Esas No: 2020/19982
Karar No: 2022/20017
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/19982 Esas 2022/20017 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/19982 E. , 2022/20017 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi, mağdurun ise sanığın kendisini bir hafta boyunca arayarak arkadaşı olmasını istediğini, zaman zaman sanığın kendisini kaçıracağı şeklinde tehdit ettiğini beyan etmesi, soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan mağdurun ablası ...'ın da sanığın mağduru tehdit ettiğini beyan etmesi karşısında; bu hususlar tartışılarak ... tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılıp dinlenilerek cinsel taciz ve tehdit suçlarının oluşup oluşmayacağı konusunda sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
2-Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK’nın 123. maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
3-Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan sanık hakkında, CMK'nın 231. maddesinin uygulanma koşulları usulüne uygun olarak tartışılıp değerlendirilmeden ve sanığın davranışlarının olumsuz olarak nitelendirilmesine dayanak oluşturan nedenler denetime olanak verecek biçimde gerekçeye yansıtılmadan "sanığın geçmişi, sosyal ve ekonomik durumu, eylemin niteliği, kastı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yasal şartları oluşmadığından" şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Kabule göre;
a- Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan cinsel taciz ve tehdit suçlarından birlikte dava açılması nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, yargılama sırasında suç vasfı değiştiğinden uzlaşma kapsamında olan TCK'nın 123/1. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan hüküm kurulduğu, bu hali ile bu suç yönünden uzlaştırma işlemi yapılması sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-4-(a) numaralı bozma sebebine uyulup uzlaştırmanın sağlanamaması halinde ise;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.