"İçtihat Metni"
Cumhuriyeti, Devletin askeri ve emniyet muhafaza kuvvetlerini neşren tahkir ve tezyif etmek suçlarından sanık Aziz Ö...."in 4744 sayılı Yasa ile değişik TCY.nın 159/1, 159/1, 71. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mah-kemesince 06.05.2002 gün ve 377-152 sayı ile verilen kararın sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 24.12.2002 gün ve 2529-2617 sayı ile;
"Hükümden sonra 9 Ağustos 2002 tarihli Resmi Gazetenin 24841 sayılı nüshasında yayınlanıp aynı gün yürürlüğe giren 4771 sayılı Yasanın 2. maddesi ile TCK.nun 159. maddesine eklenen son fıkra hükmü karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 30.04.2003 gün ve 11-77 sayı ile; "Maddeye eklenen fıkra hükmü maddenin özünde ya da suçun unsurlarında herhangi bir değişiklik ya da yenilik öngörmemektedir. Sadece Avrupa Birliğine girme koşullarını tamamlama çabası içerisinde olan ülkemize en çok yöneltilen düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı iddialarının önünü kesmek amacı ile uygulamacılara suçun unsurlarını saptamada titizlik göstermelerini emretmektedir.
Eleştirinin hakaret boyutuna ulaşmadıkça cezayı müstelzim olmadığı kuşkusuzdur. Bu durum TCK.nun 159. maddesi metninde zaten vardır. Bu sebeple 4771 sayılı Yasayla maddeye eklenen fıkra olmadan da uygulama aynı idi, sonra da aynı olacaktır. Mahkememizce sanığın za-ten eleştri sınırını aşan ve hakaret suçunu oluşturan eylemi cezalandırılmıştır." gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu kararın da sanık vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C. Baş-savcılığının "bozma" istekli 19.04.2004 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın Cumhuriyeti, Devletin askeri ve emniyet muhafaza kuvvetlerini neşren tahkir ve tezyif etmek suçlarından cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, TCY.nın 159. maddesinde hükümden sonra 4771 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin sanığın hukuki durumunu etkileyip etkilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yerel Mahkemece hüküm kurulmasından sonra 03.08.2002 tarihinde kabul edilip, 09.08.2002 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4771 sayılı Yasanın 2 inci maddesinin (A) bendi ile TCY.nın 159 uncu maddesine, "Birinci fıkrada sayılan organları veya kurumları tahkir ve tezyif kastı bulunmaksızın, sadece eleştirmek maksadıyla yapılan yazılı, sözlü veya görüntülü düşünce açıklamaları cezayı gerektirmez" şeklinde bir fıkra eklenmiştir.
Yine, direnme kararından sonra, 07.08.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4963 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCY.nın 159. maddesinin 1. fıkrasında yer alan yaptırım ve daha önce 4771 sayılı Yasa ile eklenen son fıkra hükmü yeniden değiştirilmiştir.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlığın niteliği ve uygulanacak yaptırımın süresinin değişmesi nazara alındığında sanığın hukuki durumunun TCY.nın 2 nci maddesi gereğince bu yeni düzenlemeler çerçevesinde Yerel Mahkemece yeniden ele alınıp, değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla Yerel Mahkeme direnme hükmünün diğer yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenden dolayı bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 04.05.2004 günü tebliğnamedeki isteme uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.