Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/17989 Esas 2015/3199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/17989
Karar No: 2015/3199
Karar Tarihi: 02.07.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/17989 Esas 2015/3199 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/17989 E.  ,  2015/3199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık ...’un duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanıklar ... ve ... fikir ve eylem birliği içerisinde ... Noterliğince düzenlenen şirket hisse devir senedinde ... şirketi devralan görünen ...’nin yerine sahte imza attıkları ve şirketi devraldıkları, yine ..."ni de sanıklar ... ve ..."un devraldığı, herhangi bir faliyette bulunmayan bu iki şirket üzerinden diğer sanıkların ve temyize gelmeyen sanıklar çalışıyormuş gibi sigortalı gösterildikleri, işe giriş bildirgelerinin internet üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu"na gönderildiği iddia olunan olayda;
    1-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik, sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik ve sanık ... hakkında ise nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    a) Sanık ..."un yokluğunda verilip bizzat kendisine 01.11.2013 tarihinde tarihinde tebliğ edilen 11/09/2013 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, temyiz talebinin yasal süre geçtikten sonra 09/01/2014"te yapıldığı,
    b) Sanıklar ... ve ..."ın fikir ve eylem birliği içerisinde ... Noterliğince düzenlenen şirket hisse devir senedinde, şirketi devralan olarak görünen ...’nin yerine sahte imza attıkları,
    c) Sanıklar ..., ..., ... ve ..."un fikir ve eylem birliği içerisinde dosyada yer alan diğer sanıkları hiçbir faaliyeti bulunmayan ... ile ...’de çalışıyor olarak gösterip, işe giriş bildirgelerini gönderdikleri, bu kişiler adına SSK’nın sigorta işlemleri yaptığı, sağlık harcamalarını karşıladığı, sanıkların bu kişilerin sigorta primlerini de ödemedikleri,
    Sabit olduğundan nitelikli dolandırıcılık, resmi belge sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde ve sanık Fatma"nın temyiz talebinin reddine dair ek kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanık..."un ..., ..."nin ortağı sıfatıyla özel belgede sahtecilik suçundan yargılandığı, serbest muhasebeci ve mali müşavirlik sıfatının bulunmadığı, sadece sanıklardan ..."un muhasebe bürosunda çalıştığı, ancak Serbest Mali Müşavirler ve Musasebeciler Odası"ndan alınan bilgide sanık ..."un kaydının bulunmadığının belirtildiği, dolayısıyla bu sanığın da serbest muhasebeci ve mali müşavirlik sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki sanık...”un eyleminin 3568 sayılı Serbest Musasebecicilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanun"nun 47. madddesi uyarınca görevi sırasında veya görevinden dolayı işlenip işlenmediğinin tespiti, işlenmesi durumunda 5237 sayılı TCK"nın 204/2 maddesi kapsamında kalıp kalmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiği yönüdeki görüşe iştirak edilmemiştir,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar Muhsin, Murat, Fatma ve... ile sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle asıl hükümlerin ve 10.01.2014 tarihli ek kararın ONANMASINA,
    2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Sanıkların çalışmadıkları halde hiçbir faaliyeti bulunmayan ... ile ...’de çalışıyor olarak görünerek Sosyal Güvenlik Kurumunun sağlık imkanlarından faydalandıkları anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
    5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu açıklama kapsamında sonuç adli para cezasının gün karşılığı belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan haksız elde olunan menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
    a) Sanık ... hakkındaki hükümden adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümden çıkartılarak yerine, “sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e, son maddesi gereğince 272 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62 maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 226 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 4520 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına”
    b) Sanık ... hakkındaki hükümden adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın çıkartılarak yerine, “sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e, son maddesi gereğince 1804 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62 maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 1503 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 30.060 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına”
    c) Sanık ... hakkındaki hükümden adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın çıkartılarak yerine, “sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e, son maddesi gereğince 547 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62 maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 455 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek üzere sonuç olarak 9.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına”
    İfadeleri yazılmak suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Sanıkların çalışmadığı halde Baskim İnşaat Tekstil Tekel Ürünleri Limited Şirketinde çalışıyormuş gibi sigorta işlemi yaptırmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda ;

    Sanık ... müdafiinin ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Sanık İbrahim"in aşamalarda ısrarla Yavuz Selim İlköğretim Okulunda hademe olarak çalıştığını, sigortasının burası tarafından yapıldığını beyan ettiği, bu beyanın, hakkında kavuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilen okul müdürü Mustafa Küçükönder tarafından da doğrulandığı anlaşıldığından sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden; dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle,
    b) Sanık ..."ın aşamalarda ısrarla sigortalı yapıldığı dönemde halk otobüslerinde sigortasız olarak çalıştığını, muavinlik yapan Mehmet ve Selçuk Yastı isimli kişilerin yanına gelerek kendisini sigortalı gösterebileceklerini söylediklerini ve kimlik fotokopisini aldıklarını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın söz konusu dönem içerisinde çalışıp çalışmadığının araştırılması ve kardeş olan Mehmet Yastı ve Selçuk Yastı’ın duruşmaya çağrılarak beyanına başvurulması, sanığın çalıştığının tespiti durumunda kurum zararının oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle
    Yazılı şekilde hükümler tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve sanık ..."ın emyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara