"İçtihat Metni"
Sanık Nuri Sidar A....."ın kasten adam öldürmeye kalkışma suçundan TCY"nın 448, 62, 51/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 10 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında TCY"nın 31 ve 33. maddelerinin uygulanmasına, saldırgan sarhoşluk suçundan TCY"nın 572. maddesi uyarınca 2 ay hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31.10.2001 gün ve 39-43 sayılı hüküm sanık ve vekilleri ile C.Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 30.05.2002 gün ve 1443-2211 sayı ile;
"a) Mağdur Hıdır"a karşı işlenen suç yönünden;
aa) Mağdura ait tüm tıbbi evrakın ve raporların Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi suretiyle, mağdurda mevcut iki yaranın suç aletinin direk havalesi ile oluşup oluşmayacağının, iki yaradan hangisinin öldrücü etki yaptığının, yaraların oluşturduğu tahribatın neler olduğunun sorulması ile alınacak rapora göre suç vasfının tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde suç vasfının tayin edilmesi,
bb) Olayın başlaması, gelişmesi ve sonuçlanması ve sanığın raporu birlikte değerlendirildiğinde, sanığın toplu saldırıya maruz kaldığı anlaşılmakla, TCY"nın 29. maddesi dikkate alınarak adil oranda indirim yapılmak üzere 51/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
b) Saldırgan sarhoşluk suçu yönünden;
Sanık hakkında adam öldürmeye tam teşebbüsten hüküm kurulurken iyi hali gerekçe gösterilerek TCY"nın 59. maddesi gereğince indirim yapılmışken çelişkili gerekçe ile saldırgan sarhoşluktan kurulan hükümde takdiri tahfifin uygulanmamış olması," isabetsizliklerinden bozul-muştur.
"Yerel Mahkeme bozma sonrası 17.07.2002 günlü ilk oturumda, diğer iki neden yönünden bozmaya uyulmasına, tahrikin ağır boyuta ulaştığına ilişen bozma nedenine karşı eski hükümde direnilmesine karar vermiş ise de, 4.6.2003 gün ve 38-54 sayılı nihaî hükmünde; sanığın kasten adam öldürmeye tam kalkışma suçuna maruz kaldığı ağır haksız tahrikin etkisiyle işlediğini kabul etmek suretiyle;
Sanığın kasten adam öldürmeye kalkışma suçundan TCY"nın 448, 62, 51/2, 59/2 maddeleri uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCY"nın 31. maddesi uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün süreyle kamu hizmetlerinden yasaklanmasına, ayrıca saldırgan sar-hoşluk suçundan da TCY"nın 572/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hafif hapis ce-zasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Baş-savcılığının 22.01.2004 günlü "bozma" istekli tebliğnamesi ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin "direnme kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesi gerektiğine" ilişkin 04.11.2004 gün ve 654-3741 sayılı kararı ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yerel Mahkeme bozma sonrası 17.07.2002 günlü ilk oturumda, diğer nedenler yönünden bozmaya uyulmasına, ancak öldürmeye kalkışma suçunda sanığın ağır tahrik hükmünden yarar-landırılması gerektiğine ilişen bozma nedenine karşı direnilmesine karar vermiş ise de, nihaî hükümde, tahrike ilişen neden yönünden de bozmaya eylemli biçimde uyarak sanığı TCY"nın 51/2. maddesinde belirtilen ağır tahrik hükmünden yararlandırmış, ayrıca uygulamasının ge-rekçesine de kararında yer vermiştir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem ve uygulama yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması istenen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay"ın ilgili Dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosyada, bozma sonrası ilk oturumda, olayda ağır tahrikin bulunduğuna ilişen bozma nedenine karşı direnildiği belirtilmiş ise de, nihaî hükümde sanık hakkında ağır tahrik ku-rallarının uygulanmış ve gerekçesinin de açıklanmış olması karşısında, Yerel Mahkemece boz-maya eylemli olarak uyulduğu anlaşılmaktadır. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğ-rudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması olanaksız bulunduğundan, saptanan eylemli uyma ve diğer bozma nedenleri bakımından dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 7.12.2004 günü oybirliği ile karar verildi.