Mala zarar verme - tehdit - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13821 Esas 2015/3159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13821
Karar No: 2015/3159
Karar Tarihi: 02.07.2015

Mala zarar verme - tehdit - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13821 Esas 2015/3159 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın kiracısına hakaret etmesi, dükkânın camını kırması ve tehdit suçu işlemesi nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edildiği belirtilmektedir. Mala zarar verme suçundan verilen cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Ancak, sair tehdit ve hakaret suçlarından verilen cezalarda hatalar tespit edilmiş, cezaların düzeltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. CMK'nın 231/6-c maddesinde belirtilen zarar kavramının manevi zararları kapsamadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yasal olmadığı belirtilmiştir. Bozma kararı verilen hükümlerde CMK'nın 231/6-b bendindeki sübjektif koşul değerlendirilerek sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması veya uygulanmamasına karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda TCK'nın 151/1, 50/2, 50/3 maddelerine de yer verilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/13821 E.  ,  2015/3159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, kiraya verdiği dükkâna giderek kiracısı katılana sinkaflı sözler söylemek suretiyle hakaret, dükkân kapısının camını kırmak suretiyle mala zarar verme ve “burası benim, istediğim yeri kırıp dökerim, yine gelip kıracağım” demek suretiyle sair tehdit suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1- Mala zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
    Seçenekli ceza içeren TCK"nın 151/1. maddesi gereğince, hapis cezası tercih edildikten sonra TCK"nın 50/2. maddesi uyarınca bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmemesi aleyhine temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca sanığa hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrileceği hususunun kararda gösterilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün taksitlendirme ile ilgili bölümlerine “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sair tehdit ve hakaret suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine gelince;
    Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Seçenekli cezalar içeren hakaret suçundan hüküm kurulurken hapis cezası tercih edildikten sonra TCK"nın 50/2. maddesi uyarınca bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b) Sair tehdit suçundan kurulan hükümde, temel ceza belirlenirken seçimlik cezalardan hapis cezasının tercih edilmesi nedeniyle, TCK"nın 50/3. maddesindeki zorunluluk gözetilerek, hapis cezasının para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi yerine adli para cezasına çevrilmesi,
    c) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK’nın 231/6-c maddesinde belirtilen zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği anlaşılmakla; hakaret ve sair tehdit suçlarının işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında, CMK’nın 231/6-b bendindeki sübjektif koşul değerlendirilerek sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına veya uygulanmamasına karar verilmesi yerine, “sanığın zararı gidermediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara