Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/2-91 Esas 2004/111 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2004/2-91
Karar No: 2004/111

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/2-91 Esas 2004/111 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralama suçu işlediği için cezalandırılan bir sanığın cezasının ertelenmesine ilişkindir. Mahkeme, suç işleme eğilimi belirlemede geçmişteki halinin yanı sıra kişiliğinin de dikkate alınması gerektiğini ifade eder. Bu nedenle, sanığın suç işleme hususundaki eğilimini belirlemek için yargıçlara geniş takdir yetkisi tanındığı vurgulanmıştır. Ayrıca, cezanın ertelenmesine veya ertelenmemesine ilişkin kararın mahkemece yeterli ve yasal gerekçelerle verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir: 647 S. Cezaların İnfazı Hakkında Kanun (Mülga) [Madde 6], 647 S. Cezaların İnfazı Hakkında Kanun (Mülga) [Madde 4], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 29], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 30], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 459], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 59], 2918 S. Karayolları Trafik Kanunu [Madde 119].
Ceza Genel Kurulu 2004/2-91 E., 2004/111 K.

Ceza Genel Kurulu 2004/2-91 E., 2004/111 K.

  • CEZANIN ERTELENMESİ
  • GEREKÇELİ KARAR
  • KARARIN HUKUKİ DAYANAĞI
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 6 ]
  • 647 S. CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN (MÜLGA) [ Madde 4 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 29 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 30 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 459 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 59 ]
  • 2918 S. KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU [ Madde 119 ]
  • "İçtihat Metni"

    Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya neden olmak suçundan sanık Zehir T.."un, TCY"nın 459/2-son ve 59. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 57. 037.500 Lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 2918 sayılı Yasanın 119. maddesi gereğince sürücü belgesinin 5 ay süre ile geri alınmasına, hakkında 647 sayılı Yasanın 4. ve 6. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına iliş-kin Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 29.5.2001 gün ve 1199-431 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 6.11.2002 gün ve 6265-19007 sayı ile;

    "Sanık hakkında tayin olunan cezasının yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yerel Mahkemece 4.3.2003 gün ve 1243-64 sayı ile; 647 sayılı Yasanın 6. maddesindeki düzenleme "... geçmişteki hali ve suç işleme hususundaki eğilimine göre..." şeklindedir.

    Bu ifadeden sanığın suç işleme hususundaki eğilimini her halükarda geçmişteki haline bağlamak mümkün değildir. Yasa koyucu, erteleme için sadece geçmişteki halinin değerlendirilme-sini yeterli görseydi, yasa metnine ayrıca "... suç işleme hususundaki eğilimi ..." ibaresini koymazdı.

    Ayrıca yasadaki düzenlemede "suç işleme hususundaki eğilimin" neler olabileceği belir-tilmeyerek; bu konuda yargıca çok geniş bir takdir hakkı tanınmıştır.

    Yasa koyucu "suç işleme eğiliminin" neler olabileceği yönünde bir kısıtlama getirmediği halde; bu husustaki Yargıtay içtihatlarında belirtilen ertelememe nedeninin fiilin özelliklerine dayandırılmayacağı gerekçesi bir kısıtlamadır.

    Somut olayları gözönüne alarak yasayı yorumlarsak;

    Trafiğin normal akışına uygun olmayacak şekilde, araç ile yola ters istikamette giren sanı-ğın, önceden sabıka kaydı olmasa; bunun dışında kişisel olarak olumsuz bir davranışı bulunmasa bile; bu sanığın trafik suçu işlemeye eğilimli olmadığı söylenemez.

    Buradaki değerlendirme fiilin yaratacağı tehlike ile ilgilidir... Bu veya benzer şekilde taksirli suç işleyip, 8/8 oranında kusurlu olan sanık ile küçük bir hatasından dolayı 1/8 oranında kusurlu olacak şekilde taksirli suç işleyen sanıkların eylemlerinde suç işleme eğilimi farklı değerlendirilmelidir.

    Ertelememe gerekçesi olarak fiilin niteliğinin gösterilemeyeceği yönünde yasal bir kısıtlama olmaması; yasanın bu konuda yargıca çok geniş bir takdir hakkı tanıması ve kusur oranının yarıdan fazla olması sanığın bu tip suç işleme eğiliminde olduğu kanaatını uyandırdığı" gerekçesiyle ilk hükümde direnmiştir.

    Bu hükmün de O Yer C.Savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "bozma" istekli 8.4.2004 gün ve 92568 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanığın tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralamaya neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığına ilişkindir.

    Ayrıntıları 7.6.1976 gün ve 4/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile Ceza Genel Kurulunun uyum gösteren kararlarında belirtildiği üzere, "erteleme" cezanın doğrudan doğruya sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören yargısal bir kişiselleştirme kurumudur. Cezanın ertelenmesine veya ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken mahkemece gerekçe gösterilmeli ve bu gerekçe sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Gerekçenin bu niteliği keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek özelliklerini de taşır.

    Zira yasal, yeterli ve geçerli bulunmayan bir gerekçeye dayanılarak erteleme isteminin reddine karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine de aykırı olup, uygulamada keyfiliğe yol açabilir. Cezanın ertelenip ertelenmeyeceğine ilişkin takdir, mutlaka olayla uyumlu olmalı, yargıcın soyut kanılarına değil sanığın kişiliğinde var olan nedenlere dayanmalı, sanığın olay öncesi ve sonrası davranışları gözönünde bulundurularak, gelecekteki yaşamı sezilmeli, suç işleme hususundaki eğilimi buna göre belirlenmelidir.

    Yasa metnini tekrar etmek gerekçe olmadığı gibi suçun unsurları ya da cezayı ağırlaştıran nedenler de gerekçe olarak kabul edilemez.

    Somut olayda, Yerel Mahkemece sanığın cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, sanıktaki kusur oranının yarıdan fazla olması nedeniyle, suç işleme eğiliminde olduğu şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmaktadır. Geçmişte hükümlülüğü bulunmayan, evli, dört çocuklu, (B) sınıfı sürücü belgesi sahibi ve olay anında alkolsüz olan sanık Zehir T.., hemen olay akabinde, mağduru bir başka oto ile hastaneye götürerek tedavisi ile ilgilenmiş, olay sonrası üzerine düşeni yerine getirmiş, mağdur tarafından da hakkındaki şikayetten vazgeçilmiş, yargılama aşamasında da kişiliğiyle ilgili bir olumsuzluk saptanamamıştır. Sanık olayda 6/8 oranında kusurlu ise de, kusur durumu TCY.nın 29. maddesi uyarınca temel cezanın tayini ve cezasından kusur oranı nedeniyle yapılacak indirim aşamasında dikkate alınacak hususlardandır. Bu nedenle sanığın geçmişteki hali irdelenmeden, gelecekteki suç işleme eğilimi değerlendirilmeden ve kişiliği nazara alınmadan, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle hakkında 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi isabetsizdir.

    Diğer yönden; 10.2.2003 gün ve 25020 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 4806 sayılı Yasanın 1 inci maddesi ile, TCY.nın 30 uncu maddesinin 2 inci fıkrası, "muvakkat cezalar için bir günün ve para cezalarında bin liranın küsuru hesaba katılmaz" şeklinde değiştirilmiş olup, Yerel Mahkemece lehe olan bu değişiklik nazara alınmaksızın sanık hakkında fazla ağır para cezasına hükmedilmiştir. Direnme hükmü bu nedenle de bozulmalıdır.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZUL-MASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, tebliğnamedeki isteme uygun olarak 11.5.2004 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara