Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/5-140 Esas 2004/174 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/5-140
Karar No: 2004/174

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/5-140 Esas 2004/174 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2004/5-140 E., 2004/174 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/5-140 E., 2004/174 K.

  • SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ
  • SUÇ NİTELİĞİNİN BELİRLENMESİ
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 213 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 219 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 220 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 222 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • "İçtihat Metni"

    Rüşvet teklif etmek suçundan sanık Hasan İ...."ın TCY.nın 213/1-3-4 ve 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün ağır hapis ve müebbeten memuriyetten mahrumiyet cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yalova Ağır Ceza Mahkemesince 03.04.2001 gün ve 14-62 sayı ile verilen kararın sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 02.12.2003 gün ve 2099-6822 sayı ile;

    "Rüşvet teklifine konu olan ters yöne girmek ve park lambalarından birinin yanmaması ile ilgili ne gibi bir işlem yapıldığı araştırılıp sonucuna göre TCK.nun 213. maddesinin 2. fıkrasının uygulama yeri bulunup bulunmadığı tartışılmadan, noksan soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Yerel Mahkeme ise 26.03.2004 gün ve 42-73 sayı ile;

    "TCK.nun 213/2. maddesinin uygulanabilmesi için rüşvetin haklı bir hususun temini için teklif edilmesi zorunludur.

    Rüşvet teklif eden kişinin haklı bir hususun temini için rüşvet teklif edip etmediğinin tespiti için rüşvet teklif eden kişi hakkında ne gibi işlem yapıldığının araştırılması her zaman zorunlu değildir.

    Olayımızda da rüşvetin haklı bir hususun temini için teklif edilmediği açıkça ortadadır. Zira tutanak kapsamı ve müşteki beyanlarıyla sanığın olay günü otomobil ile ters yöne girdiği, arka stop lambalarından birinin yanmadığı ve ruhsatın fotokopiden ibaret olduğu sabit olduğu gibi tüm bu trafik mevzuatına aykırı durumların mevcut olduğunu sanık Hasan İ.... da savunmasında samimi olarak ikrar etmiştir.

    Müşteki Ekrem D.... da sanığa bu aykırılıklardan dolayı aracını bağlaması gerektiğini söylemiştir. Müşteki Ekrem D...."ın görevi gereği cezai işlem yapma yetkisi mevcuttur. Sanık da bunun üzerine görevli polis memuru olan müştekiye yasa gereği yapmak zorunda olduğu bir işlemi yapma-ması için rüşvet teklif etmiştir.

    Tüm bu hususlar dikkate alındığında olayda Yargıtay 5. Ceza Dairesinin bozma ilamında belirtildiği şekilde sanık Hasan İ.... hakkında ters yöne girmek ve park lambalarından birinin yanma-ması ile ilgili ne gibi bir işlem yapıldığının araştırılmasına gerek olmadığı, mevcut delillerle sanık hakkında TCK.nun 213/2. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığının açıkça ortaya çıktığı anlaşılmıştır." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Bu kararın da sanık vekili ile o yer C.Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 21.06.2004 günlü ve "bozma" istekli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanığın rüşvet teklif etmek suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda; Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suç niteliğinin belirlenebilmesi için sanık hakkında ne gibi bir işlem yapıldığının araştırılması suretiyle soruşturmanın genişletilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

    Rüşvet verme suçları daha önce Türk Ceza Yasasının 220 ve 222. maddelerinde yer almakta iken, 29.11.1990 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3679 sayılı Yasa ile 213. maddede iki fıkra şeklinde yeniden düzenlenmiştir. TCY.nın değişik 213. maddesi, "211 inci maddede gösterilen kimselere yapmaya mecbur oldukları şeyi yapmamaları veya yapmamaya mecbur oldukları şeyi yapmaları için rüşvet vaat veya teklif eden veya veren kimseye kanun ve nizama aykırılığın derecesine ve istenilen şeyin kısmen veya tamamen yapılmış olup olmamasına göre dört yıldan oniki yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

    Haklı bir hususun temini için rüşvet veren veya başka yararlar temin eden kimseye, verdiği para veya temin ettiği menfaatin on katı ağır para cezası verilir." hükmünü taşımaktadır.

    Bu madde ile öğretide rüşvet verme suçları olarak adlandırılan iki ayrı suç düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında yer alan ve nitelikli rüşvet verme suçu olarak adlandırılan suçun maddi unsuru, "rüşvet vaadi, teklif edilmesi veya verilmesi" şeklindeki seçimlik hareketlerden birisinin, rüşvet vermeye neden olan iş konusunda görevli olan bir memura yapılmasıdır. Suç, fail tarafından rüşvetin vaat veya teklif edilmesi ya da verilmesi anında oluşur, teklifin memur tarafından kabul edilmemiş olması suçun oluşmasına engel değildir.

    Anılan maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen basit rüşvet verme ya da haklı bir husus için rüşvet verme suçunun maddi unsuru ise, "rüşvet verme veya başka yararlar temin etme" şeklindeki seçimlik hareketlerden birisinin, haklı bir hususun yapılmasını sağlamaya yönelik olarak yapılmasıdır. Suç, eğer rüşvet anlaşması varsa anlaşmanın yapılmasıyla, anlaşma yoksa rüşvetin verilmesi veya başka yararlar temin edilmesiyle oluşur. (Artuk-Gökçen-Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hü-kümler, 4. Bası, sh.414-417)

    Yerleşmiş yargısal kararlarda ve öğretide genel kabul gören görüşe göre, rüşvet vermeye konu olan işin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı iyice araştırılmalı ve bunun sonucuna göre de failin işlediği suçun niteliği belirlenmelidir. Bu nedenle de memur tarafından fail hakkında yapılan işlem ile ilgili belgeler getirtilmeli ve işlemin sonucu araştırılarak, fail hakkında yapılan işlemin yasal olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

    11.06.2000 tarihinde düzenlene tutanakta; Yalova ili Termal ilçesinde Atatürk caddesinde ters yönde gelen, sürücü Hasan İ.... yönetimindeki otomobil durdurularak, evrakları istenip ters yönde geldiği ve arka park lambalarından birisinin yanmadığı belirtildiğinde önce para verme girişiminde bulunduğu, "beyefendi paranızı cebinize koyunuz, bana evraklarınızı, araca ait belgeleri ve sürücü belgenizi veriniz." dendiğinde evraklarını verdiği, ancak evrakların aslının olmadığı, ruhsatın fotokopisinin noter onaylı olmadığı için aracın bağlanacağı belirtilerek karakolun önüne çekildiği, sürücü Hasan İ...."ın çocuklarının piknik yerinde olduğunu belirtmesi üzerine trafik ekip otosu ile gidildiğinde iki erkek ve bir bayan arkadaşının olduğunun görüldüğü, burada Cemal G...... adlı kişinin araç içerisinde 20 dolar rüşvet teklif ederek parayı aracın vites kutusunun kenarına bıraktığı, durumun asayiş büro amir vekili Ali A....."a telsizle bildirildiği, adı geçenin karakola gelerek söz konusu parayı bırakıldığı yerden işlem yapılmak üzere aldığı belirtilmiştir.

    Cemal G...... adlı kişi hakkında rüşvet teklif etmek suçundan açılan davada, Yerel Mahkemece 12.12.2000 gün ve 127-145 sayı ile adı geçenin TCY.nın 213/1, 219/3-4 ve 59/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve yargılama aşamasında Hasan İ...."ın da rüşvet teklif ettiğinden bahisle hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

    Yakınan Ekrem D.... kollukta, trafik polis memuru olduğunu, ters yönden gelen otomobili durdurup sürücüden evraklarını istediğini, sürücü Hasan İ...."ın 5 milyon lira teklif ettiğini, parasını cebine koyup evrakları vermesini söylediğinde ehliyetini ve ruhsat fotokopisi verdiğini, noter onayı bulunmadığından fotokopinin geçersiz olduğunu, aracı bağlayacağını söylediğinde ise piknik alanın-da çocuklarının olduğunu belirtmesi üzerine beraberce gittiklerinde çocukların değil, Moldova uyruk-lu olduklarını söyleyen iki kimliksiz bayan ile Cemal G...... ve Ramazan T........ adlı kişilerin olduklarını gördüğünü, sürücü Hasan İ...."ı, gerekli işlemleri yapmak için emniyet amirliğine davet ettiğini, Cemal adlı kişinin de gelmek isteyerek aracın ön tarafına oturduğunu ve 20 dolar uzatarak "bize bir kıyak yap, bizi bırak gidelim" dediğini, parayı cebine koymasını, aksi takdirde rüşvet vermekten de şikayetçi olacağını belirttiğinde, parayı vites kutusunun yanına bıraktığını, bu kişileri işlem yapılmak üzere karakola götürdüğünü, asayiş bürosu amir vekiline durumu telsizle bildirdiğini beyan etmiştir.

