Esas No: 2004/10-145
Karar No: 2004/196
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/10-145 Esas 2004/196 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2004/10-145 E., 2004/196 K.
"İçtihat Metni"
Teşekkül halinde eroin ticareti yapmak suçundan sanık Mehmet İ...."nin TCK"nun 403/5-6-7. ve 59. maddeleri uyarınca 12 sene 6 ay ağır hapis ve 1.285.500.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, para cezasının taksitlendirilmesine, hakkında TCK"nun 31. ve 33. mad-delerinin uygulanmasına ilişkin İstanbul 4. Devlet Güvenlik Mahkemesinden verilen 26.02.2003 gün ve 106-16 sayılı hüküm sanık ve vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Nöbetçi 10. Ceza Dairesince 20.8.2003 gün ve 4623-18859 sayı ile;
"Üst ve ev aramasında uyuşturucu madde ele geçirilemeyen ve hiçbir aşamada suçu kabul etmeyen sanığın, hakkında verilen mahkumiyet hükmü kesinleşen Abdurrıza D....."in atfı cürüm niteliğinde kalan beyanları dışında, atılı suçu işlediğine ilişkin mahkumiyetine yeterli kuş-kudan uzak inandırıcı kesin kanıt bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mah-kumiyetine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 23.02.2004 gün ve 246-22 sayı ile;
"Mahkememizde daha önce aynı suçtan yargılanıp mahkum olan Abdurrıza D....."in, elindeki eroine sanık Mehmet İ...."nin müşteri bulduğu, ayrıca alıcı kişilerle yapılan ilk buluşmada da Mehmet"in hazır bulunduğuna ilişkin kolluk, C.Savcısı, yedek hakim ve duruş-madaki beyanları, adli tıp raporu, dosyada mevcut tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre sanık Mehmet İ...."nin, Abdurrıza D....., İbrahim Uğur O....., Necip Y......, Fırat K....... ve Ekrem T..... ile birlikte maddi ve manevi dayanışma içinde teşekkül halinde eroin ticareti yapmak suçunu işledikleri vicdani kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar sanık Mehmet İ.... Mahkememizin 30.10.2002 tarihli celsesinde Marmara Pastanesinde isimlerini bilmediği iki polis arkadaş ve Abdurrıza D..... ile birlikte oturmaya gittiklerini, ancak uyuşturucu konusunda herhangi bir şey konuşmadıklarını bu konu ile ilgili olarak da polis arkadaşlarına Abdurrıza D....."den şüphelendiği şahıs olarak takip etmelerini söylediğini, olayda bir nevi ajan, ihbarcı durumunda olduğunu belirtmiş ise de, esasen sanık Mehmet İ...."nin poliste, C.Savcılığında, yedek hakim huzurunda ve yine duruşmada 17.07.2002 tarihli celsede alınan savunmasında böyle bir şeyden bahsetmediği, suçla, uyuşturucu ile ve diğer şahıslarla ilgisinin olmadığını bildirdiği anlaşılmaktadır. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün, bu olayda sanık Mehmet İ...."nin muhbir olarak kullanılmadığına ilişkin cevabi yazısı da dikkate alınarak, sanık Mehmet İ...."nin olayda ihbarcı ve ajan durumunda olduğu yolundaki savun-masına itibar edilmemiştir." gerekçesi ve oyçokluğu ile önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık vekili ile DGM C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının 07.06.2004 gün ve 90473 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık Mehmet İ...."nin teşekkül halinde eroin ticareti yapmak suçundan cezalandırılma-sına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığa yüklenen suçun sabit olup olmadığına ilişkindir.
İncelenen olayda;
Narkotik Şubeye başvuran bir kişinin ihbarı üzerine, kolluk görevlilerinin muhbirle koordineli olarak başlattığı ve bir hafta sürdüğü anlaşılan çalışma ve operasyon sonucunda teşekkülün satışa sunmak istediği eroinin ele geçirildiği, satışı gerçekleştirmek isteyen teşekkül mensuplarından Abdurrıza D....."in yakalanarak yargılanıp mahkum olduğu, bu kişinin aşamalardaki anlatımları doğrultusunda açık kimliği belirlenerek hakkında dava açılan sanık Mehmet İ...."nin de bilahare yarglanıp mahkûm edildiği anlaşılmaktadır.
Olayın ihbarı, gelişimi, suçun ortaya çıkarılması ve sanıkların yakalanması hususunda yapılan faaliyetler, hazırlık aşamasında kolluk tarafından düzenlenen çeşitli tutanaklarda açıklanmış olup, bunlardan;
2 Ağustos 2000 tarihli X Muhbir müracaat ve çalıştırma tutanağında; Şubeye başvuran X Muhbirin, Rıza ve İbrahim isimli iki kişinin elinde bir miktar eroin bulunduğunu, mal sahibinin Ekrem isimli kişi olduğunu, eroini satmak için müşteri aradıklarını, yakalanmalarına yardımcı olabileceğini belirtmesi üzerine kendisine konuyla ilgili çalışma talimatı verildiği,
3.8.2000 günlü tutanaklarda; X Muhbirin, Rıza ve İbrahim isimli kişilerin işleri olduğu için buluşma yerine gelmediklerini, ancak bunların bir gün önce tanıştırdıkları Ekrem isimli kişinin gelip kendisine 1 gram toz numune verdiğini belirtip numuneyi kolluk görevlilerine teslim ettiği, yapılan pratik deneyde numunenin eroin olduğu sonucuna varıldığı,
4.8.2000 günlü fiziki takip tutanağında; Rıza, İbrahim, X Muhbir ve alıcı kılığındaki görevlinin İçerenköy Marmara Pastanesinde buluşup bir saat kadar oturdukları, daha sonra İbrahim ve Rıza"nın, X Muhbir ve alıcı kılığındaki görevlinin yanından ayrılıp araca bindikleri, sık sık arkalarına ve çevrelerine bakarak Bostancı ve İçerenköy"de dolaşıp Ardahan kahvesine girip bir saat kadar oturduktan sonra tekrar çıktıkları, bu sırada alıcı kılığındaki görevli ile görüşüldüğü, henüz eroini getirmeyeceklerinin söylenmesi üzerine, şahısların da takip edildiklerini anlamamaları bakımından takibe son verildiği,
7.8.2000 tarihli fiziki takip tutanağında; Rıza ve İbrahim isimli kişilerle alıcı kılığındaki görevlinin 11.00 sıralarında İçerenköy Marmara Pastanesinde buluşup bir saat kadar oturdukları, daha sonra görevlinin yanlarından ayrıldığı, Rıza ve İbrahim"in 20 kilo eroini getirmek için bir araç istediklerini söylemesi üzerine Şubeden Hyundai marka bir otomobilin temin edildiği, görevlinin saat 16.00 için B.... Pastanesinde buluşma ayarladığı, belirtilen saatte buluşarak şa-hıslara aracı verdiği, bilahare 20.00 sıralarında gelen Rıza ve İbrahim"in görevliyle buluşup eroini ertesi günü 10.00"da getireceklerini, aracın da kendilerinde kalması gerektiğini söy-lemeleri üzerine, fiziki takibe son verildiği,
8.8.2000 günlü fiziki takip tutanağında; 10.00 sıralarında bir araçla pastaneye gelen şahıslardan Rıza ve İbrahim"in pastanede alıcı kılığındaki görevliyle görüştükleri, sonradan adı-nın Ekrem olduğu öğrenilen şahsın arabada beklediği, daha sonra pastaneden çıkan şahıslardan İbrahim"in araca bindiği, Rıza ve görevlinin de bir ticari araçla peşlerinden gittikleri, Kadıköy"de tekrar buluşan bu şahısların tekrar ayrılıp Moda"ya gittikleri, sürekli cep telefonlarıyla görüştükleri, bilahare sonradan adının Naci olduğu öğrenilen bir kişiyle buluştukları, daha sonra Rıza ve Naci"nin ticari taksiyle Erenköy"e geldikleri, burada araçtan inen Rıza"nın takip edildiği, ticari araçla Akasya sokağa giden Naci"nin burada bir kişiyle buluştuğu, bir apartmana girip çıktıkları, bu arada irtibat kurulan alıcı kılığındaki görevlinin şahısların çevrede polis tertibatı alındığından şüphelendiklerini belirtmesi üzerine tüm şahısların yakalanmaları için operasyon talimatı verildiği, Naci ve yanındaki şahsın önceden eroin nakli için alıcı kolluk görevlisi tarafından temin edilen araca bindiği silahlı atışa ve dur ihtarına rağmen kaçtıkları, Rıza isimli sanığın da bir araçla kaçmaya çalışırken yakalandığı, Kadıköy"de yaya olarak takip edilmekte olan İbrahim ve Ekrem"in ise kaçtıkları belirtilmektedir.
22 kolluk görevlisinin imzasını taşıyan aynı tarihli bir başka tutanakta ise; benzer bilgilere yer verildikten sonra, eroin naklinde kullanılmak üzere kolluk tarafından temin edilip satıcılara teslim edilen aracın Naci ve yanındaki kişi tarafından terk edildiği yerde bulunduğu, bu şahısların girip çıktıkları apartmanda yapılan araştırma sonucu Naci"nin yanındaki kişinin 20 numaralı dairede oturan Fırat K....... olduğu belirlenerek bu dairede yapılan arama sonucunda 36 adet naylon poşet içinde eroin olduğu sanılan toz maddenin bulunduğu, yakalanan sanık Abdurrıza D....."in göstermesi doğrultusunda İbrahim isimli kişinin evinde yapılan aramada şahsın kimliğinin İbrahim Uğur O..... olduğunun belirlendiği, olayla ilgili olarak halen firari olan İbrahim Uğur O....., Fırat K....... ve açık kimlikleri belirlenemeyen Ekrem ve Naci isimli ki-şilerin aranmalarına devam edildiği belirtilmektedir.
Sanıklar İbrahim ve Fırat"ın konutlarından elde edilen fotoğraflar üzerinden yapılan teş-his işlemi sırasında sanık Abdurrıza D..... bu iki sanığı fotoğrafından teşhis etmiş, ayrıca gös-terilen bir fotoğrafın da Naci isimli kişiye ait olabileceğini bildirmiştir.
Aldırılan ekspertiz ve Adli Tıp Kurumu raporlarında, 36 naylon poşet içindeki toz mad-denin toplam safi ağırlığının 17 kilo 814 gram olduğu, analiz verileri sonucu maddenin 9 kilo 792 gram eroin ve 490 gram 495 miligram monoasetilmorfin (6-MAM) olduğu belirtilmiştir.
Görüleceği üzere, kolluk tarafından düzenlenen bu tutanaklarda sanık Mehmet İ...."nin adı geçmediği gibi, kolluk tarafından C.Savcılığına yazılan yazı ve fezlekelerde de sanık Mehmet İ...."nin adından söz edilmemekte, sadece firari olan İbrahim, Fırat, Ekrem ve Naci isimli kişilerin yakalanamadıkları belirtilmektedir.
Soruşturma evrakının intikalinden sonra C.Savcısı tarafından firari sanıklar İbrahim Uğur O....., Fırat K....... ile soyisimleri belirlenemeyen Ekrem, Naci ve Mehmet isimli kişiler yönünden evrakın tefrikine karar verildiği, hakkında dava açılıp yargılanan sanık Abdurrıza"nın hazırlık ifadesinde adını Mehmet olarak bildirdiği kişinin soyadının İ.... olduğunu duruşmadaki ifadesinde bildirmesi ve adresini de vermesi üzerine bu kez sanık Mehmet"in bu adresten aran-maya başlandığı, 3.1.2002 tarihinde gıyaben tutuklandığı, 10.4.2002 tarihinde yakalandığı ve tutuklamanın vicahiye çevrilerek hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık Abdurrıza D..... kollukta verdiği ifadede; Van"da oto alım satımı ile uğraşırım, Ahmet Kaplan adlı kişiye araç satmış, parasını ala-mamıştım. Parayı almak için İstanbul"a geldim, bu şahsın kaldığını söylediği otele gidip sor-duğumda bulamadım, birkaç gün sonra çocukluk arkadaşım olan İbrahim Uğur O....."ı aradım, buluştuk, kırk günden bu yana onun Kozyatağı"ndaki evinde kalıyorum ve paramı almak için Ahmet isimli kişiyi arıyorum, bu arada Ekrem isimli bir arkadaşım ellerinde eroin olduğunu, isteyen olursa kendisine haber vermemi söyledi, ben de bu işlerle uğraştığını bildiğim Mehmet isimli arkadaşımı bir hafta kadar önce arayarak İçerenköy"deki Marmara Pastanesinde buluşmak istediğimi söyledim, buluştuk, Mehmet"e elimde 20 kilo kadar eroin olduğunu, müşteri bulup bulamayacağını sordum, o da bana "bir araştırayım, buluruz" dedi, ertesi gün Mehmet beni aradı ve bir müşteri bulduğunu, kendisinin 20 kilo kadar eroin istediğini söyledi, bunun üzerine Ekrem"i cep telefonundan aradım, Eminönü"nde buluştuk, yanımda İbrahim"de vardı, Ekrem"e, Mehmet isimli bir arkadaşım olduğunu, 20 kilo kadar eroin istediklerini, bu işten para kaza-nabileceğimizi söyledim, Ekrem de arkadaşı ile görüştükten sonra beni arayıp haber vereceğini, şahıslara eroinin kilosunu 11.000 Mark olarak söylememizi, aslında kendisinin kilosunu 10.500 marka aldığını, kilo başına 500 mark kâr kaldığını, bunu da ikimizin paylaşacağını söyledi, 3 Ağustos günü Ekrem beni aradı, eroin alacağımız şahıslarla görüştüğünü, satacağımız şahısları da arayıp haber vermemi, numune olarak vereceğimiz eroinin hazır olduğunu söyledi, kendisine işim olduğunu söyleyip sen hallet dedim, o gün Ekrem"in numune eroini verdiğini öğrendim. Ertesi günü aynı pastanede ben, İbrahim, Mehmet, o gün ilk kez gördüğüm İhsan isimli kişi ve eroini satın alacak olan ismini bilmediğim kişiyle pastanede buluştuk, bu görüşmede ben eroini alacak kişiye, kilosunun 11.000 mark olduğunu, arkadaşım İbrahim ve bana bir araç vermesi gerektiğini, eroini bu araca yükleyerek İbrahim"le birlikte kendisine teslim edeceğimizi söyledim, bu kişi araba vereceğini, ancak eroini almadan 220.000 markı bana vermeyeceğini söyledi, dağıldık, Ekrem"i telefonla arayıp, alıcının araç vermeyi kabul ettiğini, kilosu 11.000 marka anlaştığımızı, ertesi gün buluşacağımızı söyledim diyerek ifadesinin sonraki bölümlerinde buluşmalarını ve yakalanmalarını kolluk görevlilerince düzenlenen tutanaklara benzer biçimde anlatmış,
C.Savcılığında verdiği ifadede; İçerenköy"deki Marmara Kafeye takılmaya başladım, burada Bingöllü Mehmet isimli Van"a odun getirip götüren bir kişi vardı, ayrıca İhsan isimli Antep"li bir arkadaşla da görüşüyorduk, biz konuşurken İhsan, "sen Van"lısın, bizim bir arkadaşa 20 kilo eroin lazım" dedi, kendisine bu işle uğraşmadığımı söyledim, tekrar ısrar edince, "bir arkadaş var, seni görüştüreyim" dedim, Van"da lokantacılık yapan Ekrem"i telefonla aradım, Ekrem ile İhsan"ı görüştürdüm, kendileri konuştular, kendileri pazarlık yaptılar, Ekrem, İhsan"ın bir araba vermesini istedi, İhsan ve arkadaşı olan Mustafa bana bir araba verdiler diyerek sonraki aşamaları benzer biçimde anlatmış,
Sulh Hakimliğindeki sorgusu sırasında; İçerenköy"de bir kafede oturuyordum, yanımda soyadını bilmediğim Van"dan yakacak odun getirdiği dönemden tanıdığım Mehmet adında kişi ile soyadını bilmediğim İhsan vardı, İhsan bana, "sen eroin bulabilir misin, benim bir arkadaşım istiyor" dedi, eroini isteyenin de arkadaşı Mustafa olduğunu söyledi, bu işlerden anlamadığımı, uğraşmadığımı belirttim, ısrar edince, daha önce bu işlerle uğraşan kişileri bulursam sizi ta-nıştırırım dedim, bir gün sonra Ekrem"le İhsan ve Mehmet isimli kişileri buluşturdum, arka-daşım İbrahim de yanımızdaydı, beş kişiydik, İhsan ve Ekrem kendi aralarında konuşup anlaş-tılar, benim bir müdahalem olmadı, sonradan bu görüşme ve konuşmalar tekrarlandı, Ekrem İhsan"dan araç istemiş, İhsan aracı arkadaşı Mustafa ile birlikte getirdi, bu arabayla eroin teslimi yapılacaktı, diyerek sonraki aşamaları benzer biçimde anlatmış,
Duruşmada sorguya çekildiğinde; Bingöl"lü olarak bildiğim Mehmet isimli kişiyi Van"a odun getirirken tanıdım, ancak bana okuduğunuz şahıslarla herhangi bir şekilde uyuşturucu satımı konusunda anlaşma olmuş değildir, uyuşturucudan haberim yoktu, sonradan oldu, bana teklif etti, kabul etmedim, savcılık ve hakimlik ifadem doğrudur, polis ifadem doğru değildir, bu olay Mehmet ve Ekrem arasında gelişmiştir, demiş,
19.2.2001 günlü ikinci oturumda söz alarak; daha önce adını vermediğim kişiler ve kendi konumumla ilgili bazı şeyler söylemek istiyorum, Mehmet İ.... isimli kişi bana uyuşturucu bulabilir misin diye teklifte bulundu, ben de önceden tanıdığım Ekrem T..... isimli şahsın böyle bir madde bulabileceğini söyledim ve onları görüştürdüm, zaten kendileri daha önce ta-nışıyorlardı, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık Mehmet İ.... kollukta ve C.Savcılığında; İçerenköy"deki Ardahan kıraathanesini ortak olarak çalıştırdığını, Abdurrıza D..... isimli kişiyi olaydan iki üç ay kadar önce kahvesine gelip gittiği sırada Rıza ismiyle tanıdığını, iki üç günde bir Uğur isimli bir gençle gelip git-tiklerini, bu geliş gidişleri sırasında Rıza"nın arabasını satmak istediğini söyleyip yardımcı olur musun diye sorduğunu, tanıdığı olmadığı için yardımcı olamadığını, isimleri bildirilen diğer şahısları tanımadığını, olayın olduğu tarihlerde Antalya Side"de Eylül Motel isimli pansiyonda karısı, kızı, Almanya"dan gelen oğlu Adnan ve gelini ile birlikte yaklaşık bir ay kadar kaldıklarını, oraya Ağustos ayı başında gittiklerini, kaldıkları pansiyonda kayıtlarının mevcut olduğunu, Antalya"dan döndükten sonra da kahvesini devrettiğini belirtmiş, duruşmada; Abdurrıza kahveme gelip gidiyordu, kahvemde diğer şahıslarla tanışmış, bu olaylarla benim ilgim yoktur, uyuşturucu ticareti yaptıklarından da haberim yoktur demiş, 30.10.2002 günlü oturumda; Mar-mara Pastanesine isimlerini bilmediğim iki polis arkadaş ve Abdurrıza D..... ile birlikte otur-maya gitmiştik, ancak uyuşturucu konusunda bir şey konuşmadık, bu konu ile ilgili polis ar-kadaşlara şüphelendiğim kişi olarak Abdurrıza D....."i takip etmelerini söyledim demiş, son sözünde ise; tek suçum, tehlikeli işle uğraşıyor, bu adamı yakalayın diye söyledim, şeklinde be-yanda bulunmuştur.
Duruşmada dinlenilen tanık polis memuru Mustafa Çiftçi; X Muhbirin başvurusu üzerine, eroin satıcısı oldukları ihbar edilen Rıza ve İbrahim isimli kişilerle alıcı kılığında bağlantı kurmak üzere Şube tarafından görevlendirildiğini, ilk kez İçerenköy civarındaki Marmara Pas-tanesinde buluşmaya gittiğinde X Muhbir ile birlikte huzurdaki sanık Mehmet İ...."nin de geldiğini, ayrıca Rıza ve İbrahim adlı kişilerin de orada olduklarını, burada uyuşturucu konusunda konuşulduğunu, X Muhbir"in sanıklara kendisini arkadaşı olarak tanıştırdıktan sonra konuş-malara katılmadan Mehmet İ.... ile birlikte ayrıldıklarını, sonrasında kendisinin ihbar edilen kişilerle uyuşturucu satışını görüştüğünü, daha sonra birkaç kez bu şahıslarla temasa geçtiğini, ancak bu buluşmalarda sanık Mehmet İ...."nin bulunmadığını, sanık Mehmet İ...."nin olaydaki rolünü tam olarak bilemediğini, tahminine göre X Muhbire olayla ilgili bilgi veren şahıs ola-bileceğini, bu nedenle gerek fiziki takip tutanağında, gerekse X Muhbir müracaat ve çalıştırma tutanağında sanık Mehmet İ...."nin isminin geçmediğini, sanık Mehmet"in adının operasyon düzenlenip sanık Abdurrıza"nın yakalanmasından sonra ortaya çıkmış olabileceğini, sanık Mehmet"in gerek Abdurrıza D..... ve gerekse firari sanıklarla birlikte hareket ettiği yolunda kesin bir bilgisi bulunmadığını, sanık Abdurrıza ile sanık Mehmet İ.... ve sanık İbrahim Uğur O....."ın aralarındaki konuşmalardan ve temaslardan da bilgisi bulunmadığını, ancak sanık Mehmet"in olaydan haberdar olup konuyu X Muhbire aktardığı kanısında olduğunu, yakalanan sanık Abdurrıza D....."in olayın ihbarcısının sanık Mehmet İ.... olduğunu düşünmüş olabileceğini, ancak bu konuda bilgisinin bulunmadığını belirtmiştir.
Savunma tanığı Zeki Arda; sanık Mehmet"in 2000 yılının Mart ayında kahvesine ortak olduğunu, 2000 yılının Temmuz ayında da oğlunun Almanya"dan geldiğini, kendisine yer ayır-dığını söyleyip çocuklarıyla birlikte Antalya"ya gidip orada iki ay kaldığını belirtmiş, aynı kah-vede garson olarak çalışan tanık Murat Kaplan da, benzer beyanda bulunmuştur.
Narkotik Şube Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki tutanakta, sanık Mehmet İ...."nin bu olayda X Muhbir olarak kullanılmadığı belirtilmektedir.
Dosyadaki kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde;
Hakkındaki mahkumiyet hükmü kesinleşen Abdurrıza D..... aşamalardaki ifadelerinde sanık Mehmet İ...."nin adını vererek, bu sanığın ellerindeki uyuşturucuya müşteri bulduğunu, alıcı ile pastanede gerçekleştirdikleri ilk buluşmada da hazır bulunduğunu belirtmektedir.
Sanık Mehmet İ.... ise başlangıçtaki beyanlarında Abdurrıza D....."le aralarında uyuşturucu konusunda geçen konuşmaları reddetmekle beraber, son olarak duruşmadaki anlatımında pastanedeki buluşmayı doğrulamış, ancak uyuşturucu konusunda bilgisi olmadığını belirtmiş, ayrıca polislere sanık Abdurrıza"dan şüphelendiğini, bu şahsı takip etmelerini söylediğini ileri sürmüştür.
Alıcı kılığındaki görevli polis memuru tanık Mustafa Çiftçi, satıcılarla gerçekleştirdiği ilk buluşmada X Muhbir ile birlikte sanık Mehmet İ...."nin de hazır olduğunu doğrulamış, ancak ko-nuşmalara katılmadan ayrıldığını belirtmiştir. Oysa, kolluk tarafından düzenlenen 4 Ağustos 2000 günlü fiziki takip tutanağında, Narkotik Şube görevlilerinin takibi altında pastanede ger-çekleştirilen buluşmada hazır bulunanlar arasında sanık Mehmet İ...."nin adı geçmemektedir.
Mevcut kanıtlar arasında çelişkiler bulunduğu dikkate alındığında, ceza yargılamasının amacı olan maddi gerçeğin ortaya konulabilmesi, sanık Mehmet İ...."nin savunmasının denet-lenebilmesi ve olaydaki konumu ile kastının hükme varmaya yeterli olacak ölçü ve kesinlikte ortaya konulabilmesi bakımından soruşturmanın genişletilip, 4 Ağustos 2000 tarihli fiziki takip tutanağını düzenleyen kolluk görevlileri Tolga Alpay, Yakup Taşkı, Haluk D.....taş, Kürşat Kırnıç, Y...... Koçak ve Halil Gümüş dinlenilerek, uyuşturucu satıcısı sanıklarla, X Muhbir ve alıcı kılığındaki görevlinin pastanedeki buluşmalarında sanık Mehmet İ...."nin hazır bulunup bulunmadığı, tutanaklarda adının geçmemesinin hangi nedenden kaynaklandığı, bu sanığın uyuşturucu satışı ve şüphelendiği kişilerle ilgili olarak X Muhbir aracılığı ile kolluk görevlilerine bilgi verip vermediği hususlarında bilgi ve görgülerine başvurulması, keza muvafakat gösterdiği takdirde X Muhbir"in de dinlenilerek, kendisinin ve kolluk görevlilerinin faaliyetinden sanık Mehmet İ...."nin haberinin bulunup bulunmadığı, sanığın olaydaki konumunun ne olduğu, bilgi vermek ve satıcılarla tanıştırmak suretiyle kendisi veya kolluk görevlilerine yardımcı olup olmadığı hususlarında bilgisine başvurulması gerekir.
Bu itibarla, eksik soruşturma ile mahkumiyet hüküm kurulması yasaya aykırı olup, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMA-SINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 12.10.2004 günü sonucu itibariyle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.