Esas No: 2015/4541
Karar No: 2015/3116
Karar Tarihi: 01.07.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4541 Esas 2015/3116 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ile ..."ın 16.11.2001 tarihinde, ... ile ..."nın 20.03.2003 tarihinde, ... ile ..."nın 25.03.2004 tarihinde mahkeme kararıyla resmen boşanmalarına rağmen fiilen birlikte yaşamayı sürdürerek, sanık Nafia"nın 15.12.2001 tarihinde, sanık Şerife"nin 15.04.2003 tarihinde ve sanık Naciye"nin 15.04.2004 tarihinde vefat eden babalarından dolayı hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı almak suretiyle haksız şekilde menfaat temin ettikleri ve bu yolla katılan ..."nı dolandırdıkları iddia edilen olayda;
Hukuken geçerliliği hususunda tereddüt bulunmayan boşanma kararlarından sonra eski eşlerin bir arada yaşamasını yasaklayan Kanun"i bir düzenleme bulunmadığından; boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Kaldı ki, Türk Medeni Kanunu"nun 166/3 maddesinde, evliliğin en az bir yıl sürmesi ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı; hakimin, tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması halinde de boşanmaya hükmolunacağı vurgulanmaktadır. Olaya bu açıdan bakıldığında zikredilen maddeye göre açılan boşanma davalarında yasa, boşanma gerekçesinin doğruluğunu araştırma hususunda boşanma kararını verecek hakime araştırma yetkisi vermediğinden, maaş almak amacı ile yapılan boşanmalar dahi hileli davranış olarak vasıflandırılamaz.
Üstelik 5510 sayılı Kanun"un 56. maddesi ile bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağı hükme bağlanırken, bu hususta cezai müeyyide getirilmemiş olması anlaşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde kaldığını göstermektedir.
Bu açıklamalar, Kanun"i düzenlemeler ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.11.2013 tarih ve 2012/15-1363 esas 2013/533 karar sayılı ilamı çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 01/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.