Esas No: 2022/8632
Karar No: 2022/21344
Karar Tarihi: 01.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/8632 Esas 2022/21344 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/8632 E. , 2022/21344 K."İçtihat Metni"
KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09/07/2020 tarihli ve 2020/107595 soruşturma, 2020/55063 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/12/2020 tarihli ve 2020/9372 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28/04/2022 gün ve 2022/41724 sayılı istem yazısıyla dava dosyasının kanun yararına bozulması talebiyle Dairemize gönderilmesi üzerine,
İstem yazısında; "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda; müşteki vekili tarafından sunulan 13/05/2020 tarihli dilekçe ile, müvekkili olduğu müştekinin 2001 yılında ekonomik gidişatı protesto etmek maksadıyla, dönemin Başbakanı Sayın ...'e yazar kasa atmak suretiyle eylem gerçekleştiren kişi olduğunu, adı geçen şüphelinin ise ... hesabından "... e dolar yükseldi diye yazar kasa atan yavsak nerdesin şimdi atsanya" şeklindeki paylaşımda bulunmak suretiyle müvekkiline karşı hakaret suçunun işlendiği iddiasıyla şüpheli hakkında şikayette bulunulması üzerine yapılan soruşturma sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca; Hakaret suçunun oluşabilmesi için "bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövmek suretiyle onur, şeref ve saygınlığına saldırılması" gerektiği, şikayete konu olan ve dilekçe ekinde sunulan paylaşımda kullanılan ifadelerin sert, kaba ve incitici söz mahiyetinde ve eleştiri niteliğinde olduğu, eleştirinin de övgü niteliğinde olmaması nedeniyle sert, kırıcı ve şok edici sözlerden oluşmasının doğası gereği olduğu, atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı, bu nedenle kovuşturma imkanı kalmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/09/2015 tarihli ve 2013/17662 esas, 2015/33791 karar sayılı ilâmında yer alan, " ... Dosya kapsamına göre, şüphelinin ... isimli kendi kişisel internet sitesi içerisinde yer alan yazısında müşteki ...'a "yavşak" ve "şebek" şeklindeki ifadeler kullandığı olayda şüpheli hakkında kamu davası açmaya yeterli delil bulunduğu, delillerin takdir ve değerlendirme yetkisinin mahkemede olduğu cihetle, itirazın kabulü ile kamu davasının açılmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. Şüphelinin, kendi internet sitesinde yayımladığı yazı içeriğinin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturması karşısında, 5271 sayılı Yasanın 170/2.maddesi uyarınca iddianame düzenlenmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunun, yapılacak yargılamada, lehine ve aleyhine olan tüm kanıtların tartışılması ve değerlendirilmesi ile mahkemece belirlenmesi gerekeceğinden, ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 13.06.2011 gün ve 2011/5987-225 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına, şikayetçi vekilinin itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi nedeniyle, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden ... " şeklindeki açıklamalar ışığında, şüphelinin eyleminin hakaret suçunu oluşturma ihtimali bulunup, sert, kaba ve incitici söz mahiyetinde ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği düşünüldüğünden,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/1361 esas, 2021/9218 karar sayılı ilâmında yer alan, " ... müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi... hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne..." şeklindeki açıklamalara nazaran,
Müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde şüpheli hakkında, "Şüphelinin ... hesabında; .../...'de yaşadığı, memleketinin .../... olduğu, ... ilinde ... Ayakkabı isimli işyerinin olduğu ... " şeklinde kimliğini tespite yarayabilecek bilgilerin verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, bahse konu şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca çok yönlü araştırma yapılarak ve gerektiğinde resmi veya özel kurum ve şirketlerle de temasa geçilerek; paylaşımın yapıldığı IP, paylaşımı yapan şüphelinin kimlik, adres ve diğer irtibat bilgilerinin tespit edilmesinin istenmesini takiben, ilgili kurumlarla (... Nüfus Müdürlüğü, ... Emniyet Müdürlüğü, vs.) yazışma yapılarak araştırma yapılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespit edilmesi durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. " denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
İncelenen somut olayda, müştekinin ... isimli siteden "...' e dolar yükseldi diye yazar kasa atan yavsak nerdesin şimdi atsanya" şeklindeki paylaşım ile müştekiye karşı hakaret suçunu işlediği iddia edilen olayda, CMK'nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin iddianame düzenlenebilmesi ve suçların işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu açıktır.
Şüphelinin eylemlerinin sübut bulup bulmadığı hususu, lehine ve aleyhine toplanacak tüm delillerin, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, itirazın reddine dair karar hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/12/2020 tarihli ve 2020/9372 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 01/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.