Esas No: 2015/1630
Karar No: 2015/3103
Karar Tarihi: 30.06.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1630 Esas 2015/3103 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında “31/12/2009” olarak yanlış gösterilen suç tarihinin suça konu çekin ilk kullanıldığı tarih olan “28/12/2009” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ..."nin, ... Bankası Nişantaşı Şubesi hesabından düzenlenen, 03.03.2010 keşide tarihli, 12.500 TL bedelli ve “ ...” firması adına tamamen sahte olarak oluşturulan çeki daha önceden tanıdığı ve arkadaşı olan diğer sanık ..."e verdiği, sanık ..."in de mağdur ..."a giderek nişanlısının hastaneden çıkamadığını ve nakit 5.000 TL paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip, çeki mağdura vererek 5.000 TL aldığı ve bir daha mağdurun yanına uğramadığı, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı iddia olunan somut olayda,
Oluşa, sanıkların savunmalarına, mağdurun beyanına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ..."nin keşideci olarak gözüken şirkete ait hesap üzerinden farklı bir seri numarası ile sahte olarak üretilmiş bulunan suça konu çeki ciro edip daha önceden tanıdığı ve arkadaşı olan diğer sanık ..."e vermek şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu; sanık ..."in sahte olarak oluşturulmuş suça konu bu çeki nişanlısının hastanede olması nedeniyle paraya ihtiyacı bulunduğu yönünde yalan söylemek suretiyle mağdura verip karşılığında nakit 5.000 TL para almak şeklinde gerçekleştirdiği eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezasının belirlenmesinin gerekmesi karşısında, sanık ..."in suça konu çeki vererek karşılığında mağdurdan 5.000 TL nakit para almış olduğu gözetilmeksizin haksız menfaat miktarının çek bedeli olan 12.500 TL olarak kabulü ile sanık ... hakkında fazla ceza tayini,
2- Sanık ... hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak TCK"nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3- TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden sanıklar hakkında yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasında yer alan “1.250 gün”, “1.041 gün” ve “20.820 TL” ibarelerinin çıkarılarak yerlerine sırasıyla, “500 gün”, “416 gün” ve “8.320 TL” ifadelerinin yazılması ve adli para cezasının miktarının belirlenmesine ilişkin kısımda yer alan “beher günü 20 TL” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince” ifadesinin eklenmesi; sanıklar hakkındaki hükümlerde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerlerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.