Esas No: 2020/2920
Karar No: 2020/5746
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2920 Esas 2020/5746 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/01/2019 tarih ve 2017/466 E. - 2019/52 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/05/2019 tarih ve 2019/546 E. - 2019/604 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şirkete 07.01.2015 tarihli 4.269.049,48 USD ve 28.01.2015 tarihli 318.834,08 USD bedelli faturalar karşılığında buğday sattığını, ancak davalı tarafından faturalar bedelinin bir kısmının USD olarak, geri kalan büyük bir kısmının ise TL olarak banka hesabından havale edilmek suretiyle ödendiğini, Türk Lirası olarak yapılan ödemelerde fatura tarihinden 3-4 ay sonra yapılması nedeniyle kur farkının oluştuğunu ve ödeme tarihindeki Türk Lirasını USD’ye çevirerek fatura borcundan mahsup edildiğini ve bu nedenle arada kur farkından kaynaklı bakiye alacağın oluştuğunu ileri sürerek kur farkından doğan alacak nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, ıslah ile talebini 706.244,22 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında kur farkının talep edileceğine ilişkin yazılı bir anlaşma ya da teamül olmadığını, davacının TL olarak yapılan ödemeleri kabul etitğini ve artık kur farkını ileri süremeyeceğini, faturaların USD olarak kesildiğini ancak “vade tarihinde USD olarak tahsil edilecektir” gibi bir ibarenin faturalarda bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu 07.01.2015 tarihli 4.269.049,48 USD ve 28.01.2015 tarihli 318.834,08 USD bedelli faturaların USD üzerinden kesildiği ve Vergi Usul Kanununa göre Türk Lirası karşılıklarının da gösterildiği, davalının banka hesaplarından toplam 1.291.633,04 USD ve 8.000.000 TL ödeme yaptığı, USD ödemesinin doğrudan borçtan mahsup edildiği, ancak Türk Lirası ödemesinin ödeme tarihindeki döviz alış kuruna çevrilerek USD olarak bakiye alacaktan mahsup edildiği ve sonuç olarak 201.083,14 USD bakiye alacak kaldığı, bunun dava tarihindeki döviz alış kuruna göre olan karşılığının 704.997,48 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.000,00 TL"nin dava tarihinden, 703.997,48 TL"nin ıslah tarihi olan 05/11/2018 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte olmak üzere toplam 704.997,48 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, davacının düzenlediği faturaların USD üzerinden düzenlendiği ve taraf defterlerine de faturaların USD olarak kaydedildiği, davalının bu faturalara mahsuben yaptığı ödemelerin bir kısmının USD üzerinden yapılması karşısında taraflar arasında bir sözleşme veya teamül bulunmasa da USD cinsinden düzenlenen faturaların taraf defterlerindeki kaydının USD cinsinden yapılması karşısında satışın USD cinsinden yapıldığına dair ve davacının kur farkı alacağının olduğuna dair mahkemece verilen kararın dosya içerisinde mevcut deliller kapsamında usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi ve muhakeme hukuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 36.118,78 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.