Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/504 Esas 2021/4882 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/504
Karar No: 2021/4882
Karar Tarihi: 04.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/504 Esas 2021/4882 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2021/504 E.  ,  2021/4882 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 123 ada 2, 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 100, 131 ada 101, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardan, 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar, kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş; 123 ada 2, 131 ada 101 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tarla vasfıyla, 131 ada 100 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile ... adına tarla vasfıyla, 130 ada 21 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeni ile Hazine adına tarla vasfıyla, 131 ada 135 parsel sayılı taşınmaz ile 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, 131 ada 135 parsel sayılı taşınmaz fidanlama sahası vasfıyla, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak, tapu kaydının iptali ile murisleri ...’a ait veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında müdahil ..., tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 130 ada 21, 128 ada 97 ve 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın kabulüne, 130 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 16.05.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 7.879,56 metrekarelik kısmının, 128 ada 97 parsel sayılı taşınmazın (H) harfi ile gösterilen 20.670,49 metrekarelik kısmının, 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 7.074,28 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/175-175 Esas, Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda davacılar adına hisseleri oranında davacılar adına tesciline; çekişmeli 134 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın ispatlanamadığından reddine; dava konusu 131 ada 93, 131 ada 100, 131 ada 101 ve 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; asli müdahil ..."ın davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve asli müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekilinin, çekişmeli 123 ada 2, 131 ada 93, 100, 101 ve 134 ada 2 parsel, müdahil ...’ın 128 ada 97, 130 ada 21 ve 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, çekişmeli 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazların davacının dayandığı 12.05.1942 tarih 11 sıra tapu kaydı kapsamında kaldığı, müdahil ...’ın ise dayandığı tapu kaydının 1/2 paylı maliki olduğu bu nedenle aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, çekişmeli 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın mera vasfında olduğu, davacıların zilyetliklerinin bulunmadığı, çekişmeli 123 ada 2, 131 ada 93,100, 101 parsel sayılı taşınmazların ise 12.05.1942 tarih 1 sıra tapu kaydı kapsamında kaldığı, davacı ve müdahilin tapu kaydında 1/2 paylı malik oldukları ancak davayı birlikte açmadıkları bu nedenle aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şeklide karar verilmiştir. Öncelikle çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar mera olarak sınırlandırılmış olup, meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy tüzel kişiliğine ait olup, bu nedenle mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda husumetin Hazine"nin yanında ilgili Köy Tüzel Kişiliğine de yöneltilmesi zorunludur. Davacı tarafından Hazine’ye husumet yöneltilmiş ise de, taşınmazların bulunduğu ... Köyü Tüzel Kişiliği’nin de davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu haliyle, davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez.
    Ayrıca; Mahkemece, müdahilin davası yönünden ve davacıların çekişmeli 123 ada 2, 131 ada 93,100, 101 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davaları yönünden dayanılan tapu kayıtlarında davacıların murisi ... ile müdahil ...’ın paylı malik oldukları ve davayı birlikte açmadıkları gerekçesiyle ret karar verilmiş ise de, dayanak tapu kaydının malikleri ... ile ... arasındaki ilişki paylı (müşterek) mülkiyet şeklinde olduğundan, her iki malik arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin aktif dava ehliyetinin bulunmadığı tapu maliklerinin birlikte dava açmaları gerektiği yolundaki gerekçesinde bir isabet bulunmamaktadır. Bundan ayrı olarak tüm taşınmazlar yönünden esasa yönelik yapılan yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyleki; davacı ve müdahil ayrı ayrı birden fazla tapu kaydına dayanmış olup, davacı ve müdahil tarafından hangi tapu kaydının hangi taşınmaza ait olduğu açıklanmadığı gibi, Mahkemece de, hangi tapu kaydının hangi taşınmaza ilişkin olduğu kendilerinden sorulup açıklatılmamıştır. Öte yandan, davacı ve müdahilin dayandıkları tapu kayıtları ile çekişmeli 130 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip mahallinde yöntemince uygulanmak suretiyle kapsamları belirlenmemiş, çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar mera olarak sınırlandırılmalarına rağmen mera araştırması yapılmamış, yine bu kapsamda bir taşınmazın niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğun halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış, çekişmeli taşınmazlara komşu parsel tutanakları ve varsa dayanakları getirtilerek mahalline uygulanmamış, taşınmazların niteliklerine, imar ihya edilip edilmediklerine, ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen denetime elverişsiz tek ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmiş, yine dava konusu 131 ada 135 parsel sayılı taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan fidanlama sahası olarak tespit edildiği halde bu taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususunda da herhangi bir araştırma da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacı tarafa, çekişmeli 128 ada 197 parsel ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davasını Köy Tüzel Kişiliği’ne de yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği’nden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra davacı ve müdahile hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandığı açıklattırılmalı, davacı ve müdahilin dayandıkları tapu kayıtları ile çekişmeli 130 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas tapu kaydının tüm tedavülleri ile varsa haritaları getirtilmeli, dayanak tapu kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Müdürlüğünden sorulmalı, revizyon görmüşlerse revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tespit tutanakları, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazlara ait tutanaklar ve varsa dayanak kayıtları dosya arasına celp edilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmazlara ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve orman mühendisi bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dayanak tapu kayıtlarının varsa haritası uzman teknik bilirkişi eliyle zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Yasa"nın 20/A maddesine göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde tapu kaydının sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi istenilmeli, gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenerek tapu kaydının kapsamı duraksamasız şekilde saptanmalı, çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldıkları, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadıkları, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri imar-ihyaya konu edilmişlerse ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği , çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar , mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı yine çekişmeli 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini, imar ve ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiğini açıklayan, çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, mera parsellerinden nasıl ayrıldığını açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak ve temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak, çekişmeli 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli; orman bilirkişisine çekişmeli 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazın orman yasalarına göre durumu, orman niteliğinde olup olmadığı, ormandan açılmak suretiyle kazanılıp kazanılmadığı, orman içi açıklık olup olmadığı hususlarına ilişkin rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi çekişmeli 134 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında hem davacının dayandığı tapu kaydının taşınmazı kapsamadığı hem de davacıların dayandığı 12.5.1942 tarih 1 sıra tapu kaydının taşınmazı kapsadığı ancak davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı şeklinde birbirleri ile çelişen iki farklı ret gerekçesi yazılması da isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara