Esas No: 2008/392
Karar No: 2009/189
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2008/392 Esas 2009/189 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2008/392 E. , 2009/189 K.- 2247 SAYILI YASA’NIN 14. MADDESINDE ÖNGÖRÜLEN KOŞULLARI TAŞIMAYAN BAŞVURUNUN, AYNI YASANIN 27. MADDESI UYARINCA REDDİ GEREKTIĞI
- SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) (506) Madde 140
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : H. Gıda İnş. Harf. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti. Vekili : Av. İ. H.F. Davalı : SSK Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü O L A Y : Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü’nün 31.1.2005 gün ve 1795 sayılı işlemi ile, prim ve gecikme zammından oluşan 1.578,95YTL borç tahakkuku yapıldığı bildirilmiştir. Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü’nün 31.1.2005 gün ve 1796 sayılı işlemi ile, 5.329.800.000.-TL tutarında idari para cezası tahakkuk ettirildiği bildirilmiştir. Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü’nün 31.1.2005 gün ve 1797 sayılı işlemi ile, 968.400.000.-TL tutarında idari para cezası verildiği bildirilmiştir. Davacı vekili, idari para cezalarına ve prim borcuna ilişkin bu işlemlerin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. GAZİANTEP 1. İDARE MAHKEMESİ; 28.4.2006 gün ve E:2005/263, K:2006/743 sayı ile, 506 sayılı Yasa’ya aykırılık nedeniyle Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü"nün 31.1.2005 tarih ve 01796 sayılı, 01797 sayılı işlemleri ile davacı şirket adına prim borcu tahakkuk ettirilmesine ilişkin 31.1.2005 tarih ve 01795 sayılı işleminin iptalinin istenildiği, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu"nun 8.2.2006 tarih ve 5454 sayılı Kanun ile değişik 140. maddesinin (f) bendinin 4. fıkrasında “İdari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler” hükmünün düzenlendiği, aynı Kanunun 79. maddesinin 13. fıkrasında ise, “Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir” hükmüne yer verildiği, dava dosyasının incelenmesinden, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na aykırılık nedeniyle kesilen idari para cezasına karşı açılan dava devam ederken 506 sayılı Yasa’da 8.2.2006 tarihinde yapılan değişiklikle bu davalara bakmakla sulh ceza mahkemelerinin görevlendirildiği, görev konusunun kamu düzenine ilişkin olması ve görevli yargı yerinin belirlenmesine ilişkin usul kurallarının kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı sürece derhal uygulanırlık kuralına tabi olması nedeniyle idari para cezalarına karşı açılan davada Mahkemelerinin görevsiz bulunduğu, öte yandan; prim borçları ile ilgili uyuşmazlıklara karşı açılacak davalarda 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğu dikkate alındığında prim borcu tahakkuk ettirilmesine ilişkin 31.1.2005 tarih ve 01795 sayılı işlem yönünden de Mahkemelerinin görevsiz bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili, bu kez, içeriğinde prim borcuna ilişkin 31.1.2005 gün ve 1795 sayılı işlemden söz etmekle birlikte dava dilekçesinin “dava konusu” ve “istem” kısmında idari para cezalarına ilişkin 31.1.2005 gün ve 1796 ve 31.1.2005 gün ve 1797 sayılı işlemlerin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. ADIYAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 30.11.2007 gün ve E:2006/1170, K:2007/1476 sayı ile, davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket aleyhine 25.10.2004 tarih ve 70/KD.47 sayılı Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı Adana Grup Başkanlığı sigorta müfettişi raporuna istinaden şirket adına söz konusu rapor ve eki tutanağın tetkiki neticesinde, ibraz edilen iş yeri kayıtlarında, 1999/Eylül, Ekim, Kasım aylarına ait ücret tediye bordrolarını 15 gün içinde mücbir sebep olmaksızın ibraz etmeyen işveren müvekkilinin adına 31.1.2005 tarih, 01796 sayı ile 5.329.800.000.-TL idari para ceza tahakkuk ettirildiğini, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı Adana Grup Başkanlığı sigorta müfettişi tarafından tanzim olunan 25.10.2004 tarih ve 70/KD.47 sayılı rapora istinaden müvekkil şirkete 31.1.2005 tarih, 01797 sayılı işyeri bildirgesi, sigortalı işe giriş bildirgesi, 1999/Eylül, Ekim, Kasım aylarından dolayı müvekkil şirkete 968.400.000.-TL idari para cezası tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirketin 31.1.2005 tarih ve 01795 sayı ile kendi sicil numarası dışında 4.4001.011005707.02.06.66 işyeri sicil numarası ile prim borcu verildiğini, söz konusu idari para cezalarının müvekkil şirkete 2.2.2005 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin de 3.2.2005 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumu Adıyaman Sigorta Müdürlüğü’ne dilekçe ile itiraz ettiğini, ilgili Kurumun müvekkil şirketin yasal süresi içerisinde yapılmış olan itirazını 15.2.2005 tarih ve 02689 sayılı ve 15.2.2005 tarih ve 02690 sayılı yazıları ile idari para cezası komisyon kararı ile reddederek bu red kararlarının 21.2.2005 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin daimi işyeri olarak 2.4003.0101.0020190.002.01 işyeri sicil numarası ile kayıtlı bulunduğunu, müvekkil şirket adına Kurum müfettişince işçi çalışıp çalışmadığının tespit edilemediği halde 1999 yılına ait resen 4.4001.011005707.02.06.66 işyeri sicil numarası ile işyeri sicil dosyasını tescil ettiğini, müvekkil şirketin böyle bir kaydı bulunmadığını, bu nedenlerle, Sosyal Sigortalar Kurumu Adıyaman Sigorta Müdürlüğü’nün 31.1.2005 tarih ve 01796 sayılı ve 31.1.2005 tarih 01797 sayılı idari para cezası işleminin itirazen incelenerek iptaline karar verilmesini talep ettiği, davacı vekili duruşmada ise özetle; görevli yargı yolunun idari yargı yolu olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep ve beyan ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmada özetle; görevli