Esas No: 2020/32180
Karar No: 2022/20651
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/32180 Esas 2022/20651 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/32180 E. , 2022/20651 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-05/08/2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının, öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, muhatabın bilinen en son adresine tebligat yapılması gerektiği, tebligat yapılamaması halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi gereğince MERNİS adresine tebligat yapılması gerekmektedir.
Uzlaştırmacı tarafından düzenlenen raporda; ''taraflarla telefonla irtibat sağlanarak uzlaştırma ile ilgili bilgiler verildikten sonra uzlaşma teklifinde bulunulduğu, tarafların teklifi kabul ettiklerini beyan ettikleri ve daha sonra yüz yüze görüşebilmek için yapılan telefon görüşmelerinde sanığın, hakkında yakalama kararı olduğunu beyan ederek görüşme yapmaktan sürekli olarak kaçınması nedeniyle bir türlü görüşme sağlanamadığı için uzlaştırma işlemlerinin yapılamadığının'' belirtildiği anlaşılmakla; yukarıdaki açıklamalar karşısında, telefonla yalnızca uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı yapılabileceği, bu çağrının da uzlaşma teklifi anlamına gelmeyeceği ve sanık ile katılana uzlaşma teklif formunun da gönderilmediği bu sebeple taraflara yapılan teklifin usulsüz olduğu gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinde yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi,
3-17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisi ile katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.