Esas No: 2021/5174
Karar No: 2022/4815
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5174 Esas 2022/4815 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/5174 E. , 2022/4815 K.Özet:
Davacılar, davalı yüklenici şirketle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını ancak şirketin sözleşmeye uygun hareket etmediğini ve bağımsız bölümleri eksik ve ayıplı teslim ettiğini iddia ederek zararlarının tazmini için dava açmıştır. Mahkeme, davayı kısmen kabul etmiş ve kazan dairesine ilişkin uyuşmazlık davanın sonradan giderildiği gerekçesiyle bunun esası hakkında karar verilmeyeceğine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma kararı vererek dava dilekçesiyle yapılan nama ifa talebine dikkat çekmiştir. Karar sonrası yapılan tekrar yargılamada kira hesaplamaları hatalı yapıldığı için karar bozulmuş ve dava açılmasının sebebiyet verilmesi nedeniyle davalının yargılama giderlerinden sorumlu olması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: İş Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm davacılar-karşı davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında 13.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenici şirketin edimini süresinde ve sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmeyerek davacıların bağımsız bölümlerini geç teslim ettiğini, projeye aykırı ve kaçak imalat nedeniyle iskan alınamadığını ve davacıların bağımsız bölümlerinde eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürerek, iskan alınamaması nedeniyle davacıların uğradığı zararın tazminini, eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı şirket vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davasında ise davalı arsa sahiplerinin talebi sonucu yapılan sözleşme dışı fazla imalat bedelinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne, kazan dairesine ilişkin uyuşmazlık davadan sonra giderildiğinden bu hususta davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın asıl davada davacılar- karşı davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/5198 Esas, 2019/4092 Karar sayılı ilamı ile davacı arsa sahipleri vekili tarafından dava dilekçesi ile davalı yüklenici şirket namına ifaya izin istenildiği, ancak mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği belirtilerek sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmeyerek bozulmasına karar verilmiş kabule göre de arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin fazla imalat bedelini isteyebilmesi için yapılan imalatın ortak alanlarda olmaması ayrıca yüklenicinin kendi bağımsız bölümlerinde bu imalatları yapmamış olması gerektiği, bilirkişi kurulu raporu ile de tespit edildiği üzere, zemin kat perguleleri ile ahşap sürme çatı tavanların tüm villalarda bulunduğu anlaşılmakla bu imalatlara ilişkin taleplerin kabul edilmeyeceği hususunun göz önünde bulundurulmamasının doğru olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne, nama ifa talebine ilişkin olarak kazan dairesine ilişkin uyuşmazlık davadan sonra giderildiğinden bu hususta davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı işler bedeli ile cezai şartın tahsili ve nama ifaya izin istemine ilişkin olup, gecikme tazminatı yönünden bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken tarihten bağımsız bölümlerin kiraya verildiği tarihi kadar hesaplama yapılıp sonuca ulaşılmış ise de, dikkate alınan kira sözleşmesi arsa sahiplerinden ...'na ait tek bir dairenin kira sözleşmesi başlangıç tarihe olup, diğer davacı arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerin kiraya verildikleri tarihlerin farklı olduğu anlaşıldığından bu bağımsız bölümlerin kira başlangıç tarihleri dikkate alınarak hesap yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Nama ifaya ilişkin talep yönünden ise mahkemece kazan dairesine ilişkin uyuşmazlık davadan sonra giderildiğinden bu hususta davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, bu konuda dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği dikkate alınarak bu yönden yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğu dikkate alınmaksızın hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı- karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılar-karşı davacılardan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davacılar-karşı davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar-karşı davalılara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 18.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.