Esas No: 2015/1376
Karar No: 2015/3182
Karar Tarihi: 02.07.2015
Resmi belgede sahtecilik - güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1376 Esas 2015/3182 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılana ait işyerinde satış temsilciliği yapan sanığın, muhtelif tarihlerde sattığı bir kısım mal ile ilgili farklı kişiler adına fatura veya bono düzenleyip göndererek şirketi alacaklı göstermek veya fatura düzenlemeyerek, bedelini tahsil etmesine rağmen işyerindeki hesaba göndermeyerek güveni kötüye kullanma ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
1-Sanık hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ile Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanun"unda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerektiği, aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmayacağı yine belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu bonoların asılları getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulduktan sonra yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı tespit edilerek ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2-Sanık hakkında güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
A-Sanığı savunmasında katılana ait işyerinde çalıştığı süre içerisinde satmış olduğu muhtelif eşyaların bedellerini her daim katılana verdiğini ve kendisinin imzasının bulunduğu senetleri zorla tarafına imzalattırıldığını iddia etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tesbiti bakımından; iddianameye konu edilen satımlara ait şirketin defter ve belgeleri üzerinde uzman bilirkişiden rapor aldırılmadan eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
B-Kabule göre de;
a-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
b-Sanık hakkında tayin olunan gün para cezasının infazda tereddüt doğuracak şekilde adli para cezasına çevrilmemesi,
c-Sanığın aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda ihlal ettiği gözetilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nın 326. maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02/07/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.