yargı yolunun idari yargı yolu olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini talep ve beyan ettiği, davanın Kurum işleminin iptali davasından ibaret bulunduğu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 9.5.2007 tarihli 5655 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 4. fıkrasında, “İdari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kuruma ödenir veya aynı süre içinde kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir, itiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler” hükmünün yer aldığı, görevin kamu düzenine ilişkin bulunduğu, yargılamanın her aşamasında Mahkemece resen göz önünde bulundurulacağı, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda dava konusu Sosyal Sigortalar Kurumu Adıyaman Sigorta Müdürlüğü’nün 31.1.2005 tarih ve 01796 sayılı ile 31.1.2005 tarih ve 01797 sayılı idari para cezasının komisyon kararına karşı itiraz merciinin idari yargı yolu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili, dilekçe ret kararı üzerine yenilediği dava dilekçesinde, bu kez, prim borcuna ilişkin 31.1.2005 gün ve 1795 sayılı işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. ŞANLIURFA İDARE MAHKEMESİ; 29.4.2008 gün ve E:2008/300, K:2008/664 sayı ile, davacı vekili tarafından, davacı şirkete kendi sicil numarası dışında 1.578,95YTL prim borcu tahakkuk ettirilmesine ilişkin 31.1.2005 gün ve 01795 sayılı Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü işleminin iptalinin istendiği, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79. maddesinin 13. fıkrasında, “Sigorta müfettişi tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca resen tahakkuk ettirilen sigorta primleri bu Kanunun 80 inci maddesi de nazara alınarak işverene tebliğ olunur. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz” hükmünün yer aldığı, dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, davacı şirket adına işlem gören Kahta Büyükbey ve İslam Köy içme suyu inşaatı işinden dolayı, Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim olunan 25.10.2004 gün ve 70/KD.47 sayılı rapora istinaden 31.1.2005 gün ve 01795 sayılı Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü işlemi ile toplam 1.578,95YTL prim borcu tahakkuk ettirildiği ve aynı zamanda davacı şirkete 1999/Eylül-Ekim-Kasım aylarına ait ücret tediye bordrolarını ibraz etmemesinden dolayı 31.1.2005 gün ve 01796 sayılı işlem ile 5.329,80.-YTL, 1999/Eylül-Ekim-Kasım aylarına ait ek aylık sigorta primleri bildirgesinin verilmemiş olmasından dolayı 31.1.2005 gün ve 01797 sayılı işlem ile 968,40YTL idari para cezası verildiği, idari para cezaları ile prim borcunun iptali istemiyle açılan davanın Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30.11.2007 gün ve E:2006/1170, K:2007/1476 sayılı kararı ile görevli yargı yolunun idari yargı yolu olduğu belirtilerek reddedilmesi üzerine, davacı şirkete 1.578,95YTL prim borcu tahakkuk ettirilmesine ilişkin 31.1.2005 gün ve 01795 sayılı Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan işbu davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, 506 sayılı Yasa uyarınca verilen idari para cezalarının iptali istemiyle açılan davaların görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli olmakla birlikte, yukarıda metnine yer verilen Yasa hükmü uyarınca davacı şirkete 1.578,95YTL prim borcu tahakkuk ettirilmesine ilişkin 31.1.2005 gün ve 01795 sayılı Adıyaman Sigorta İl Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan işbu davanın görüm ve çözümünde adli yargı mahkemesinin görevli bulunduğu, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 4.10.2004 gün ve E:2004/54, K:2004/60 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, karara itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. Şanlıurfa İdare Mahkemesi, davacı vekilinin, yukarıda sözü edilen mahkeme kararlarından söz ederek bu dosya açısından olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi istemli dilekçesi üzerine dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Turan KARAKAYA, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Serdar AKSOY ve Coşkun GÜNGÖR’ün katılımlarıyla yapılan 6.7.2009 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir. Davacı vekilince, Şanlıurfa İdare Mahkemesi’ne verilen dilekçe ile, Gaziantep 1. İdare Mahkemesi, Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Şanlıurfa İdare Mahkemesi kararlarından söz edilerek, Şanlıurfa İdare Mahkemesi dosyası açısından olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesinin istenilmesi üzerine Şanlıurfa İdare Mahkemesi’nce dosya Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiş; Başkanlıkça, Gaziantep 1. İdare Mahkemesi ve Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyaları da ilgili Mahkemelerinden getirtilmiştir. Şanlıurfa İdare Mahkemesi dosyasında dava konusu edilen prim borcu yönünden yapılan inceleme sonucu, Şanlıurfa İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının prim borcuna, Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının ise idari para cezalarına ilişkin olduğu ve prim borcu yönünden Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, adli ve idari yargı yerleri arasında prim borcu yönünden olumsuz görev uyuşmazlığı doğmadığı sonucuna varılmıştır. Her ne kadar Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin görevsizlik kararı idari para cezalarının yanısıra prim borcuna ilişkin bulunmakta ise de; aynı yargı kolundaki Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmayacağı açıktır. Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu adli ve idari yargı yerleri kararlarının(Şanlıurfa İdare Mahkemesi ile Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi) konuları aynı olmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 6.7.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.