    Cemal G......"ün yargılandığı duruşmada ise, benzer şekilde anlatımda bulunmakla beraber, ters yöne girmiş olan Hasan İ...."ı durdurup evraklarını istediğinde, fotokopi gösterip 1 milyon lira vermek istediğini, kabul etmeyip parayı cebine koymasını, evrakların asıllarını vermesini söylediğini, evrak asıllarının İstanbul"da olduğunu ve çocuklarının piknik yerinde bulunduğunu belirttiğini, aracı karakol önüne bırakıp ekip arabasıyla tarif edilen yere gittiklerinde iki erkek ve Nataşa tabir edilen bayanların olduğunu gördüğünü, Cemal adlı kişinin de arabaya bindiğini ve karakola gitmek için yola çıktıklarında Cemal"in de 20 dolar rüşvet teklif ettiğini belirtmiştir.

    Duruşmada ise benzer şekilde anlatımda bulunmuş, sanığı durduğunda cebinden bir milyon lira çıkartıp uzattığını, cebine koyması için uyardığını, bunun üzerine 2 milyon lira çıkartarak alma-sını söylediğini, bu teklifi de kabul etmeyerek parayı cebine koymasını söylediğini, sanığın da parayı cebine koyduğunu söylemiştir. Kolluk ifadesinde sanığın 5 milyon lira teklif ettiğini beyan ettiği, duruşmada da bir milyon liradan söz ettiği iki milyon liradan söz etmediği hatırlatılıp çelişki sorul-duğunda ise, geçmiş günü tam hatırlamadığını, huzurdaki ifadesinin daha doğru olduğunu düşündü-ğünü, sanığın uzattığı bir milyon lirayı kabul etmeyince elini cebine sokup tekrar para uzattığını, tahminine göre 2 milyon lira olduğunu, üstteki birmilyon liranın gözüktüğünü, alttaki paranın gözükmediğini belirtmiştir.

    Sanık Hasan İ.... kollukta tanık sıfatıyla alınan ifadesinde, olay günü hemşerileri Cemal G...... ve Ramazan T........"in kendisini Termal ilçesine piknik yerine getirdiklerini, arkadaşlarının yanlarında bayan arkadaşlarının da olduğunu, diğerlerinin alkol aldıklarını, alkol almadığı için su almak için Cemal"e ait araçla ilçe merkezine gittiğinde trafik polisinin durdurarak evrakları istediğini, evrakları verip aracın piknik yerinde bulunan arkadaşına ait olduğunu belirttiğinde, memurun evrak-ların eksik olduğunu, ruhsat fotokopisinin noterden onaylı olması gerektiğini söylediğini, birlikte diğerlerinin yanına döndüklerini, Cemal"in de araca ön tarafa binerek işlem yapılması için karakola giderlerken alkollü olduğu için polise bir şeyler söylediğini, aralarında dolar meselesini duyduğunu ancak parayı verdiğini görmediğini, polis memurunun da hem trafik suçundan aracı bağlayacağını hem de rüşvet vermekten işlem yapacağını söyleyerek karakola götürdüğünü, bu sırada sivil görevli bir polis memurunun geldiğini ve resmi otonun ön torpidosundan parayı aldığını beyan etmiştir.

