Esas No: 2004/3-81
Karar No: 2004/100
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004/3-81 Esas 2004/100 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2004/3-81 E., 2004/100 K.
"İçtihat Metni"
Kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde işgal ve faydalanmada bulunmak suçundan sanık Erol Y........"nin, 6831 sayılı Yasanın 93/2 ve TCY.nın 59. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve suça konu tesislerin zoralımına ilişkin, Kandıra Sulh Ceza Mahkemesince veri-len 27.4.2001 gün ve 177-199 sayılı hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 14.2.2002 gün ve 604-1465 sayı ile;
"Sanığın kişiliği, geçmişteki hali ve suç işlemedeki eğilimi yerine; yasal olmayan gerekçelerle 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi" isabetsizliğin-den bozulmuş,
Yerel Mahkemece 7.6.2002 gün ve 112-233 sayı ile; "Sanığın araştırma yaparak taşınmazın orman olduğunu tespit edebilecek durumdayken gerekli araştırmayı yapmadığı, Kandıra Kefken köyünde arazi ve orman kadastrosunun yapıldığını ve ormanlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden başka tapusuz taşınmazın bulunmadığını, herhangi bir vatandaşa sormakla öğrene-bilecek durumda olduğu, temyiz dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, suça konu orman alanını terk etmeye niyetinin bulunmadığı, keşif sırasında dahi orman alanını mesken ve bahçe olarak kullanmaya devam ettiği, suçtan pişmanlık duyduğuna ilişkin mahkemeye kanaat uyandırmadığı ve kanıtlamadığı, Orman alanına yaptığı iki katlı binayı ihtiyaç için değil yazlık amacıyla yaptığı," açıklamalarıyla ilk hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "düzelterek onama" istekli 143877 sayılı tebliğnamesi ile Özel Dairesine, Özel Dairece de, 3.3.2004 gün ve 6528-1485 sayı ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Suça konu yeri, Kefken köyü muhtarı tarafından onaylanan gayrimenkul satış senedi ile tanık-lar huzurunda ikiyüzellimilyon lira bedelle aynı köyden Fehmi Ekşi"den satın alan sanığın, amenajman haritasında 71 nolu bölme içinde ve kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan, 258 m2.lik alan üzerinde 2 katlı 80 m2.lik betonarme bina inşa ettiği kabul edilerek 6831 sayılı Yasanın 93/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkemenin görüşleri arasında oluş ve sübutta bir uyuşmazlık bulunmayıp, çözülecek sorun, sanık hakkında 647 sa-yılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçenin yasal ve yeterli olup olmadığına ilişkindir.
Ayrıntıları 7.6.1976 gün ve 4/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile Ceza Genel Kurulunun uyum gösteren kararlarında belirtildiği gibi, erteleme ve paraya çevirme; cezanın, sanığın kişiliğine uydurulmasına olanak sağlayan yargısal bir kurumdur.
Mahkemelerce 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanmasına veya uygulanmamasına karar verilirken bu nedenle ve Anayasanın 141/3 ve CYUY.nun 32. maddeleri uyarınca, yasal ve yeter-li gerekçe gösterilmesi zorunludur.
Gerekçe; istem konusundaki değerlendirmenin, hukuka ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun açıklamasıdır. Anılan maddelerin uygulanmasına veya uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçe, sanığın kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. 647 sayılı Yasanın 4. maddesinin uygulanmasına veya uygulanmamasına karar verilirken, sanığın sair halleri irdelenmeli, suçun işleniş biçimi ile işlenmesin-deki özellikler nazara alınmalı, erteleme konusundaki karar ise, sanığın kişiliğinde var olan nedenlere dayanmalı, olay öncesi ve sonrası davranışları gözönünde bulundurularak gelecekteki yaşamı sezil-meli, suç işleme hususundaki eğilimi buna göre değerlendirilmelidir.
Somut olayda, Yerel Mahkemece sanık hakkında 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uy-gulanmasına yer olmadığına karar verilirken, "Sanığın araştırma yaparak taşınmazın orman olduğunu tespit edebilecek durumdayken gerekli araştırmayı yapmadığı, Kandıra Kefken köyünde arazi ve orman kadastrosunun yapıldığı özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden başka tapusuz taşınmazın bulunmadığını herhangi bir vatandaşa sormakla öğrenebilecek durumda olduğu, suça konu orman alanını terk etmeye niyetinin bulunmadığı, orman alanını mesken ve bahçe olarak kullanmaya devam ettiği, suçtan pişmanlık duyduğuna ilişkin mahkemeye kanaat uyandırmadığı ve kanıtlamadığı, Orman alanına yaptığı iki katlı binayı ihtiyaç için değil yazlık amacıyla yaptığı" şeklindeki yasal olmayan ve dosya içeriği ile de bağdaşmayan gerekçelere dayanıldığı görülmektedir. Şöyle ki; 1953 doğumlu olup, bir fabrikada kaynak işçisi olarak çalışan sanığın geçmişinde herhangi bir olumsuzluk bulunmadığı gibi yargılama aşamasında da dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı saptanamamıştır, yine Yerel Mahkemece, sanığın taşınmazın niteliğini herhangi bir vatandaşa sormak suretiyle öğrenebilecek du-rumda olduğu belirtilmiş ise de, sanık bu taşınmazı köy satış senedi ile tanıklar huzurunda satın almış ve bu senet, ormanların korunması ile ilgili görevlendirilen ve bu görevleri 25.3.1957 günlü bakanlık oluru ile yürürlüğe giren "Ormanların Korunmasında Muhtar ve İhtiyar Kurullarının Görevlerine Ait Talimatname" de oldukça ayrıntılı bir şekilde açıklanan köy muhtarı tarafından onaylanmıştır. Diğer yönden suça konu parselin, ihtiyaç için değil yazlık için yapıldığı gerekçesi de, sanığın depremden sonra suça konu konutta ikamet ettiği yönündeki savunması ve dosyadaki saptamalar dikkate alındı-ğında, dosyadaki kanıtlarla örtüşmemekte, yine, "pişmanlık duyduğunu mahkemeye kanıtlamadığı" şeklindeki gerekçesi de evrensel hukuk ilkeleri ile bağdaşmamaktadır. Yerel Mahkemece, sanığın geçmişteki hali irdelenmeden gelecekteki suç işleme eğilimi değerlendirilmeden, dolayısıyle kişiliği nazara alınmadan, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle hakkında 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. madde-lerinin uygulanmamasına karar verilmesi isabetsizdir.
Diğer yönden, ilk hüküm sanığın temyizi üzerine yararına bozulduğu halde, CYUY.nın 415/2. maddesine aykırı olarak, dosyasının Yargıtay"a gidiş-dönüş giderlerinin sanığa yükletilmesi isabetsiz olup, direnme hükmünün bu nedenle de bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA, dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 20.04.2004 günü tebliğna-medeki düşünceye aykırı olarak oybirliğiyle karar verildi.