"İçtihat Metni"
Sanığa yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık Şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 24.09.2003 gün ve 505-1323 sayılı hüküm katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 07.10.2004 gün ve 4408-10802 sayı ile;
"06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 sayılı Kanunun" 1. maddesi ve geçici 2. maddelerindeki düzenlemelere göre ve dava konusu ithalat hesabının anılan yasanın yürürlüğe girmesinden önce kapatıldığı da gözetilip, TCK.nun 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmaması," isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmuştur.
Yerel Mahkeme 18.05.2005 gün ve 1688-347 sayı ile;
"Ön ödemeye dönüşen eylemde, ön ödemenin 4961 sayılı Yasaya göre sanığın daha lehinde olduğu" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının "temyiz isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddi" istekli 08.07.2005 gün ve 124452 sayılı tebliğnamesiyle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yerel Mahkeme, sanığın ihracat bedeli dövizi süresinden sonra yurda getirip ihracat hesabını da süresinden sonra kapattığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak 218.103.180 TL parayı yargılama giderleri ile birlikte süresi içinde 24.09.2003 tarihinde Maliye veznesine yatırdığı gerekçesiyle, sanık hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kararında direnmiş, katılan vekili bu hükmü temyiz etmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulandığı üzere, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı, hüküm tarihindeki yasal düzenlemelere göre belirlenmeli, önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları da aynı ölçüler gözönünde tutularak saptanmalıdır.
CYUY"nın Yerel Mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 305. maddesi uyarınca 2 milyar liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup temyiz olunamaz, ancak kesin nitelikteki hükümler, suç vasfına yönelik temyiz üzerine bu hususla sınırlı biçimde temyiz incelemesine konu olabilirler.
Somut olayda; katılan vekilinin suç niteliğine ilişkin açık bir temyizi olmadığı gibi, isnat edilen eylemin başka bir suça dönüşmesi olasılığı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla; önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme (ortadan kaldırma) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1-Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 15.11.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.