Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-123 Esas 2005/151 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/7-123
Karar No: 2005/151

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-123 Esas 2005/151 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık şirketin kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemesi suçu, süresinden sonra yerine getirmek suçu olarak değiştirilmiştir. İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ön ödeme nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılması kararı, Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştur. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından yapılan incelemede, ön ödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılması kararının kesin nitelikte olduğu ve temyiz incelemesinin reddedilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 4961 S. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunu Madde 2, 5237 S. Türk Ceza Kanunu Madde 2 ve Madde 119, 5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 305 ve Madde 317, 1567 S. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunu Madde 3.
Ceza Genel Kurulu 2005/7-123 E., 2005/151 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/7-123 E., 2005/151 K.

  • KAMBİYO YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ SÜRESİNDEN SONRA YERİNE GETİRMEK
  • ÖNÖDEME MİKTARININ İADESİ
  • TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA
  • 4961 S. TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA KANUND... [ Madde 2 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 2 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 119 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 305 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 317 ]
  • 1567 S. TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA KANUN [ Madde 3 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanık ..... Elektrik İnşaat Tekstil İthalat, İhracat San. Tic. Ltd. Şirketi"ne yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık Şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 01.10.2003 gün ve 536-1366 sayılı hüküm katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 11.11.2004 gün ve 6513-13311 sayı ile;

    "06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 sayılı Kanunun" Geçici 2/2. maddesindeki düzenlemelere göre ve dava konusu ithalat hesabının anılan yasanın yürürlüğe girmesinden önce kapatıldığı da gözetilip TCY.nın 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmasının gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.

    Yerel Mahkeme 20.05.2005 gün ve 175-670 sayı ile;

    "Kambiyo yazısına göre hesabın süresi dışında kapatıldığı, süre dışı kapatma nedeniyle, ön ödemeye dönüşen eylemde, ön ödemenin 4961 sayılı Yasaya göre sanık şirketin daha lehinde olacağı ve şirket tarafından 4961 sayılı Yasaya göre herhangi bir ödemenin de yapılmamış olduğu" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "kamu davasının 4961 sayılı Yasa uyarınca ortadan kaldırılması ve önödeme miktarının iadesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanması" istekli 15.09.2005 gün ve 150233 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Yerel Mahkeme, sanık şirketin yurtdışında kalmasına neden olduğu ithalat bedeli döviz hesabını süresinden sonra kapattığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak 346.785.517 TL parayı yargılama giderleri ile birlikte süresi içinde 01.10.2003 tarihinde Maliye veznesine yatırdığından bahisle, sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kararında direnmiş, katılan vekili bu hükmü temyiz etmiştir.

    Ceza Genel Kurulunun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı, hüküm tarihindeki yasal düzenlemelere göre belirlenmeli, önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları da aynı ölçüler gözönünde tutularak saptanmalıdır.

    CYUY"nın Yerel Mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 305. maddesi uyarınca 2 milyar liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup, temyiz olunamaz, ancak kesin nitelikteki bu hükümler, temyize elverişli olabilme ön koşulu ile suç vasfına yönelik temyiz üzerine, bu hususla sınırlı biçimde temyiz incelemesine konu olabilirler.

    Somut olayda; suç vasfına ilişkin bir temyiz davası bulunmamakta, isnat edilen eylemin temyizi kabil başka bir suça dönüşmesi olasılığı da söz konusu olmamaktadır.

    Bu itibarla; önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme (ortadan kaldırma) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan, 7.Ceza Dairesi üyesi B.Karakaş; "İnceleme konusu olay hakkında son haftalarda Yüksek Ceza Genel Kurulunda hükmün kesin olduğu yönünde benzer kararlar çıkmış ise de, bu konudaki görüşlerimi ifade etmek istemekteyim.

    Yargıtay Yüksek Dairelerinin kesin hüküm yönünden vermiş oldukları bir çok kararı tetkik ettiğimizde "tayin olunan cezanın miktar ve nevi itibariyle hükmün CMUK.nun 305/1. maddesi gereğince temyizi mümkün olmadığı" ibaresinin bulunduğunu görmekteyiz.

    Yüksek Daireler cezanın miktarı yanında suçun nevi üzerinde de durmaktadırlar. Çünkü sadece ret kararı verebilmek için miktar yeterli değildir. Ayrıca suçun nevinin de değerlendirilmesi gerekmektedir. Miktar-suçun nevi uygun olduğunda ret kararı, miktar kesinlik sınırında ancak vasıf yönünden değerlendirme yapılması gerekiyorsa karar temyize tabi olduğundan, incelemenin yapılması da zorunlu hale gelmektedir.

    Olayımızda da Hazine vekili resen inceleme isteminde bulunduğundan karar temyize tabidir ve lehte ve aleyhte inceleme yapılması gereklidir. Zira suç vasfının 1567 sayılı Kanunun 3/a, 3/b. maddesine uygunluğunun denetimi yanında, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4961 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin de özellikle kapsam alanının belirlenmesi zorunluluğu vardır. Kambiyo işlerine bakan farklı iki bölgeden; Mersin ve İstanbul mahkemelerinin direnme kararı vermeleri de bu konuda uygulamada bir sorun olduğunu ifade etmektedir.

    Yukarıda belirttiğim gerekçe ile kararın kesinlik sınırında olmadığı ve temyiz incelemesinin kabulü ile işin esası yönünden inceleme yapılması görüşünde olduğumu, belirtirim." görüşüyle karşı oy kullanmıştır.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1-Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,

    2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 29.11.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    Hemen Ara