    Cemal G......"ün sanık olarak yargılandığı duruşmada tanık sıfatıyla alınan ifadelerinde; trafik sıkışıklığı nedeniyle ters yola girdiğini, polis ekibinin durdurduğunu, ancak yakınan polis memuruna bir ya da iki milyon lira teklif etmediğini, sanık Cemal"in de aşırı sarhoş olup karakola giderlerken sigara almak için para çıkarttığını, nasıl olduysa otomobilin içerisine düşürmüş olduğunu, polislerin de rüşvet sandıklarını, yoksa onun da rüşvet teklif etmediğini belirtmiş, önceki ifadesi okunup çelişkinin nedeni sorulduğunda ise, polislere verdiği ifadede sigara konusunu söylememiş olabileceğini belirtmiştir.

    Duruşmada, ise kolluk anlatımına benzer şekilde anlatımda bulunarak yakınan polis memuruna rüşvet teklif etmediğini, zaten üzerinde 3 milyon lira para olduğunu söylemiştir.

    Sanık vekili de olay tutanağının hayatın olağan akışına ters olduğunu, sanığın özel güvenlik görevlisi olup rüşvet teklif etmenin cezasının ne kadar ağır olduğunu bilecek durumda olduğunu, dosya kapsamında sanığın cezalandırılmasına yeterli kanıt bulunmadığını, görevli polis memuru tarafından alınıp zapt edilmiş bir para bulunmadan soyut beyana dayalı olarak cezalandırılmasına karar verilemeyeceğini belirtmiştir.

    Termal Kaymakamlığı İlçe Emniyet Amirliği nöbet çizelgesi onaylı örneğinin incelenmesin-den, polis memuru Ekrem D...."ın olay tarihinde trafik denetleme büro amir vekili olarak görevli olduğu anlaşılmaktadır.

    Termal İlçe Emniyet Amirliğince 14.03.2001 tarihli yazı ekinde gönderilen evrakların incelenmesinde;

    Trafikten men edilen araçların teslim tutanağına göre Cemal G......"e ait ve sürücüsü Hasan İ.... olan aracın ruhsatı olmadığından ve LPG kaydı bulunmadığından 11.06.2000 tarihinde saat 16.30 da trafikten men edildiği;

    Aracın şasi numarasının tutmaması nedeniyle gerekli araştırmaların yapıldığı ve ruhsat aslı ile aracın teknik belgelerinin getirilmesi üzerine 21.06.2000 tarihinde aracın Cemal G......"e tutanakla teslim edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, söz konusu belgelerin kapsamından, sanık Hasan İ.... tarafından ters yöne girilmesi ve aracın arka stop lambalarından birisinin yanmaması konularında ne gibi bir işlem yapıldığı anlaşılmamaktadır.

    Bütün bu bilgi ve belgeler bir arada ele alınıp değerlendirildiğinde;

    Olay günü sanık hakkında ters yola girmesi ve arka stop lambalarından birisinin yanmaması nedenleriyle, görevli trafik polis memurunca işlem yapılması üzerine sanığın, işlem yapılmaması için rüşvet teklif ettiği sabittir. Rüşvet teklif etme eylemine konu olan işlem bu şekilde belirlenmesine karşılık, dosya kapsamında, görevli memur tarafından bu işlemin ne şekilde sonuçlandırıldığına iliş-kin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamakta, bu işlemi takiben aracın ruhsatsız olması nedeniyle trafikten men edilmesine ilişkin belgeler getirtilerek sonucunun araştırıldığı anlaşılmaktadır. Aracın trafikten men edilmesi ile ilgili işlemler, benzer suçtan yargılanan Cemal G......"ün eylemi ile ilgili olup, sanık Hasan"ın eylemi ile doğrudan ilgili değildir. Bu nedenle öncelikle sanık Hasan hakkında, ters yola girmek ve aracın stop lambalarından birisinin yanmaması nedenleriyle yapılan işleme ilişkin belgeler getirtilmeli, trafik cezası uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmışsa bu cezaya itiraz edilip edilmediği araştırılarak, sonucuna göre, sanığın haklı bir husus için rüşvet verip vermediği hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Sanığın sabit olan eyleminin hangi suç niteliğine uyduğu ancak bu şekilde tespit edilebilecektir.

    Bu itibarla Yerel Mahkemece eksik soruşturmaya dayalı olarak suç niteliğinin belirlenmesi isabetsiz olup, direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 28.09.2004 günü tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara