Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/5-139 Esas 2005/138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/5-139
Karar No: 2005/138

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/5-139 Esas 2005/138 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2005/5-139 E., 2005/138 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/5-139 E., 2005/138 K.

  • LEHE UYGULANMASI
  • SORUŞTURMANIN YETERLİ OLUP OLMADIĞI
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 247 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 248 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 249 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 30 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 59 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 62 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 95 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 202 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 219 ]
  • "İçtihat Metni"

    Zimmet suçundan sanık ...... ....."un TCY.nın 202/1, 219/3, 202/3, 59 ve 219/son maddeleri uyarınca sonuçta 10 ay ağır hapis ve 27.777.777 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, memuriyetten müebbeten yasaklanmasına, Pamukova Asliye Ceza Mahkemesince 06.02.2002 gün ve 34-6 sayı ile verilmiş olan erteli cezasının TCY.nın 95/2. maddesi gereğince aynen infazına ilişkin Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 27.05.2003 gün ve 290-138 sayı ile verilen kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 07.03.2005 gün ve 8439-741 sayı ile;

    "16.7.2002 günlü "mahkeme giderler listesi" başlıklı sanığın imzasını taşıyan belgede; suça konu ikiyüzmilyon liralık ödemenin Pamukova Belediye Başkanlığı tarafından yapıldığı belirtilmekle birlikte, belgenin arkasındaki belediye encümen üyelerinin imzalarını içeren şerhte "tahakkuk ve ödemenin uygunluğu tasdik olunur" denilmekle çelişkili bir anlam ifade ettiği anlaşılmakla savunma doğrultusunda paranın sonradan yatırılma ihtimali ortaya çıkmakta, Belediye Başkanlığının 27.3.2003 ile 20.5.2003 tarihli cevabi yazılarında da mahkeme giderler listesinin 16.7.2002 gününde düzenlendiği, ancak ödemenin istem sonucunda 4.10.2002 de yapıldığı ifade edilmekle, bu hususlar üzerinde durulup;

    Belediyenin taraf olduğu diğer dosyalardaki emsali işlemlerde nasıl bir prosedür uygulandığı, "mahkeme giderler listesi"nin tanzimi sırasında paranın peşin alınıp alınmadığı, ayrıca tahsilat makbuzu da düzenlenip düzenlenmediği tespit edilerek ve belediyeden 4.10.2002 tarihinde kim tarafından istenmesi sonucu paranın verildiği, karşılığında tahsilat makbuzu alınıp alınmadığı, kayıtlarında hangi belgeye dayanarak para çıkışını açıkladıkları sorularak ve sahtecilik suçuyla ilgili suç duyurusunun akibeti de araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

    Kabule göre de;

    10.2.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4806 sayılı Yasanın 1. maddesiyle değişik TCK.nun 30/2. maddesi gereğince "bin" lira küsurlarının hesaba katılmayacağının gözetilmemesi" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Yerel Mahkeme 30.06.2005 gün ve 111-166 sayı ile; önceki gerekçelerini tekrar etmek suretiyle yapılan soruşturmanın yeterli olduğundan bahisle önceki hükmünde direndiğini bildirerek bu kez hüküm tarihi itibariyle sanık hakkında 5237 sayılı TCY. değişikliklerini de uygulamak suretiyle 247/1. madde uyarınca sanığın 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın eyleminin kullanma zimmeti suçuna uyduğu dikkate alınarak, 247/2. madde uyarınca 1/2 oranında indirim yapılarak cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezasına indirilmesine, zimmete geçirilen miktarın değerinin azlığı nedeniyle 249. madde uyarınca 1/2 oranında indirim yapılarak cezanın 1 yıl 3 ay hapis cezasına indirilmesine, kovuşturma başlamadan ödeme yapılması nedeniyle 248/2. madde uyarınca 1/2 oranında indirim yapılarak cezasının 7 ay 15 gün hapis cezasına indirilmesine, sanığın duruşmadaki hali lehine indirim nedeni kabul edilerek 62/1. madde gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak sonuçta 6 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 53. maddedeki haklardan cezanın infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılmasına karar vermiştir.

    Bu hükmün de sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "onama" istekli 24.10.2005 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Sanığın zimmet suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki hukuki uyuşmazlık, yapılan soruşturmanın yeterli olup olmadığına ilişkindir.

    Ancak, incelenen dosya içeriğine göre, bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında, 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlüğe girmesi üzerine, Yerel Mahkemece sanık hakkında bu Yasa hükümlerinin lehe uygulanması gerektiği kanaatine varılarak, hüküm de bu Yasa normları uygulanmak suretiyle kurulmuştur.

    Ceza Genel Kurulunun duraksamasız uygulamalarına göre; bozmadan sonra yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan kanıtlara, yeni ve değişik açıklama ve gerekçelere dayanılarak verilen hükümlerle sonradan yürürlüğe giren ve lehte hüküm içerdiğinden uygulanan yasaya dayalı hüküm türleri şeklen ısrar gibi görünse ve bu ibareyi taşısa da, özde direnme kararı olmayıp yeni bir karardır. Bu nitelikte bulunan ve direnildiği ifade edilen karardan farklılık arzeden hükmün temyiz edilmesi halinde incelemenin Özel Dairece yapılması gerekecektir.

    Özel Dairenin görüşünün belli olduğu, tekrar inceleme yapılmasının davayı uzatacağı gibi bir görüş de ileri sürülemez. Çünkü Özel Dairenin görüşünde her zaman değişiklik olabileceği gibi davaların uzamasını önlemek amacıyla da olsa Yargılama Yasasının buyurucu nitelikteki hükümleri gözardı edilemez.

    İncelenen dosyada, direnme adı altında 5237 sayılı TCY. normları uygulanmak suretiyle kurulan ve öncekinden bu itibarla farklılık arzeden yeni hüküm Özel Dairece denetlenmemiş, bu husustaki görüş ortaya konulmamıştır. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca ele alınması olanaksızdır. Bu itibarla hukuken yeni olan hükmün incelenmesi için, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    Yerel Mahkemenin son kararı hukuken yeni hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın, temyiz incelemesi yapılmak üzere, Yargıtay 5. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE,

    Dosyanın bu Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 22.11.2005 günü oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara