Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2004/73 Esas 2004/85 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2004/73
Karar No: 2004/85

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2004/73 Esas 2004/85 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Bölümü         2004/73 E.  ,  2004/85 K.
  • DAHILDE IŞLEME IZIN BELGESI KAPSAMINDA TOPRAK MAHSULLERI OFISINDEN ALINAN BUĞDAY BEDELININ 04.09.2001 GÜNLÜ 2728 SAYILI “DAHILDE İŞLEME İZIN BELGESI KAPSAMINDA YAPILACAK SATIŞLARA AIT UYGULAMA ESASLARI” KAPSAMINA GIRMEMESI NEDENIYLE OLUŞAN ZARARIN TAZMINI
  • GÜMRÜK KANUNU (4458) Madde 108

"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı : U.U. San. ve Tic. A.Ş.

Vekili : Av. R. M.

Davalılar : 1-Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü

Vekili : Av. M. K.

2- Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı

Vekili : Av. İ. Ç.

O L A Y : Davacı şirket, Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında 21.02.2001 tarihinden önce ihracatının tamamını gerçekleştirip elde ettiği dövizi bozdurduğunu, ancak 02.02.2001 tarihinde gerçekleşen devalüasyon nedeniyle, buğday hak ediş miktarı olarak Toprak Mahsulleri Ofisine ödenen bedelin 20.02.2001 tarihine göre 255.664.055.983.-TL artması nedeniyle firma aleyhine bir zarar ve yönetim lehine bir sebepsiz zenginleşme oluştuğunu; bununla birlikte 15.06.2001 günlü, 24433 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2001-2002 dönemi hububat ürünü destekleme alım kararı kapsamında yeni uygulama esaslarına ilişkin Toprak Mahsulleri Ofisinin 14.09.2001 günlü, 2728 sayılı yazısında, 21.02.2001 tarihinden önce yapılan ve dövizi bu tarihten önce bozdurulmuş ihracatlara 21.02.2001 tarihli T. C. Merkez Bankası Amerikan doları döviz satış kuru uygulanacağı ilan edildiğinden söz edilerek firmanın 15.05.2001 ve 06.06.2001 tarihlerinde buğday hak edişine dayalı olarak Toprak Mahsulleri Ofisi ile yapmış olduğu sözleşmeler sonucu yukarıda sözü edilen kur farkından dolayı uğramış olduğu toplam 255.664.055.983.-TL zararın ödenmesi istemiyle 01.10.2001 tarihinde Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğüne başvurmuş; anılan Genel Müdürlüğün 24.12.2001 günlü, 4025 sayılı işlemiyle davacının istemi reddedilmiştir.

Davacı vekili anılan işlemin iptali ve 255.664.055.983 liranın istem tarihi olan 01.10.2001 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının uyguladığı reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü vekilince, birinci savunma dilekçesinde davada adli yargının görevli olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuştur.

ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ; 14.11.2003 günlü, E:2002/258 sayılı kararıyla; dış ticaret uygulamasından kaynaklanan ve yönetimlerin kusurlu işlem ve eylemleri nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini isteminden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle görev itirazını reddederek Mahkemelerinin davalarının görülmesinde görevliliğine karar vermiştir.

Davalı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolundaki dilekçesi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Davacı şirketin TMO Genel Müdürlüğünden aldığı ihraçlık buğday için ödediği bedel ile 21.02.2001 tarihli kur üzerinden ödenmesi gereken bedel arasındaki farkın iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin, 24.12.2001 tarih ve 4025 sayılı işlemin iptali ile fazla ödenen 255.664.055.983 liranın reeskont faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinin istendiği uyuşmazlığın çözümü için davalı TMO Genel Müdürlüğü ve dava konusu işlemin hukuksal niteliğinin belirlenmesinin önem kazandığı, davalı Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün 233 sayılı KHK esaslarına göre kurulmuş ve sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyetini sürdüren, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir kamu iktisadi devlet teşebbüsü olarak faaliyetini sürdürdüğü, ana statüsünün 4. maddesinde görevinin, “yurtta hububat fiyatlarının üreticiler yönünden normalin altına düşmesini ve tüketici halk aleyhine anormal derecede yükselmesini önlemek, bu ürünlerin piyasasına düzenleyici tedbirleri almak ve gerektiğinde Bakanlar Kurulu’nun kararı ile hububat dışında bakliyat ve yağlı tohumlarla ilgili verilecek görevi yürütmek” şeklinde açıklandığı, ilgili kuruluşa anılan maddede isimleri geçen ürünlerin her yıl cins, nevi ve mahiyetlerine göre tespit olunacak fiyatlarla, alım ve satışını yapmak ve gerekli stok tesisi ve muhafaza etmek suretiyle bu ürünlerin piyasada istikrarını sağlaması yanında, ayrıca bu ürünlerle ilgili olarak da ithalat ve ihracat yapma görevinin verildiği, dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 26.10.2000 ve 11.12.2000 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ihracat kapsamında, davalı yönetimden Dahilde İşleme İzin Belgesine dayanarak 3.191.428 Kg. ekmeklik buğdayı bedelini 15.05.2001 tarihinde, 1.808.572 Kg. buğday bedelini de 06.06.2001 tarihinde ödeyerek satın aldığının, söz konusu ihracata ait döviz alım belgelerinin 2000 yılında düzenlendiğinin, satın aldığı buğday için 14.09.2001 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayan esaslar uyarınca, 21.02.2001 günlü kurun baz alınarak fazladan ödediği 255.664.055.983.- liranın iadesi istemiyle yaptığı başvuruların reddi üzerine iptal istemiyle davanın açıldığının anlaşıldığı, uyuşmazlık konusu sözleşmelerin hukuksal niteliğinin incelenmesinden; idarenin tıpkı özel hukuk kişileri gibi özel hukuk sözleşmeleri yapabildiği gibi; kamusal yetkisinin verdiği üstünlük ve ayrıcalıklara dayanarak, konusu, hüküm ve koşulları bakımından özel hukuk sözleşmelerinden farklı olan sözleşmeler de yapabileceği, idare hukuku esaslarına tabi bulunan bu sözleşmelerin “idari sözleşme” olarak adlandırıldığı, idarenin, genel ehliyetini kullanarak, sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliği gözetilerek gerçekleştirdiği sözleşmelerinin tamamen özel hukuk hükümlerine tabi olması ve dolayısıyla bunların yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılmasına karşılık, 2577 sayılı Yasanın idari dava türlerinin sayıldığı 2/1-c maddesinde belirtildiği üzere “genel hizmetlerden birinin yürütülmesi” amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanılarak yaptığı idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde ise, idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu, olayda TMO’dan buğday alıp ihraç eden davacı şirketin sözleşme yapıp bedelini ödeyerek satın aldığı buğday için 21.02.2001 günlü kurun uygulanarak 255.664.055.983.- liranın iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine iptal istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, konusu itibariyle, genel hizmetlerden birinin yürütülmesi amacını taşımaması ve idarenin kamusal nitelikte üstün hak ve yetkiler tanıyan hüküm ve koşullar içermemesi nedeniyle, idari sözleşme olmadığı, ancak tarafların serbest iradesine dayanan ticari nitelikte bir özel hukuk sözleşmesi olduğu sonucuna varıldığı, bu durum karşısında, idarenin özel hukuk sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış olup, 2247 sayılı Yasanın 10. maddesine göre görev konusunun incelenmesi Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmiştir.

Başkanlıkça 2247 sayılı Yasanın 13. maddesinin 3. fıkrasına göre Danıştay Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) kapsamında, Toprak Mahsulleri Ofisinden 15.05.2001 günlü 708 sayılı, 06.06.2001 günlü 1886 sayılı sözleşmelerle aldığı buğdayı işleyerek ihraç eden davacı şirket tarafından, 21 Şubat 2001 tarihinde sabit kur sisteminden dalgalı (serbest) kur sistemine geçilmesi nedeniyle, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığının 08.08.2001 günlü 64645 sayılı yazısına dayanılarak, Dahilde İşleme Rejimi çerçevesinde hazırlanan Uygulama Usul ve Esaslarının 9’uncu maddesi değiştirilmek suretiyle, dalgalı kur uygulamasına geçilmeden önce ihracatı gerçekleştirilerek ihracat bedeli dövizi bozdurmuş olan ve serbest kur uygulamasına geçildikten sonra TMO’dan hububat almak durumunda kalan firmalara, dalgalı kur sistemine geçiş tarihinden önceki 21 Şubat 2001 günlü Merkez Bankası TL/ABD doları satış kuru baz alınarak hububat satışı uygulamasına 14.09.2001 tarihinden geçerli olarak başlanıldığı ileri sürülerek, yukarıda sözü edilen 15.05.2001 ve 06.06.2001 tarihlerinde buğday hak edişine dayalı olarak TMO ile yapmış olduğu sözleşmeler sonucu kur farkından dolayı uğranıldığı öne sürülen zararın karşılanması için yapılan başvurunun reddine ilişkin 24.12.2001 günlü işlemin iptali ile 255.664.055.983.-TL zararın faizi ile birlikte tazmini istemiyle Ankara 3’üncü İdare Mahkemesinde açılan davada, davalının görev itirazının reddi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmış olduğu; Anayasanın 125’inci maddesinde, idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2’inci maddesinde idari dava türlerinin sayıldığı, bu maddenin (1-a) bendinde idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının, (1-b) bendinde de, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davalarının görüm ve çözümünün idari yargının görev alanına giren idari dava türleri arasında sayıldığı, 15.06.2001 günlü ve 24433 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2001-2002 dönemi Hububat Ürünleri Destekleme Alımı ve Satımı Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı ile, 233 sayılı KHK hükümlerine göre faaliyet gösteren Toprak Mahsulleri Ofisine, DİİB ile yapılan iş ve işlemlerle ilgili olarak, ülke hububat ihracatı politikasının uygulanması ile fiyatlar ve satış esaslarına ilişkin kamusal nitelikli görevler verildiği, kamu hizmetini yürütmekle yükümlü kılınan kamu kuruluşunun, kamu hizmetini yürütürken kurduğu işlemlerin iptali ile kişilere verdiği zararın tazminine ilişkin davada, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuk kurullarına uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, kamu yararına uygun işletilip işletilmediğinin, sonuçta, işlemde hukuka aykırılık, yönetimin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tayin ve tespitinin idari yargı yerlerine ait olduğu, uyuşmazlığın sabit kur uygulamasından 21.02.2001 tarihinde dalgalı kur uygulamasına geçilmesine karşın, davalı Ofisçe 21.02.2001 tarihli dolar kuru baz alınarak hububat satışı yapılması uygulamasına 14.09.2001 tarihinde başlanması nedeniyle davacı şirketin 15.05.2001 ve 06.06.2001 günlü satın alma işlemlerinden dolayı uğradığını öne sürdüğü zararların karşılanması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlem ile buna dayalı tazminat isteminden kaynaklandığı bu durumda, tek yanlı kamu gücüne dayalı olarak yürürlüğe konulan Dahilde İşleme Rejimi kurallarının uygulanmasından kaynaklandığı ileri sürülerek tazminat istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine TMO Genel Müdürlüğü aleyhine açılıp ayrıca husumet Hazine Müsteşarlığına da yöneltilerek anılan yönetimler husumetiyle incelenen davanın görüm ve çözümünün idari yargıya ait bulunduğu, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 2247 sayılı Yasanın 10. maddesine göre yapılmış olan başvurunun kabulüne hukuksal olanak bulunmadığı yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün, Tülay TUĞCU’nun Başkanlığında, Üyeler : Dr. Atalay ÖZDEMİR, m.Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Z. Nurhan YÜCEL, Esen EROL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 06.12.2004 günlü toplantısında;

I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davalı yönetimce anılan Yasanın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun şekilde ve 12. maddede belirlenen süre içinde başvurulması üzerine Yargıtay Başsavcılığı tarafından uyuşmazlık çıkarıldığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II- ESASIN İNCELENMESİ : Raportör- Hakim Murat H. YURDAKÖK’ün davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile Yargıtay Başsavcısının adli yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve Danıştay Başsavcısının davada idari yargının görevli bulunduğuna ilişkin düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün yazılı düşünceleri doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, sabit kur uygulamasından 21.02.2001 tarihinde dalgalı kur uygulamasına geçilmesine karşın, davalı Ofisçe 21.02.2001 tarihli dolar kuru baz alınarak hububat satışı yapılması uygulamasına 14.09.2001 tarihinde başlanması nedeniyle davacı şirketin 15.05.2001 ve 06.06.2001 günlü satın alma işlemlerinden dolayı uğradığını öne sürdüğü zararların karşılanması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 255.664.055.983.-TL zararın faizi ile birlikte tazmini isteminden ibarettir.

11.12.1984 günlü, 18602 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Toprak Mahsulleri Ofisi Ana Statüsünün 4. maddesinde, Yurtta hububat fiyatlarının üreticiler yönünden normalin altına düşmesini ve tüketici halk aleyhine anormal derecede yükselmesini önlemek, bu ürünlerin piyasasını düzenleyici önlemler almak ve gerektiğinde Bakanlar Kurulunun kararı ile hububat dışında bakliyat ve yağlı tohumlarla ilgili verilecek görevi yürütmek, Afyon ve Uyuşturucu Maddelere konulan devlet tekelini işletmek amacı ile kurulan Toprak Mahsulleri Ofisinin etkinlik konuları ondokuz bent halinde sayılmıştır. Ana Statünün 3. maddesinde de, bu Ana Statü ile kurulan Ofisin tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir iktisadi Devlet Teşekkülü olduğu, Kuruluşun KHK ve bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğu hükme bağlanmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanununun 108. maddesi ve devamında dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlere yer verilmiş, 80. maddesinde ise, dahilde işleme ve hariçte işleme rejimleriyle ilgili yöntem ve esasların Bakanlar Kurulunca belirleneceği hükmü yer almıştır.

Bakanlar Kurulunca 15.6.2001 günlü, 24433 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan “2001/2002 Dönemi Hububat Alımı ve Satımı Hakkında Karar”ın 5. maddesinde; “TMO, Dahilde İşleme İzin Belgesine sahip Türkiye’de yerleşik kişi ve kuruluşlara bu belgede yer almak ve Dahilde İşleme Rejimi hükümlerine uygun olarak un, makarna, bisküvi, bulgur, irmik, şehriye, buğday nişastası, sanayi yemi şeklinde yaptığı İhracatı belgelemek kaydıyla, Dahilde İşleme İzin Belgesinde belirtilen hububatı, stokları ölçüsünde ihraç tarihindeki dünya fiyatlarını da dikkate alarak peşin ve/veya vadeli olarak satmak üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca görevlendirilir.

TMO bu kapsamda satılacak ürünlerin fiyatlarını ve satış esaslarını belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiş; 6. maddede de; “TMO tarafından gerek dış alım yoluyla temin edilen ürünlerin ve mevcut stokların 2001-2002 alım döneminde yapılacak iç ve dış satışlardan doğacak zararlar ile 3, 4, ve 5 inci maddelerde belirtilen görevlerden doğacak zararlar, görev zararı sayılır ve Hazinece karşılanır.” kuralı yer almıştır.

Bu düzenlemeler esas alınarak, Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulunun 13.9.2001 günlü, 24/201-3 sayılı kararıyla, Dahilde İşleme İzin Belgesi Kapsamında Yapılacak Satışlara Ait Uygulama Esaslarında değişiklik yapılarak 21 Şubat 2001 tarihinden önce yapılan ve dövizi bu tarihten önce bozdurulan ihracatlara 21 Şubat 2001 tarihli TC Merkez Bankası Amerikan doları döviz satış kuru uygulanarak sadece peşin satış sözleşmesi ile satış işlemi yapılacağı kurala bağlanmış; bu karar TMO tarafından 14.9.2001 günlü, 2728 sayılı işlemle davacı firmanın üyeleri arasında bulunduğu Un Sanayicileri Derneği ile birlikte diğer bazı birlik ve derneklere bildirilmiştir.

Olayda, 26.10.2000 – 11.12.2000 tarihleri arasında gerçekleştirilen ihracat kapsamında 15.5.2001 günlü; 22.10.2000 – 1.2.2001 tarihleri arasında gerçekleştirilen ihracat kapsamında ise 6.6.2001 günlü sözleşme ile Toprak Mahsulleri Ofisinden toplam 5.000.000. Kg. ihraç kayıtlı buğday satın alan davacı şirketin, buğday bedellerini 15.5.2001 ve 6.6.2001 tarihlerinde o günkü Merkez Bankası kurundan Türk lirasına çevirerek Ofis hesabına yatırıldığı; Dahilde İşleme İzin Belgesi Kapsamında Yapılacak Satışlara Ait Uygulama Esaslarında 13.9.2001 tarihinde yapılan değişikliğin uygulanması durumunda toplam 255.664.055.983.-TL daha az ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fazla ödemenin iadesi istemiyle her iki sözleşme için ayrı ayrı olmak üzere 1.10.2001 tarihinde Ofise yaptığı başvurunun, 21 Şubat 2001 tarihinden önce ihracatını gerçekleştirerek bu tarihten önce ihracat bedeli dövizi bozdurduğunu belgeleyen kişi ve kuruluşlara dahilde işleme izin belgesi kapsamında satış yapılmasına 8.8.2001 gün ve 64645 sayılı Hazine uygun görüşüne dayanılarak 14.9.2001 tarihinde başlanıldığı, ancak, Hazinece verilen uygun görüşün 21 Şubat 2001 tarihinden önce ihracat yapan ve dalgalı kura geçildiğini bilmesine karşın mal bedelini cari kurdan yatırarak özgür iradesi ile sözleşme imzalayan kişileri kapsamadığı gerekçesiyle reddi üzerine anılan işlemin iptali ile fazladan ödediği miktarın tazmini istemiyle görev uyuşmazlığına konu davayı açtığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümü için önce davacı şirket ile TMO arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenmelidir.

Olayda, Ofis ile özgür istenciyle özel hukuk hükümleri kapsamında bir sözleşme imzalayan davacı şirketin, bu sözleşme hükümlerine uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak bu arada davalı Ofis tarafından tek yanlı olarak aynı doğrultuda sözleşme imzalayan bir kısım şirket yararına sonuç doğuracak biçimde genel, düzenleyici bir işlem kurulduğunu, kendisinin anılan düzenleme kapsamına alınmaması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek bakılmakta olan davayı açtığı görülmektedir.

Bu bakımdan, ortada özel hukuk sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlıktan söz etmeğe olanak bulunmamakta olup, uyuşmazlığın, üstün ve tek yanlı kamu gücü kullanan davalı yönetimin, 2001/2002 Dönemi Hububat Alımı ve Satımı Hakkında Kararın 5. maddesiyle tanınan yetki doğrultusunda kurduğu yönetsel işlemin kapsamına ilişkin olduğu anlaşıldığından, bu işlem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-a maddesinde sayılan “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları” kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Belirtilen nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusunun reddi gerekmektedir.

SONUÇ : Davanın çözümünde, İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 06.12.2004 tarihinde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Hemen Ara