş; öncelikle Gaziantep 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/292 Esas sayılı ve Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/134 Esas sayılı dosyaları ile bir kısım davalılar hakkında açılan kamu davasına konu eylem ve işlemler ile işbu davaya konu eylem ve işlemlerin kısmen aynı olup olmadığı araştırılıp, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 74. maddesi kapsamında bir değerlendime yapılmak suretiyle, ceza yargılamaları sonuçlanmamış ise her iki davaya konu eylem ve işlemlerin kısmen veya tamamen aynı olduğunun tespiti halinde ilgili ceza mahkemesi kararlarının işbu davanın sonucunu etkileme olasılığı bulunduğundan kesinleşmesi beklenmelidir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi doğru olmamış, istinaf mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 02.02.2021 tarih ve 2020/1535 Esas, 2021/173 Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara