23. Ceza Dairesi 2015/1817 E. , 2015/3300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan ceza miktarı dikkate alındığında sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Olay tarihinden önce sanık ... ile katılanın tanıştıkları, sanık ..."ın kendisini bilgisayar mühendisi olarak ... Gazetesinde çalıştığını ve emlak komisyonculuğu yaptığını söylediği, katılanın uygun fiyata daire ve tarla baktığını söylemesi üzerine sanık ..."ın katılana bir daire ve bir tarla göstererek dairenin 80.000 TL"ye, tarlanın ise 100.000 TL"ye alınabileceğini beyan ettiği, katılanın taşınmazları almaya karar vererek sanık ..."a vekaletname verdiği, sanık ..."ın tarla üzerinde banka ipoteği bulunduğunu, bunun kaldırılması gerektiğini söyleyerek banka avukatı olduğunu söylediği diğer sanık ..."ın hesabına para yatırılması gerektiğini söylediği, katılanın da sanık ..."nin hesabına 2 ayrı tarihte 14.500"er TL olmak üzere toplam 29.000 TL parayı yatırdığı, sanıklar ... ve ..."nin banka hesabına yatan parayı çektikleri, ayrıca sanık ..."ın tapu işlemleri için para gerektiğini söylemesi üzerine katılanın sanık ..."a elden 37.000 TL para verdiği, ayrıca her biri 10.000 TL"lik olmak üzere toplam 40.000 TL"lik 4 adet çek verdiği, bir süre geçtikten sonra sanık ..."ın tamamen sahte oluşturulmuş, aldatma yeteneği bulunan evin satışına ilişkin tapuyu getirerek katılana verdiği, katılanın tapudan şüphelenmesi üzerine araştırdığında tapunun sahte olduğunu öğrendiği, bu suretle sanıkların bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, ayrıca sanık ..."in resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
1-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamından sanığın sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan sahte tapu senedi vermek suretiyle atılı suçu işlediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a)Sanık ... hakkında kurulan hüküm açısından; somut olayda bankanın maddi bir varlığının kullanılmaması ve ödeme vasıtası olması ,sahte tapunun haksız menfaatin elde edilmesinden sonra katılana verilmiş olması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
b)Sanık ... hakkında kurulan hüküm açısından; sanığın katılanla hiç karşılaşmadığı, sanık ... ve tanık Çağlar Durmaz"ın birbiriyle uyumlu beyanları dikkate alındığında sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/07/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.