Esas No: 2021/26783
Karar No: 2022/19803
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/26783 Esas 2022/19803 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/26783 E. , 2022/19803 K.Özet:
Karar, bir hakaret suçuyla ilgili olarak verilmiştir. Sanığın hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yöntemi usulsüz olduğu için kesinleşmemiş ve denetim süresi başlamamıştır. Bu nedenle zamanaşımı durmamıştır ve sanık hakkında dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiştir. Kararda 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve CMK'nın 223/8 maddelerine gönderme yapılmıştır. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeyen hükmün bozulması kararı verilmiştir. Ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak karar verilmesi mümkün olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında ...(Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 11/04/2013 gün, 2012/124 esas ve 2013/466 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın sanığın aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine, öncelikle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliği, mümkün olmaması durumunda aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinden dolayı tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın yöntemince kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığından, Yerel Mahkemece verilen 25/03/2016 tarihli, 2016/372 esas ve 2016/468 karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın sorgusunun yapıldığı 25/09/2012 tarihi olduğu, bu tarihten sonra 5237 sayılı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeyen HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 67/4 ve CMK'nın 223/8. maddesi gözetilerek DÜŞMESİNE, 17/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.