Esas No: 2020/21701
Karar No: 2022/21512
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/21701 Esas 2022/21512 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/21701 E. , 2022/21512 K.Özet:
Mahkeme, bir icra takibi dosyası kapsamında haciz mahallinde görevini yapan avukata görevini yaptırmaması için direnen ve hakaret eden sanık hakkında verilen hükümleri inceledi. Sanığın eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu ancak hakaret suçunu oluşturmadığı ve TCK'nın farklı maddelerine dayanarak verilen hükümlerin yanlış olduğu belirtildi. Ayrıca aleniyet unsurunun oluşmadığı da vurgulandı. Bu nedenlerle hükümlerin bozulmasına ve dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verildi. TCK'nın 6/d, 265/1-2 ve 125/4. maddeleri ise kararda açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, bir icra takibi dosyası kapsamında haciz mahallinde görevini yapan katılan avukata, haciz işlemi sırasında görevini yapmasını engellemek amacıyla söylediği kabul edilen tüm sözlerin görevi yaptırmamak için direnme suçunun tehdit unsurunu oluşturduğu hakaret niteliğinde olmadığı ve katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaralaması şeklindeki eylemlerinin bir bütün olarak görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini TCK'nın 6/d. maddesinde belirtilen yargı görevini yapan kişilerden olan avukata karşı gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 265/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, anılan Kanunun 265/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
3- Kabule göre de; TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin oluşabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, apartman içerisinde gerçekleştiği kabul edilen hakaret eyleminde, aleniyet unsurunun oluşmadığı gözetilmeden TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca, toplam ceza miktarı yönünden cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.