Esas No: 2018/1851
Karar No: 2019/172
Karar Tarihi: 16.01.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1851 Esas 2019/172 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti.Belli günde temlik eden davacı şirket yetkili temsilcisi ... ve vek. Av. ..., davalı vek. Av. ... ile ihbar olunan asil ...gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların, şirket yetkili temsilcisinin ve asilin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalı bankada mevduat hesabı bulunduğunu, banka nezdinde yaptığı araştırmada hesabından 3. kişiye ödeme yapıldığını tespit ettiğini, banka tarafından bu ödemelerin talimat evraklarına binaen yapıldığının bildirildiğini, ancak davacı şirket yetkilisi tarafından bu yönde verilmiş bir talimat olmadığını ayrıca yapılan incelemede talimat evraklarındaki imzaların davacı şirket temsilcisine ait olmadığının anlaşıldığını, davalının özen ve dikkat yükümlülüğüne uymadığını, davacının haksız olarak ödenen miktarın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek şimdilik 40.000 TL üzerinden itirazın iptaline ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile toplam 82.000 TL asıl alacak, 27.543,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.543,83 TL üzerinden itirazın iptalini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 3. kişi olarak belirttiği kişinin davacının grup şirketlerinin muhasebe çalışanı olduğunu, davacı ile davalı arasında imzalanan bankacılık sözleşmesinin 20.maddesine göre bankanın ilk bakışta fark edilemeyecek olan imza benzerliklerinin sonuçlarından ve her kim tarafından yapılmış olursa olsun hile ve sahtekarlığın sonuçlarından sorumlu olmayacağını, davacı şirket yetkililerinin imzasını taşıyan boş faks talimatlarının dava dışı ....’a teslim edildiğini, dava konusu fax talimatlarının her ikisinin üzerinde de şirket kaşesi üzerinde şirket yetkilisi ...’in imzasının olduğunu, davalının dava konusu talimatların yerine getirilmesinde hiç bir kusuru olmadığını belirterek davanın reddine ve %100 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı şirket çalışanı ....’ın iki ayrı tarihli sahte imzalı talimat kullanarak davalı bankadan elden tahsil etmek suretiyle para çektiği, her iki talimatta da atılı olan imzanın davacı şirket temsilcisine ait olmadığının tespit edildiği, her ne kadar usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinden mevduat sahibinin müterafik kusurundan söz edilebilir ise de özellikle imza incelemesinde şirket imza sirkülerindeki imzalar ile sahte imzalar arasında gözle görülür biçimde farklılık olduğunun anlaşıldığı, davalı bankanın yüksek ödeme talepleri üzerine müşterisi olan davacı şirketi bilgilendirip görüş alması, talimattaki imzalarla şirket temsilcisinin bankada mevcut olan imzalarının karşılaştırılmasını yapması gerekirken böyle bir karşılaştırmayı yapmadığı ve hayatın olağan akışına aykırı şekilde yüksek meblağlı bedelleri davacı şirketi temsile yetkili olmayan dava dışı ....’a elden ödediği,bu nedenle tamamen kusurlu olduğu, takip öncesi keşide edilen ihtarname sonucu beklenilmeksizin takip başlatıldığından davacının işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 82.000 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline,alacak likit olduğundan kabul edilen asıl alacağın %40’ı oranında tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, bankadaki hesaptan imza dışı 3. kişiye yapılan ödemelerden dolayı yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesinin 20/e maddesinde davalı bankanın sorumluluğu düzenlenirken yetkili imzaların benzer olup olmadığının ilk bakışta göze çarpacak aykırılıklarla sınırlandırıldığı, bir başka deyişle çıplak gözle denetim yapma sorumluluğunu üstlendiği görülmekle taraflar arasındaki ihtilafın çözümünde sözleşmedeki bu hükmün mahkemece değerlendirilmemiş olması ve şirket yetkilisine atfen atılan talimat imzaları ile daha önceden bankaya verilen yetkili imza sirküleri üzerinde bu kapsamda bir karşılaştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.