Esas No: 2022/13511
Karar No: 2022/21770
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/13511 Esas 2022/21770 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/13511 E. , 2022/21770 K."İçtihat Metni"
KARAR
Silahla tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkumiyetine dair ... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 23/01/2014 tarih ve 2013/603 E., 2014/58 sayılı kararın, sanık tarafından temyizi üzerine,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 19/06/2019 tarih ve 2015/6630 E., 2019/11298 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ...'ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,” oy birliğiyle karar verilmiştir.
I- İtiraz Nedenleri:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10/10/2022 tarih ve 2022/117233 sayılı yazısıyla;
“ İtiraza konu uyuşmazlık; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu mu, yoksa aynı Kanun’un 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu mu oluşturduğuna ilişkindir.
II-Hukuksal Değerlendirme:
...Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21/11/2013 tarihli 2013/1917 Esas sayılı iddianamesi ile, olay tarihinden önce sanık ile mağdur arasında tartışma yaşandığı, olay günü sanık ve mağdur ile arkadaşları arasında meydana gelen kavga sırasında sanığın emanette kayıtlı sopa ile mağdurun üzerine yürüdüğü, daha sonra “bizde işler böyle, senle görüşeceğiz, seni gıylayacağım, abilerime söz verdim, burada bir şey yapmayacağım, ama dışarıda görüşeceğiz, seni tek yakalarsam, arabaya atıp götüreceğim, seni öldüreceğim” diyerek mağduru tehdit ettiğinden bahisle, sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, iddianamede suç tarihinin 19/09/2013 olarak gösterildiği, ancak iddianamenin anlatım kısmına göre 20/09/2013 tarihinde gerçekleşen tehdit eyleminden dolayı kamu davası açıldığı, 19/09/2013 tarihinde gerçekleşen olayla ilgili olarak hakaret ve kasten yaralama suçlarından dolayı şikayet yokluğundan, tehdit suçundan dolayı yeterli delil bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/01/2014 tarihli 2013/603 Esas 2014/58 sayılı kararı ile, sanığın mağduru elindeki süpürge ile “bizde işler böyle, senle görüşeceğiz, seni gıylayacağım, abilerime söz verdim, burada bir şey yapmayacağım, ama dışarıda görüşeceğiz, seni tek yakalarsam, arabaya atıp götüreceğim, seni öldüreceğim” diyerek tehdit ettiğinden bahisle silahla tehdit suçundan mahkumiyetine karar verildiği, mağdurun soruşturma aşamasındaki 20/09/2013 tarihli ifadesinde, sanığın kendisini tehdit ettiği sırada elinde herhangi bir cisim olduğundan söz etmediği, kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, sanığın kendisini iddianamede belirtildiği şekilde tehdit ettiği sırada elinde silah veya başka bir şey olmadığını beyan ettiği, yine tanık ...’ın soruşturma aşamasındaki 20/09/2013 tarihli ifadesinde, sanığın mağduru tehdit ettiği sırada elinde herhangi bir cisim olduğundan söz etmediği, kovuşturma aşamasında ifadesinin alınmadığı, sanığın emanette kayıtlı sopayı 19/09/2013 tarihinde görevlilere teslim ettiği, bu itibarla iddianamenin anlatım kısmında belirtilen, 20/09/2013 tarihinde gerçekleşen tehdit eylemi sırasında sanığın elinde herhangi bir cisim olduğuna dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu anlaşıldığından, sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nın 106/2-a maddesi gereğince hüküm kurulması hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
SONUÇ VE İSTEM: “Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. İtirazımızın KABULÜ ile,
2. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 19/06/2019 tarihli ve 2015/6630 Esas 2019/11298 Karar sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASI,
3. ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/01/2014 tarihli 2013/603 Esas 2014/58 Karar sayılı sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün BOZULMASI,
4. İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, 5271 sayılı CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi,” denilmiştir.
II- Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanun'un 99. maddesiyle eklenen CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Yargıtay 4. Ceza Dairesince, sanık hakkında silahlı tehdit suçundan verilen 19/06/2019 tarih ve 2015/6630 E., 2019/11298 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
... Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 23/01/2014 tarih ve 2013/603 E., 2014/58 sayılı mahkumiyet hükmünü içeren dosya yeniden görüşüldü:
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dosya kapsamına göre, 20/09/2013 tarihli olayda mağdur ... ve tanık ...’ın beyanlarına göre silah bulunmadığını belirtmeleri, sadece tehdit sözlerini doğrulamaları karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 106/1-1.maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden aynı kanunun 106/2-a maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.