Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-93 Esas 2004/126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/6-93
Karar No: 2004/126

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/6-93 Esas 2004/126 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2004/6-93 E., 2004/126 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/6-93 E., 2004/126 K.

  • EYLEMİN SÜBUTA ERMESİ
  • SUÇUN YASAL ÖGELERİ
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 342 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 64 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanıklar Adnan A...... ve Göktan A......"ın dolandırıcılık suçlarından beraatlerine, sahtecilik suçlarından TCY.nın 64. maddesi yollamasıyla 342/1 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8"er ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmalarına, suça konu çekin dosyada kanıt olarak saklanmasına, katılan Ender D...... hakkında kendisine cirosuz olarak verilen çeki sahte olarak cirolayıp tahsil etmek istemesi nedeniyle C.Başsavcılığına suç ihbarında bulunulmasına ilİ.kin, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 3.12.2001 gün ve 78-475 sayılı hüküm, katılan vekili ve sanıklar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 15.5.2003 gün ve 22864-3180 sayı ile, dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararının onanmasına,

    Sahtecilik suçundan kurulan hükmün ise;

    "Oluşa, dosya içeriğine ve tartışılan kanıtlara göre çek hesabının sahibi olan sanık Adnan A......"ın sahtecilik kastı olmadan verdiği sözlü onay ile sanık Göktan A......"ın suça konu çeki düzenlediği ve kendi imzasını atmak suretiyle gerçekleştirdiği eylemde sahtecilik suçunun ma-nevi öğesinin oluşmadığı gözetilmeden sanıkların beraatleri yerine, yerinde olmayan gerekçe ile mahkûmiyetlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmİ.tir.

    Yerel Mahkemece, 15.12.2003 gün ve 282-405 sayı ile; "Göktan A......"ın, Adnan A......"a ait suça konu çekle ilgili hesaptan çek keşide etme yetkisi yoktur. Sanık Göktan A...... kendisinin çek keşide etme yetkisi olmayan bir çeki keşideci olarak imzalamakla başkasının çekini yetkisiz imzalamanın suç olacağını bile bile bu çeki imzalamıştır. Sanık Adnan A...... da oğlu olan sanık Göktan A......"ın çekin keşideci imzasını sahte olarak atacağını bile bile çeki ona vermİ., sanıklar arasındaki bu anlaşma gereğince sanık Göktan A...... keşideci imzasını sahte olarak bilerek atmış, bankaya ibraz edildiğinde banka görevlileri tarafından çekteki keşideci im-zasının hesap sahibi Adnan A......"a ait olmadığı fark edilerek ödenmemİ.tir.

    Sahtecilik suçları, amme nizamı aleyhine İ.lenen, diğer bir deyimle kamu düzenine karşı İ.lenmİ. cürümlerdendir. Sahte olarak düzenlenen çek 3. kİ.ilere ciro yolu ile geçtiğinde o ki-şilerin, alacaklarını bankadan tahsil edebileceklerine güvenerek ve inanarak bu çekleri kabul etmİ. olmalarına göre bankadan çeki herhangi bir nedenle tahsil edemediğinde mağdur olacakları açıktır. Olayımızda banka görevlileri çekteki keşideci imzasının sahte olduğunu fark etmİ.ler ve çek hesabının sahibi Adnan A......"a kendisinin hesabı ile ilgili olarak böyle bir çeki ödeyip öde-meyecekleri sorulmuş, sanık Adnan A......"ın ödemeyin talimatı üzerine çek bedeli banka görev-lilerince ödenmemİ.tir. Adnan A...... kendi imzalama olanağı varken kendisi imzalamayıp sahte imzalanacağını bile bile oğlu Göktan"a bu çeki vermİ., başlangıçta çekin hamili kısmına Zübide D...... yazısını bizzat yazmış, diğer bölümlerini doldurmadan ve keşideci imzasını atmadan oğ-lu Göktan"a vermİ.tir. Bu durumda çekin başkaları tarafından doldurulup kendisinin yerine imza atılacağını da bilerek sahtecilik eylemine katılmıştır. Bu itibarla sanık Adnan A......"ın olayda kastının olmadığını suçun manevi unsurunun oluşmadığını kabul etmek mümkün değildir.

    Sanık Göktan A......"ın da suç kastı ile hareket ettiği sahtecilik suçunun manevi unsularının oluştuğu açıktır, kendisinin imzalamaya hukuken yetkisi yoktur, sanık Adnan A...... ta-rafından başka çeklerle ilgili olarak kendisine çek imzalaması için yetki verildiği savunulmuş ise de dosyaya sunulan vekaletnamede sanık Adnan A......"ın suça konu çekle ilgili şahsi hesabından çek keşide etme yetkisi vermediği açıktır, keza, daha önce bazı çekleri sanık Adnan adına yetkisiz olarak imzaladığını ve bu çeki de bu düşünceyle imzaladığını savunmuş ise de bu sa-vunmaları dosya içerisindeki İ. Bankası Kemaraltı Şubesinin 27.9.2001 tarih muh. 5204 sayılı yazıları ile doğrulanmamış tam tersine bankaya sözlü yada yazılı olarak sanık Adnan adına sa-nık Göktan"ın çek imzalayabileceği konusunda herhangi bir talimat verilmediği saptanmıştır.

    Kaldı ki, sanık Göktan A...... müdahil Enver D...... ile yukarıda kabul edildiği üzere İngiltere"ye ortak üzüm ihracı konusunda anlaştıkları halde böyle bir ortaklık olmadığını kendi-sinin müşavir olarak bu İ.te Enver D......"e yardımcı olduğunu söylemekle iyi niyetli değildir. Zira ortaklığı kabul ederse ödenmeyen üzüm bedellerinden kendi payı kadar sorumlu olacaktır. Kendi payına düşeni ödememek için bu şekilde savunma yapmaktadır. Baştan beri ortak olduğu halde sırf müdahili zor duruma sokmak ve kendisini bu ortak üzüm ihracı nedeni ile payına dü-şeni ödemekten kurtarabilmek için bu şekilde hareket etmektedir. Çek bedelinin gerek kendisi ve gerekse Adnan A...... tarafından sonradan ödenmek istenmemesi, sanık Göktan A......"ın iyi niyetli olmadığının bir kanıtıdır.

    Her iki sanık sahtecilik kastı ile hareket etmek istemeseydiler çekin sahte imzalanmasına rağmen bedelini ödemeyi kabul ederlerdi. Her iki sanık da çek bedelini ödememekle baştan beri kötü niyetli ve suç kastı ile hareket ettiklerini ortaya koymuşlardır." gerekçeleriyle ilk hükümde direnilmİ.tir.

    Bu hükmün de sanıklar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Baş-savcılığının "bozma" istekli 27.04.2004 gün ve 52860 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanıkların sahtecilik suçundan cezalandırılmalarına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suçun yasal ögeleri itibariyle oluşup oluşmadığı nok-tasında toplanmaktadır.

    Katılan Ender D...... duruşmadaki anlatımında, vekili tarafından C.Savcılığına verilen şikayet dilekçesindeki iddialara benzer şekilde; sanık Göktan"ın, üzüm ihracatı yapmak için ortaklık önerdiğini, gerekli sermayeyi yarı yarıya koymayı kabul ettiklerini, Ender"in payına dü-şen 15 milyar lirayı yatırdığını, Göktan"ın ise nakit sıkıntısı olması nedeniyle, katılan Ender"in, kayınvalidesi Fatma T......"den 15 milyar lira borç alarak, sanıklardan Adnan A......"a ait Türkiye İ. Bankasına ait 10.1.2001 vadeli 00147079 nolu çeki verdiğini, Hüseyin Çakan ve Ali İhsan Dizi"nin çekin tahsili için bankaya gittiklerinde, banka görevlilerince çekin çalıntı ol-duğunun keşideci tarafından ihbar edildiğini, ödeme yasağı konulduğunu, İ.leme sokulursa hak-larında yasal İ.lem yapılacağı, bu nedenle çek sahibi ile görüşmelerinin iyi olacağının bil-dirildiğini, Hüseyin"in sanık Göktan"ı arayarak durumu anlattığı ve Adnan"ın neden böyle bir ödeme yasağı koyduğunu sorduğu, sanık Göktan"ın, babası ile kavga ettiğini, babasının çeki ödemeyeceğini, ödeme yapmamak ve zaman kazanmak için böyle bir talimat verdiğini, ancak kendisine ait olan borcu ödeyeceğini, çek bankaya ibraz edilirse başının babası ile derde gi-receğini, yardımcı olmalarını istediğini, Hüseyin"in durumu, Ender D......"e anlattığı, Göktan A......"ın tanıkların yanında, zaman isteyerek, çek bedelini ödeyeceğini, çeke kaşe vurdurmamalarını, borç için yazılı taahhüt vereceğini söyleyerek, zaman kazanıp ibraz süresinin geçmesini sağladığını, bu arada borcun katılan Ender tarafından kayınvalidesine ödenerek çekin alındığını, ancak borcun Göktan tarafından ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, ancak sanıkların çekin ibraz süresinin geçtiği itirazı ile takibin durmasını sağladıklarını, sanığın, çekte babasının imzasının olmaması nedeniyle babasının bu borcu ödemeyeceğini, imzayı kendisinin attığını, üzerinde mal bulunmadığını, bilerek ödeme yasağı koydurttuklarını, ibraz edilse idi bile imza inkarında bulunup borçtan kurtulacaklarını, söylediğini beyan ederek, her iki sanığın dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını İ.lediğinden bahisle cezalandırılmaları isteminde bulunmuştur.

    Sanık Göktan A...... C.Savcılığında; Babamla ziraat şirketimiz var, ziraat mühendisiyim, şikayetçi arkadaşım olur, kendisi 3-4 kez şirket kurdu, ancak yürütemedi, yardımımla üzüm ih-racatı yapmaya yöneldi, kendisine yardımcı olmaya çalıştım, ortaklığımız yoktu, ancak parası ol-madığı için annesinden istedi, benim veya babamın çeki teminat olarak gösterilirse annesi borç vereceğini söylemİ., bunun üzerine her zaman kullandığım babama ait hesaptan çeki imzalayıp verdim, ancak annesi para vermekten vazgeçmİ., bu defa kayınvalidesi Fatma T......"den para alacağını söyleyerek, annesinin adını sildirip, kayınvalidesinin adını yazdırdı, bu şekilde teminat çekini kendisine verdim, çekteki tüm yazı ve imzalar bana aittir, babamın hesabından çek keşide etme yetkim vardım, banka da bunu bilmektedir, teminat çeki olarak verdim, çek kasada dura-caktı, İ.leri düzelince parayı ödeyip çeki bana iade edecekti, ancak bunu tahsil için Hüseyin Ç...... isimli kİ.iye vermİ., beni arayınca, çekin teminat çeki olduğunu, ibraz etmesinin dürüst-lüğe sığmayacağını, böyle bir İ.i yapmamalarını istedim, öylece kaldı, daha sonra icradan yazı geldi, ödeme yapılmaması veya çalıntı olduğu şeklinde talimat vermedim şeklinde savunma yap-mış,

    Duruşmada da benzer şekilde savunma yaparak, şirketin imzaya yetkili temsilcisiyim, şirket adına İ.leri babamın verdiği genel vekaletnameye dayanarak yürütüyorum, kendi şahsi harcamalarımı da birkaç yıldır babamın çek hesabından çek keşide etmek süretiyle yapıyordum, bankanın da bu konuda bilgisi bulunup, bugüne kadar ödemelerle ilgili herhangi bir problem ya-şanmamıştır, şikayetçi teminat olarak kullanacağını söyleyerek benden çek istedi, teminat çekini imzalayıp verdim, çek babama aitti, ancak muvaffakatı olduğu için devamlı ben kullanıyordum, çeki verdikten sonra annesi parayı vermekten vazgeçmİ., çeki verip düzeltmemi isteyince, Zahide D...... adını çizip, lehdar olarak Fatma T...... adını yazdım, paraf ettim, sözleşmeye ay-kırı olarak bankaya ibraz edilince bankaca çekte tahrifat olduğu belirtilerek ödeme yapılmamış, aslında o gün bankada yeterli karşılığı vardı, o hesapta olmasa bile diğer hesaplardan virman ya-pıp ödüyorlardı, ön yüzündeki yazılar ve Adnan A...... adına atılmış imza bana aittir ve kendi imzamdır, üzüm ihracı konusunda şikayetçi ile bir ortaklığım yoktur, şeklinde beyanda bu-lunmuş,

    Çek gösterilip sorulduğunda, Zübide D...... yazısının babası tarafından yazıldığını, diğer yazı ve imzanın kendisine ait olduğunu söylemİ., bu beyanı diğer sanık Adnan A...... tarafından da doğrulanmıştır.

    Sanık Adnan A...... C.Savcılığında; şikayetçi oğlumun arkadaşı olur, üzüm ticareti yapmak istemİ., para bulamamış, teminat çeki olursa annesinden para alacağını söylediği için oğlum benim bilgim dahilinde bana ait çeki 15 milyar olarak doldurup imzalayıp vermİ. anne-sinden parayı alamayınca kayınvalidesi Fatma T......"in adını yazarak ondan parayı almış, oğ-lumla herhangi bir ihtilaf içinde değilim, çeki ödememek için şikayetçiyi kandırmış veya öden-memesi konusunda bankaya yazılı veya sözlü bir talimat vermİ. değilim.

    Duruşmada da benzer şekilde, Oğlum şirketlerimin yetkili temsilcisi ve genel vekalet-nameli vekilimdir, bankadaki hesap şahsi ödemeler için açılmış bir hesaptır, bu hesapta para ol-masa dahi, anlaşmamız uyarınca diğer hesaplarımızdan ve kredi hesaplarından virman yapılarak çekler ödenmekte idi, teminat çeki olarak verilen çek, bankadan tahsil edilmek istenince, tahrifatlı olduğundan bahisle ödenmemİ., daha önceden de benim hesabımdan oğlumun keşide et-tiği birçok çek bedeli banka tarafından ödenmİ.tir, şeklinde savunma yapmıştır.

    Tanık Fatma T...... duruşmada; Ender D...... damadım olur, sanık Göktan ile İngiltere-ye üzüm ihraç edeceklermİ., birlikte yanıma gelip 15 milyar borç istediler, Göktan A......"a bu parayı borç olarak vermeyi kabul ettim, Göktan"a güvenmİ.tim, çek almayacaktım, paranı ödeyeceğim ancak yine de bu çeki al diye söyleyince çeki aldım, parayı kendisi getirip bana ödeyecekti, ileri tarihli bir çekti, çekin üzerinde yazılı tarihe kadar herhangi bir ödeme yapılmayınca, bankaya gittim, banka yetkilileri, imzanın Göktan"a, hesabın ise Adnan A......"a ait olduğunu, karşılığının da olmadığını ödeyemeyeceklerini söylediler, hatta çekin sahibi Adnan A......"a te-lefon ettiler, ödemeyeceğini söyleyince bana verdiler, ben de götürüp damadıma verdim, arkası boştu, Fatma T...... yazısı ve imza bana ait değildir, Göktan ve Ender birlikte bana çeki verdiler, şeklinde beyanda bulunmuş,

    Tanık Hüseyin Ç...... C.Savcılığında; sanık Göktan ile şikayetçi Ender"i tanırım, İngiltere"ye üzüm satmak için birlikte çalışıyorlar, beni de üzüm temini için Denizli tarafına gön-derdiler, üzüm verecek kİ.iler para isteyip, İngiliz firması da göndermesi gereken parayı gön-dermeyince, şikayetçi kayınvalidesi Fatma T......"den 15 milyar lira borç almış, karşılığında sanık Göktan"dan teminat olması için çek istemİ., onlar da vermİ.ler, para alma olayını gör-medim, daha sonra Fatma T...... ile birlikte bankaya gidip çeki ibraz ettiğimizde, ödenmemesi konusunda talimat olduğunu söyleyip ödemek istemediler, karşılıksız olduğunu yazmalarını iste-diğimiz halde yazmadılar, çekle birlikte şikayetçinin yanına geldik, Göktan"ı aradık bulamadık, Fatma T...... çeki şikayetçiye verdi ve eve gitti, ertesi gün sanık Göktan ile konuştuk, parayı öde-yeceğini, bankaya ibraz edilmemesini, şu an ödeyecek durumu bulunmadığını, arkası yazılırsa, ticari itibarının zayıflayacağını, zaman verilmesini, peyderpey ödeyeceğini söyledi, bu yüzden ibraz edilmedi, daha sonra da kendisiyle görüşüldüğü halde ödemedi, sonra çekin icraya verildiğini duyduğunu söylemİ.,

    Duruşmada da, benzer anlatımda bulunarak, çekin günü gelip bedeli ödenmeyince Ender D......, beni ve Fatma T......"i çeki tahsil etmek için bankaya gönderdi, banka görevlileri, imzanın Göktan"a, hesabın ise Adnan A......"a ait olduğunu ve ödememe talimatı bulunduğunu söylediler, kimin talimat verdiğini bilmiyorum, Göktan ve çek sahibi zor duruma düşmesin diye yazdırmadık, Ender"in yanına gidip çeki verdik, ciro ederek mi yoksa öyle mi verdi bilmiyorum, şeklinde beyanda bulunmuştur.

    Tanık Ali İhsan Dizi C.Savcılığında ve duruşmada benzer şekilde; taşıyıcı firmalara vermek üzere 15 milyar gerekiyordu, şikayetçi ve sanık nakit para bulamayınca, şikayetçinin ka-yınvalidesi bu parayı şikayetçiye verdi, ancak karşılık olarak sanık Göktan"dan teminat senedi is-tendi, bu nedenle sanık da çeki imzalayıp Fatma T......"e verdi, çekin vadesi gelince, Fatma T...... ve Hüseyin Ç...... ile birlikte bankaya gittik, ödeme yasağı olduğu söylenerek ödenmedi, neden böyle bir talimat verildi diye sanıkla konuşulmaya gidildi, sanık vadelere bölerek çeki ödeyeceğini, bankaya götürmemelerini, arkası yazılırsa zarar göreceğini söyledi, şikayetçi bu ne-denle çeki götürüp yazdırmadı, ancak sanık Göktan bügün yarın diye oyalayıp ödemedi, şek-linde olayların gelİ.imini anlatmıştır.

    Dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinde;

    Türkiye İ. Bankası İzmir-Kemeraltı şubesince verilen suça konu çekin, Adnan A......"a ait 147079 nolu hesabından 15 milyar olarak keşide edildiği, başlangıçta Zübide D...... adına keşide edilen çekin bilahare, Zübide D...... adının karalanması ile Fatma T...... adına 10.1.2001 tarihli olarak keşide edildiği, arkasında Fatma T...... ile katılan Ender D......"in adı ve imzalarının bulunduğu, çekin yasal unsurlarının tam olduğu,

    Ender T..... adına sanık Göktan A...... tarafından imzalanan belge fotokopisinde, W.... Marketing Ltd. şirketinden, Ender T....."ın İ. Bankası Kemeraltı Şubesine ait 3416-301030-338489 nolu hesaba 15, 25, 29.9.2000 tarihlerinde, havale edilen 33.000 paundun hesaba alındığının ilgili şirkete bildirildiği, Ender T..... antetli kağıda, Sevgili Tony S....., olarak başlayan yazıda mandalina satımı için fiyat verdiğini, ayrıca üzümle ilgili rapor istendiği, yazının Göktan A...... ismi ile sona erdiği,

    3.1.1996 tarihli karar ile, şirket müdürleri Adnan ve Göktan A......"ın şirket ünvanı altında münferiden vaz edecekleri imzalar ile temsil ve ilzama yetkili kılındıkları, 16.6.2000 tarih ve 21826 sayılı sirkülerde de aynı hususların belirtildiği,

    Çekin ibraz edildiği Türkiye İ. Bankası Kemeraltı şubesinden gönderilen 7.5.2001 tarihli yazıda; Adnan A......"a ait 147079 nolu hesaptan Göktan A......"ın çek keşide etme yetkisinin bulunmadığı, bu konuda hesap sahibi tarafından sözlü yada yazılı talimat verilmediği, 2013039 nolu çekin çalıntı veya ödenmemesi konusunda bir talimat bulunmadığı, çek üzerinde tahrifat şüphesi bulunduğunun hamile bildirilmesi üzerine hamilin isteği ile herhangi bir İ.lem yapıl-madan çekin iade edildiği, bu hesap üzerinde Göktan A......"a çek keşide etme yetkisi verildi-ğine ilİ.kin bir yetki belgesine rastlanılmadığı,

    14.2.1986 gün ve 10842 sayılı Özel Vekaletname ile, A...... T..... İlaçları ve Aletleri Ltd. şirketini temsilen sanık Adnan A......"ın, oğlu Göktan A......"ı, şirket adına çek ve senet imzalamak da dahil olmak üzere genel ticari vekil tayin ettiği, .

    İzmir 5. İcra müdürlüğünün 2001/4553 sayılı dosyasının incelenmesinde, Ender D...... tarafından her iki sanık aleyhine, suça konu çekle ilgili olarak, 15 milyar asıl alacak ve 912 mil-yon faiz için ilamsız takip başlatıldığı, her iki sanığa örnek 49 ödeme emri tebliğ edildiği, borçlularca çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılamayacağı itirazı üzerine, takibin durdurulmasına karar verildiği,

    Anlaşılmaktadır.

    TCY.nın 6. bab 3. faslında düzenlenen evrakta sahtekârlık suçlarının hukuki konusu kamunun güvenidir. Belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi, gerçek bir belgeye eklemeler yapılması, tamamen veya kısmen değiştirilmesi eylemlerinin kamu güvenini sarstığı kabul edi-lerek, suç sayılıp yaptırıma bağlanmıştır.

    Gerek öğretide, gerekse yerleşmiş yargısal kararlarda, bir kimsenin ancak şahsen tasaruf edebileceği konularda açıklayacağı rızanın hukuka uygunluk nedeni sayılacağı, ancak evrakta sahtekarlık suçlarının kamunun güveni aleyhine İ.lenmesi ve hiç kimse kamu güvenine karşı olan bir suçun İ.lenmesine rıza gösteremeyeceğinden, mağdurun rızasının bu suçta bir hukuka uygunluk nedeni sayılamayacağı, ancak, mağdurun rızası halinde failin zarar verme bilinci ile hareket etmediğinin kabulünde zorunluluk bulunması nedeniyle suç kastını ortadan kaldıracağı ancak bu rızanın, suç kastını ortadan kaldırabilmesi için eylemin gerçekleştirilmesinden önce açıklanmasının gerektiği, sahtecilik yapıldıktan sonra rıza gösterilmesi veya yapılan İ.leme onay verilmesinin kastı ortadan kaldırmayacağı kabul edilmektedir. (Erman-Özek, Kamu Güvenine Karşı İ.lenen Suçlar, sh 285 vd.) (CGK.nun 14.12.1999 gün ve 302-313, 30.3.1992 gün ve 80-98 sayılı kararları)

    Bu bilgi ve belgeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanık Göktan ile katılan arasındaki ticari ilİ.kinin niteliği ve suça konu çekin hangi amaçla verildiği kesin olarak saptanamamakta ve esasen bu konudaki uyuşmazlık özel hukuk hükümleri çerçevesinde çözümlenecek nitelikte bulunmakla birlikte, sanığın suça konu çeki önceden mevcut rızaya dayalı olarak keşide ederek, katılana verdiği, çekin başlangıçta hesap sahibi Adnan A...... tarafından katılanın annesi Zubide D...... adına keşide edildiği, ancak bilahare katılanın isteği üzerine annesinin adının üzeri çizilerek, kayınvalidesi Fatma T...... adının hamil olarak yazıldığı ve keşideci olarak sanık Göktan A...... tarafından imzalandığı saptanmış, gerek çeki keşide ederek imzalayan fail Göktan, gerekse hesap sahibi sanık Adnan"ın zarar verme bilinciyle hareket ettiği yönünde her-hangi bir kanıt elde edilememİ., dolayısıyla atılı suçun kasıt (manevi) ögesi itibariyle oluşmadığı anlaşılmıştır.

    Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMA-SINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 25.05.2004 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara