Dolandırıcılık - iftira - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10815 Esas 2015/3295 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10815
Karar No: 2015/3295
Karar Tarihi: 07.07.2015

Dolandırıcılık - iftira - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10815 Esas 2015/3295 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/10815 E.  ,  2015/3295 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    KATILANLAR : ..., ...
    SUÇ : Dolandırıcılık, iftira
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde sanıkların katılan ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesi ve trafikte kaydı bulunmayan ... plakalı kamyona ait sahte ruhsat düzenleyerek Lüleburgaz"a götürmek üzere katılan ..."a ait şirketten mal yükledikleri, ancak sonrasında malları teslim etmedikleri, bu eylem sırasında sanık ..."un katılan ... adına düzenlenmiş sürücü belgesine kendi resmini yapıştırarak kullandığı, bu suretle sanıkların iştirak halinde dolandırıcılık; ayrıca sanık ..."un iftira suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
    1- Sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Tüm dosya kapsamından sanık ..."un olay sırasında katılan ..."ın kimlik bilgilerini kullanarak ..."ın soruşturmaya uğramasına sebep olarak iftira suçunu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanık hakkında TCK"nın 53/1 maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de; hapis cezasının kanuni sonucu olan bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ..."un yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

    Sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 58/6 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün belirtilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle halen yürürlükte bulunan 326/son maddesinde belirtilen, lehe temyiz davası üzerine aleyhe değiştirilmemesi kuralı uyarınca, sabıkasındaki tekerrüre esas olabilecek ilamlardan ceza miktarı bakımından en hafif olanının dikkate alınması gerektiği de gözetilerek, tekerrüre ilişkin bölümün çıkartılarak yerine, “sanığa ait adli sicil kaydına göre, Eskişehir 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 12/09/2008 tarih, 2008/38 Esas, 2008/367 Karar sayılı kesinleşme tarihi 16/09/2010, bihakkın tahliye tarihi 15/08/2014 olan 3 yıl hapis ve 6.000 TL adli para cezasına mahkumiyet kararı nedeniyle, sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine"" şeklinde yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    a-Sanıkların suçun işlenmesi sırasında sahte sürücü belgesi ve ruhsat kullanmaları karşısında eylemin temas ettiği TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmaksızın duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-Dosyada bir örneği olan Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/140 E, 2012/358 K sayılı kararı incelendiğinde; bu dava ile ilgili dosya celp edilerek her iki davanın da aynı sanıklar ve aynı eyleme ilişkin olduğunun anlaşılması halinde, mükerrer dava olup olmadığı araştırılıp gerektiğinde birleştirme kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    c-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 6 gün olarak tayin edilmesi,
    d-Sanık ... hakkında kurulan hükümde hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hakkında TCK"nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmemesi ve sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 58/6 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmünün belirtilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/07/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Hemen Ara