Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3472 Esas 2020/5855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3472
Karar No: 2020/5855
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3472 Esas 2020/5855 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/3472 E.  ,  2020/5855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Samsun 2. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14.02.2019 tarih ve 2017/439- 2019/105 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının, banka kredi üyelik sözleşmesi borcundan dolayı başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap vermemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının davacı bankaya olan kredi kartı borcunun aksaması nedeni ile borcun yapılandırıldığı, kredi kartına ilişkin ödemelerin taksitlendirildiği, bankanın davalının hesabını kat’ ettiği ancak davalıya tebliğ etmeden hakkında icra takibi başlattığı, böylece icra takibi tarihinde muacceliyet şartlarının gerçekleşmediği, takibin icra tarihine kadar vadesi gelmiş borçlar üzerinden devam etmesi gerektiği ve icra takip tarihi olan 10.12.2014 itibarı ile toplam alacağın 12.234,36 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatına hümedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin itirazı üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/18144 esas 2016/7676 karar sayılı ve 28.04.2016 tarihli ilamında yer alan, “...6100 sayılı HMK"nın ilgili maddelerine göre gerek tashih yoluyla gerekse tavzih yolu ile hüküm fıkrası sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Bu durum 6100 sayılı HMK"nın 304-305-306 maddelerine aykırılık teşkil etmektedir” gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama ve bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna göre kredi kartı borcunun 09.06.2014 tarihinde yapılandırıldığı, yapılandırma sonucu kredinin tüketici kredisi olarak kabul edilmesi gerektiği, bankanın davalıya gönderdiği ihtarnamenin içerik itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın 28. maddesine uygun olmadığı, ancak icra takip tarihi itibariyle vadesi gelmiş taksitler yönünden muacceliyetin söz konusu olacağı, davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra takibinin toplam 9.103,87 TL üzerinden devamına, asıl alacağa (8.501,00 TL) takip tarihinden itibaren yıllık % 30,24 oranında temerrüt faizi ve % 5 oranında gider vergisi uygulanmasına, icra inkar tazminatına hümedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece uyulan bozma kararında hükmün, HMK’nın 304. 305. ve 306. maddelerine uygun olmaması nedeniyle usul bozması yapılmıştır. Ne varki önceki karara karşı sadece davacı taraf temyiz itirazında bulunmuş davalının herhangi bir temyiz talebi olmamıştır. Bu durumda mahkemece icapsız yere yeniden rapor alınarak önceki kararda davacı yararına kazanılmış hak olan 12.334,36 TL yerine 9.103,86 TL tutar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara