Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/24563 Esas 2022/20620 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/24563
Karar No: 2022/20620
Karar Tarihi: 24.10.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/24563 Esas 2022/20620 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/24563 E.  ,  2022/20620 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A- Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
    Sanık hakkında hakaret eyleminden kurulan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sanık ...'nin TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    B- Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre, tehdit suçunun basit yargılama usulüne tabi olmayan TCK’nın 125/1-4. maddesinde düzenlenen hakaret suçu ile birlikte işlenmesi karşısında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25/03/2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılamasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanık savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı anlaşılmakla; 18/10/2010 tarihli duruşma zaptında sanığın sorgusunun silindiği hususunun 05/11/2010 tarihli tutanakla tespit edilmesi ancak sanığın yeniden savunması alınıp duruşma zaptına geçirilmemesi, 01/10/2015 tarihli duruşmada ise sanığın önceki beyanlarını tekrar etmekle yetinmesi karşısında; sanığın sorgusu yapılıp denetime olanak verecek şekilde duruşma zaptına geçirilmeden hüküm kurulmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    2- Mahkemece sanığın katılanları, hayat ve vücut dokunulmazlıklarına karşı saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit ettiğinin kabul edilmesine karşın uygulama maddesi olarak "TCK'nın 106/2-a" maddesinin gösterilmesi ve alt sınırdan uygulama yapıldığı belirtilerek temel cezanın 6 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle hükümde karışıklığa sebep olunması,
    3- Eylemin TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde;
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçu uzlaştırma kapsama alınmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'nin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken (2) nolu bozma yönünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara