Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8695 Esas 2022/20690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/8695
Karar No: 2022/20690
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8695 Esas 2022/20690 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/8695 E.  ,  2022/20690 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Silahla tehdit suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan yargılama sırasında yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1-b maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2013 tarihli ve 2011/211 esas, 2013/9 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27/03/2013 tarihli ve 2013/269 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/05/2022 gün ve 2022/56581 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinde yer alan "1) 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;
    a) Soruşturma evresinde,0 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,
    b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,
    c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine,
    karar verilir.” şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun’un gerekçesinde yer alan, “Temel hak ve hürriyetlerden kabul edilen ifade ve basın özgürlüğü, çoğulcu demokrasilerde vazgeçilmez ve devredilemez bir hak olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, ifade hürriyeti, birçok uluslararası belgeye konu olmuş, Anayasamızda da ayrıntılı düzenlemelere tâbi tutulmuştur. Bu özgürlüğün kullanım araçlarından biri de basın yahut sözlü veya görüntülü yayın araçlarıdır. Bu araçların, amacına uygun olarak işlevlerini yerine getirmeleri bakımından korunmaları demokratik toplumlarda asıl olup, bu anlamda basın ve yayın özgürlüğü önündeki engeller kaldırılarak ve güvenceler sağlanarak, haber ve düşünceyi özgür kılmak hedeflenmektedir. Bu nedenle, basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların infazının ertelenmesi ilişkin bazı düzenlemeler yapılması toplumsal barışın sağlanması ve sürdürülmesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Önem taşıması nedeniyle basın yoluyla ya da sair düşünce açıklama yöntemleriyle işlenen suçlar yönünden erteleme imkânı getirilmiştir.” şeklindeki hüküm karşısında, sanıkların eyleminin söz konusu Kanun kapsamında basın yayın yoluyla işlenen suçlardan olmadığı anlaşılmakla, sanıklar hakkında kovuşturmanın ertelenmesine kararı verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
    Sanıklar hakkında kurulan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2013 tarihli ve 2011/211 esas, 2013/9 sayılı kararına yönelik sanıklar ..., ... ve ...'ın itirazı üzerine mahkemece 06/02/2013 tarihli kararla itiraz kabul edilip yeniden hüküm kurulduğundan mahkemenin 21/01/2013 tarihli kararının ortadan kalktığının anlaşılması karşısında; silahlı tehdit suçundan verilen ve hukuka aykırı olan 06/02/2013 tarihli kovuşturmanın ertelenmesi kararının kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi gerekmektedir.
    Yargıtay incelemesi sırasında saptanan ve yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. CGK'nın 17/07/02007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27/03/2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2) ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2013 tarihli ve 2011/211 esas, 2013/9 sayılı kararındaki hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 25/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara