"İçtihat Metni"
Sanık ..... ....."in annesini yaralama suçundan TCY"nın 456/4 ve 457/2. maddeleri uyarınca 3 ay hapis, köy muhtarı katılan ..... ....."u yaralama suçundan TCY"nın 456/4 ve 271/1 maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 06.02.2003 gün ve 657-95 sayılı hükümlerin sanık müdafii tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi 07.09.2005 gün ve 23136-10160 sayı ile;
"Dilekçenin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CYY"nın 317. maddesi uyarınca sanık ..... .....müdafiinin temyiz isteğinin reddine" karar vermiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 24.10.2005 gün ve 72398 sayı ile;
"Sanık müdafiinin yüzüne karşı 06.02.2003 tarihinde verilen kararın, müdafii tarafından 17.02.2003 tarihinde temyiz edildiği, temyiz süresinin 13.02.2003 tarihinde bittiği, ancak; sona erdiği tarihin bayram gününe rastladığı, bayramın sona ermesini müteakip hafta sonu tatili başladığı, tatil gününün sona erdiği 17.02.2003 tarihinde kararın temyiz edildiği dikkate alındığında temyiz süresinin dolmadığı, bu nedenle kararın süresinde temyiz edilmiş olduğu" görüşüyle itiraz yasayoluna başvurarak, Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın katılan ..... ....."i yaralama suçundan TCY"nın 456/4 ve 457/2. maddeleri uyarınca 3 ay hapis, katılan ..... ....."u yaralama suçundan TCY"nın 456/4 ve 271/1 maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hükümler 06.02.2003 tarihinde sanık müdafiinin yüzüne karşı tefhim olunmuş, sanık müdafii 17.02.2003 havale tarihli dilekçesi ile her iki hükmü de temyiz etmiştir.
Özel Daire; "dilekçenin süresi içinde verilmediği" gerekçesiyle temyiz isteğini reddetmiş, Yargıtay C.Başsavcılığı ise, temyizin süresinde olduğunu belirterek itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Çözümü gereken uyuşmazlık, temyiz isteminin süresinde olup olmadığına ilişkindir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY"nın temyizin süresini düzenleyen 310. maddesinde: yüze karşı açıklanan hükmün bu tarihten itibaren bir hafta içinde temyiz edilebileceği belirtilmiş,
40. maddesinde ise: hafta olarak tayin edilen sürenin, işlemeye başladığı güne son haftada isim olarak karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği, son günün tatile rastlaması durumunda ise sürenin, tatilin ertesi günü sona ereceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda: sanık müdafiinin yüzüne karşı 06.02.2003 Perşembe günü tefhim edilmekle başlayan bir haftalık temyiz süresinin 13.02.2003 Perşembe günü sona erdiği, ancak bu günün Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki 2429 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca genel tatil sayılan dinî bayramlardan Kurban Bayramı"nın 3.gününe rastladığı, yine 14.02.2003 tarihinin Bayramın son gününe, 15 ve 16 Şubat 2003 tarihlerinin de hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle resmi tatil olduğu, temyiz dilekçesinin ise tatilin bitimini takip eden 17 Şubat 2003 tarihinde mahkemesine verildiği, dolayısıyla sanık müdafiinin temyizinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, isabetli görülen Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin; sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine ilişkin 07.09.2005 gün ve 23136-10160 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 4.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.11.2005 günü oybirliği ile karar verildi.