Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/827 Esas 2020/1942 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/827
Karar No: 2020/1942
Karar Tarihi: 08.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/827 Esas 2020/1942 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/827 E.  ,  2020/1942 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de HMK 114/1-i -115. Madde uyarınca dava şartı noksanlığı (kesin hüküm) nedeniyle reddedildiğinden duruşma istemi reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; taraflar arasında ekonomik sıkıntısı olan kooperatifin ilaç sanayine olan borçlarının ödenmesi ve sermaye birikimlerinin sağlanması amacıyla ulusal boyut proje uygulama ve depoculuk işletme hizmetleri sunum sözleşmesi imzalandığını, davalı kooperatifin 2012 yılına kadar müvekkili kooperatife her yıl kar paylaşımı için ödeme yaptığını, 2012 yılında yeni dönem sözleşmesi ile ilgili uzlaşma sağlanamadığını, 29/12/2012 tarihde işbirliğinin sona erdirildiğini, sözleşmenin tahkim şartı uyarınca hakem heyetine başvurulduğunu, hakem heyeti kararı doğrultusunda 09/05/2013 tarihinde mahsuplaşmaya yönelik protokol tanzim edildiğini, 2010 - 2011 - 2012 yıllarında EDAK"ın bilançolarında zarar etmesinden dolayı EDAK tarafından bu yıllar için GEK"e ödenmiş olan KDV"nin toplam 2.488.688,44 TL"nin GEK tarafından 6 eşit taksitle EDAK"a ödenmesinin kararlaştırıldığı, 6 adet çek tanzim edip davalı kooperatife verdiğini, daha sonra davalı kooperatifin 2010 ila 2012 yıllarında aslında zarar etmediğinin, müvekkili kooperatifi zarara uğratma amacıyla hareket ettiğinin ve yanılttığının öğrenildiği, ihtarname ile çeklerin iadesinin talep edildiğini ancak iadeye yanaşmadığını ileri sürerek, müvekkili kooperatifin hak ettiği karın tespit edilmesi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00-TL"ye kadar davalıya borçlu olmadıklarının tespiti, kooperatif tarafından verilen KDV dahil toplam 2.488.688,44 TL bedelli çeklerin iptaline ve iadesine, tespit edilecek 2010-2011-2012 yıllarına ait olumlu gelir gider farkı miktarının çek bedellerinin üzerinde olan miktarının da tespit edilerek şimdilik 10.000,00 TL"nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacı iddialarının hakem heyetince karara bağlandığını, ortada kesin hüküm bulunduğunu, esasen iddiaların da yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; hakem heyeti kararlarının kesin hüküm oluşturduğunu, bu kararlara karşı yalnızca iptal davası açılabilecek ise de; HMK 443.madde uyarınca mahkemede yargılamanın iadesi davası da açılabileceğini, davacı tarafından ileri sürülen, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunulması halinin yargılamanın iadesi sebepleri arasında yer aldığını, davacının bu iddiaları hakem heyeti kararının kesin hüküm oluşturmasına engel teşkil etmeyeceğini, hakem heyetindeki taraflar, dava sebepleri ve talep sonucu aynı olup ortada maddi anlamda kesin hüküm bulunduğu gerekçesi ile dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara