Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2000/6-312 Esas 2004/11 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2000/6-312
Karar No: 2004/11

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2000/6-312 Esas 2004/11 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar hırsızlık suçundan cezalandırılmış ve karar temyiz edilmiştir. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, duruşmanın sona ermesi tefhim olunmadan hüküm kurulması nedeniyle kararı bozmuştur. Ancak, Yargıtay C.Başsavcılığı duruşmanın sona erdiğinin tefhimi yapıldığı ve CMUK.nun 253/1. maddesinin yerine getirildiği gerekçesiyle, özel daire kararının kaldırılması talebiyle itirazda bulunmuştur. Ceza Genel Kurulu, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazını kabul ederek özel daire kararını kaldırmıştır. Kararda, duruşmanın sona ermesi tefhim olunduktan sonra hüküm verilmesi gerektiği ve bu durumun CYUY.nın 253. maddesiyle belirtildiği vurgulanmıştır. Kanun maddesine göre, duruşmanın sona erdiğinin bildirilmesi zorunludur. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 493], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 522], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 523], 765 S. Türk Ceza Kanunu (Mülga) [Madde 81], 1412 S. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Mülga) [Madde 253].
Ceza Genel Kurulu 2000/6-312 E., 2004/11 K.

Ceza Genel Kurulu 2000/6-312 E., 2004/11 K.

  • DURUŞMANIN SONA ERMESİ
  • KISA KARARIN ÖZELLİKLERİ
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 493 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 522 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 523 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 81 ]
  • 1412 S. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (MÜLGA) [ Madde 253 ]
  • "İçtihat Metni"

    Hırsızlık suçundan sanıklar S…

    ….. C…

    …… ve Ö…

    ….. G…

    ….."in TCY.nın 493/2, 522, 523. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis, sanık H.... Ç...."in ise TCY.nın 493/2, 522, 523 ve 81/2-son maddeleri uyarınca 3 yıl 1 gün hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin Gemlik Asliye Ceza Mahkemesince 24.11.2000 gün ve 538-403 sayı ile verilen kararın sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 21.10.2003 gün ve 17150-7265 sayı ile;

    "Duruşmanın sona erdiği tefhim olunmadan hüküm kurulması suretiyle CMUK"nun 253/1. maddesine aykırı davranılması" isabetsizliğinden hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 24.12.2003 gün ve 101778 sayı ile;

    "CMUK.nun 253/1. maddesine göre duruşmanın sona erdiği tefhim olunduktan sonra hüküm verilir. Kanunun bu ifadesi aynı zamanda duruşmanın hükmün anlatılması (tefhimi) ile biteceği anlamını da içermektedir.

    Olayımızda ise sanıklar duruşmadan vareste tutulmadıkları ve mazeret bildirmedikleri halde, hükmün verildiği oturuma katılmamışlardır. Sanıkların sorguları yapılmış, tüm deliller de toplanmıştır. Duruşmanın ertelenmesini gerektiren bir neden kalmamıştır. Bu durumda mahkemece nihai kararın verilmesi zorunludur. Aksi halde yargılamanın en kısa sürede ve en az masrafla bi-tirilmesi ilkesi zedelenmiş olacaktır. Hüküm tefhim olunduğuna göre CMUK.nun 253/1. maddesi hükmünün eylemli olarak yerine getirildiğini ve bu nedenle de duruşmanın sona erdiğinin kabulü gerekmektedir. Kaldı ki son oturumda hüküm kurulmadan önce tutanağa yazılan "dosya incelen-di, araştırılması gerekli bir konu yok" şeklindeki ifade de duruşmanın sona erdiğinin tefhimi olarak yorumlanmalıdır." görüşüyle itiraz yoluna başvurarak Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

    Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanıklar S…

    ….. C…

    ……, H…

    ….. Ç…

    ….. ve Ö…

    …. G…

    …. haklarında hırsızlık suçunda açı-lan davada Ye-rel Mahkemece yapılan yargılamada, 24.11.2000 günlü oturumda karar verilmiştir. Sanıkların savunmaları, istinabe yoluyla İnegöl Asliye Ceza Mahkemesince alınmış olup, sanıklar duruşmadan vareste tutulma talebinde bulunmuşlardır. Sanıkların gıyabında yapılan son oturumda iddia makamının esas hakkında görüşünü bildirmesi üzerine aynen; "Dosya incelendi. Araştırılma-sı gerekli bir konu yok" ibaresine yer verildikten sonra hükmün esasını teşkil eden kısa kararın yazıldığı anlaşılmaktadır.

    Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık; Yerel Mahkemece kullanılan "araştırılması gerekli bir konu yok" ibaresinin, CYUY.nın 253. maddesinde belirtildiği şekilde duruşmanın sona erdiğinin tefhimi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi noktasında toplan-maktadır.

    CYUY.nın "Duruşmanın bitmesi ve hüküm" başlığını taşıyan 253. maddesinin 1. fıkrasında "Duruşmanın sona erdiği tefhim olunduktan sonra hüküm verilir." hükmü yer almaktadır. Bu hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere, duruşmanın sona erdiği anlatıldıktan sonra hüküm veri-lecektir. Madde metninin açıklığı karşısında, duruşmanın bittiğinin bildirilmesi zorunludur.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

    Yerel Mahkemece, araştırılacak bir konunun kalmadığının bildirilmiş olması nazara alındığında, artık herhangi bir yargılama işleminin yapılmayacağı da ortaya konmuştur. Nitekim bu açıklamanın hemen arkasından hükmün açıklanması da bu durumu doğrulamaktadır. O halde duruş-manın bitirildiğinin anlaşılabilir olması ve Yerel Mahkemenin buna yönelik açıklaması yar-gılama yasasına uygundur.

    Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan bir kısım Kurul Üyeleri ise; "Özel Daire kararının gerekçesi nazara alındığında, Yerel Mahkemece CYUY.nın 253. maddesine aykırı davranıldığı anla-şılmaktadır. Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir." görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C.Başsavcılığının itirazının KABULÜ-NE, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 21.10.2003 gün ve 17150-7265 sayılı kararının KALDIRILMASINA, işin esasına ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın bu Daireye gönderilmesi için Yargı-tay C.Başsavcılığına tevdiine, 27.01.2004 günü oyçokluğu ile karar verildi.

    Hemen Ara