Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1882 Esas 2022/4839 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1882
Karar No: 2022/4839
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1882 Esas 2022/4839 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından verilen bir kararın temyiz duruşmasında alacaklıların itirazı sonucunda, İcra ve İflâs Kanunu'nun kesin mühletin uzatılmasına olanak sağlayan 289/5 ve diğer maddeleri gereğince kesin mühletin altı ay yirmi gün süreyle uzatılması ve yargılama bakımından süre koşulunun ihlal edildiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. İİK'nın 304/1. maddesi, mahkemenin konkordato hakkındaki kararını herhalde kesin mühlet içinde verilmesi hükmünü getirirken, ikinci fıkrası ise hakime kesin mühlet içinde bir karar verilemiyorsa mühlet hükümlerinin devamına karar verme yetkisi tanımaktadır.
6. Hukuk Dairesi         2022/1882 E.  ,  2022/4839 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı ... vekilince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, mali açıdan zor duruma düştüğünü, sunulu proje kapsamında borçlarını ödeyeceğini ileri sürerek, öncelikle 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve konkordato projesinin tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, konkordatonun tasdiki koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, talebin kabulü ile davacı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir. Karara karşı, bir kısım alacaklılar vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, TC. ... Bankası AŞ ile ... TAŞ vekillerinin istinaf dilekçelerinin reddine, ve re'sen yapılan değerlendirmede kesin mühletin uzatılması altı ayla sınırlı iken mahkemece kesin mühlet altı ay yirmi gün süre ile uzatılarak yargılama bakımından süre koşulunun ihlal edildiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek davacı şirketin konkordato tasdik talebinin usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, Alacaklı ... vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Talep, borçlu şirket hakkında, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ile konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
    İİK'nın 304/1. maddesi mahkemenin konkordato hakkındaki kararını herhalde kesin mühlet içinde verilmesi hükmünü getirmiştir. İkinci fıkrası ise "Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir" hükmünü içermektedir.
    Anılan maddenin birinci fıkrasında bir yıllık süre öngörülmesine rağmen mahkemenin yapacağı incelemeye bağlı olarak yargılamanın gidişatına göre bu süre içerisinde bir karar verilemeyecek olması incelemenin tamamlanamaması ve özel güçlük arz eden durumların ortaya çıkması ihtimaline karşı mahkemenin mühlet hükümlerinin devamı ile altı aylık ek bir süre verilebileceğini düzenlemiştir. Bunun amacı mühletin kalkması halinde konkordato tedbirleri de kalkacak ve konkordatonun temel amaçlarından olan borçlunun malvarlığının korunması suretiyle alacaklıların tatmin ilkesi ihlal edilmiş olacaktır.
    İİK'nın 304. maddesinin 1. maddesi düzenleyici bir hüküm içermekte olup, bu hükme bir sonuç bağlanmamıştır. Kaldı ki ikinci fıkrada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde hakime altı aylık, ek bir mühlet tanınmıştır. Kanun koyucu belirlenen sürede konkordato işlemlerinin özel güçlük arzeden incelemeler nedeniyle tamamlanamaması ihtimalini gözeterek ek mühlet verilme olanağı tanımıştır.
    Somut olayda, komiser heyetince nihai rapor 03.11.2020 günü ibraz edilmiş olup araya Covid-19 tedbirleri kapsamında uzatma süresi girmiş ve nihayet mahkemece kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşıldığından kesin mühletin hitamından sonra İcra ve İflâs Kanunu'nun kesin mühletin uzatılmasına olanak sağlayan 289/5 ve diğer maddeleri gereğince önce üç ay, sonra iki ay, sonra yirmi gün ve sonra da bir ay süre ile kesin mühletin uzatılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin incelemenin tamamlanamaması nedeniyle verdiği toplam sürenin hesabında hataya düşerek 20 günlük süre aşılması taraflara (borçlu-alacaklı) yüklenebilecek bir kusur değildir.
    Yargılama sürecine etkisi bulunmayan, hiçbir kusuru olmayan, talep edenlerin ve konkordatoya kabul oyu kullananların makul süre olarak kabul edilebilecek 20 günlük gecikme nedeniyle, cezalandırılması doğru görülmemiştir. Böyle bir durum, sadece borçlunun değil; alacaklıların da zarara uğramasına neden olabilecektir. Zira, üçte iki ya da daha fazla bir çoğunlukla kabul edilen ve alacaklıların kendilerine iflasa nazaran daha avantajlı bir durum yaratacağı inancıyla muvafakat verdikleri konkordato projesinin salt geç tayin edilmiş duruşma günü nedeniyle usulden reddedilmesi, onların da daha az oranda tatmin edilmesi sonucunu doğurabilir. Oysa, böyle ağır sonuçlar doğuran işlemin sorumlusu, ne alacaklılar ne de borçludur.
    Açıklanan nedenlerle; istinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince, işin esasına girilerek, tasdik şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerekirken, yanılgılı gerekçelerle istemin usulden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    2) Bozma nedenine göre, alacaklı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temiyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davacı yararına BOZULMASINA (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre alacaklı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara