Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4194 Esas 2020/2959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4194
Karar No: 2020/2959
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/4194 Esas 2020/2959 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/4194 E.  ,  2020/2959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı şirket vekili ve davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, davacının davalı işyerinde 14/09/1995-24/04/2006 ve 01/01/2011-06/09/2011 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile, ... TC kimlik numaralı, ... sigorta sicil numaralı davacı ..."ın, 1011 868 09 sicil numaralı davalı ... -... Tarım ve San. Ürün. İhr. İth. Ür. Paz. Ve Taah. Ltd. Şti."ne ait işyerinde 14.09.1995-26.04.2006 ile 01.11.2011-06.09.2011 tarihleri arasında toplam 2909 gün süre ile hizmet akdine bağlı olarak asgari ücretle çalıştığının, bu çalışmalarının 1943 gününün Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.)
    Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.Somut olayda, mahkemenin 16/09/2015 tarih, 2013/253 Esas ve 2015/246 Karar sayılı sayılı kararı ile " Davanın kısmen kabulü ile, davacı ..."ın davalı şirkete ait 1011868.09 sicil sayılı işyerinde 14.09.1995-24.04.2006 tarihleri ile 01.01.2011-06.09.2011 tarihleri arasında 2907 gün çalıştığı, 1927 günün ise davalı kuruma bildirimin yapılmadığı, bildirimi yapılmayan günlerde, o günlerin asgari ücretini almış olduğu tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine " karar verildiği, kararın davalılar vekillerince temyiz edildiği, Dairemizin 04/10/2016 günlü, 2015/21127 Esas, 2016/12049 Karar sayılı ilamı ile; " yapılacak iş, davalı işyeri dönem bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, tanık olarak ifadesine başvurulanların hizmet cetvellerini Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit etmek, bu işyerlerinin sahipleri veya işyeri çalışanları dinlenerek tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek suretiyle davacının tespitini istediği dönemdeki çalışmasının sezonluk mu yoksa çalıştığı bölüm itibarı ile tüm senelik mi olduğunu, sezonluk ise sezonun başlama ve sona erme tarihlerinin ne olduğunu, günde kaç saat çalışıldığını belirlemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir " şeklindeki gerekçesiyle kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda davacının 14.09.1995-26.04.2006 ile 01.11.2011-06.09.2011 tarihleri arasında geçen toplam 2909 gün süre ile hizmet akdine bağlı olarak asgari ücretle çalıştığının, bu çalışmalarının 1943 gününün Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespitine karar verildiği, ancak mahkemenin 16/09/2015 tarih, 2013/253 Esas ve 2015/246 Karar sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine karar verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan 14.09.1995-26.04.2006 tarihleri ile 01.11.2011-06.09.2011 tarihleri arasında karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle, Dairemizin 04/10/2016 günlü, 2015/21127 Esas, 2016/12049 Karar sayılı Bozma ilamı üzerine, mahkemenin 25/04/2014 tarih, 2010/485 Esas ve 2014/468 Karar sayılı kararını temyiz etmeyen davacı lehine 14.09.1995-26.04.2006 ve 01.11.2011-06.09.2011 tarihleri arasında 2909 gün çalıştığının ve bu çalışmalarının 1943 gününün davalı kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiş olması usul ve Yasa"ya aykırı olup bozma nedenidir.Öte yandan mahkemece, bozma sonrası hüküm fıkrasında; davacının 01.01.2011-06.09.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesi gerekirken, 01.11.2011-06.09.2011 yazılmış olması, maddi hataya dayalı olup her zaman mahallinde düzeltilebileceğinin mümkün bulunduğu anlaşılmakla bozma nedeni yapılmamıştır.Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin silinerek yerine " Davanın kısmen kabulü ile; davacı ..."ın davalı şirkete ait 1011868.09 sicil sayılı işyerinde 14.09.1995-24.04.2006 tarihleri ile 01.01.2011-06.09.2011 tarihleri arasında 2907 gün çalıştığı, bu çalışmalarının 1927 gününün davalı kuruma bildiriminin yapılmadığının tespitine, fazlaya ilişkin isteminin reddine " yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde Akimpex İthalat İhracat San"a iadesine 30/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara