Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5182 Esas 2022/4975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5182
Karar No: 2022/4975
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/5182 Esas 2022/4975 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asıl ve birleşen davalar, elektrik trafo merkezi ile iletim şebekesinin yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tespit istemlerine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, birleşen davanın konusuz kaldığı, asıl davada kabul edilen alacak talebinin yanı sıra diğer taleplerin reddedildiği ve davalı yararına sadece maktu vekalet ücreti hükmedildiği belirtilmiştir. Temyiz üzerine, asıl ve birleşen davacı vekili asıl ve birleşen dava yönünden, asıl ve birleşen davalı vekili ise asıl dava yönünden itiraz etmiştir. Yargıtay kararı ise, temyiz itirazlarının reddine karar vermiş ve hüküm fıkrasında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğunu belirterek, davalı yararına nispi vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Buna göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Tebliği'nin 13/1 maddesi gereği rededilen miktar üzerinden davalı yararına 24.367,00 TL nispi vekalet ücreti hükmedilmesi ve kararın bu şekilde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi, 370/2 maddesi ve 373. maddesi gereği yapılan hüküm doğrudur ve onanmasına karar verilmiştir.
6. Hukuk Dairesi         2021/5182 E.  ,  2022/4975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
    İLK DRC. MHK. : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl ve birleşen davada davalının asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Avukat ..., Avukat ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Avukat ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davalar, elektrik trafo merkezi ile iletim şebekesinin yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tespit istemlerine ilişkindir.
    Asıl ve birleşen davacı yüklenici, asıl ve birleşen davalı iş sahibidir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; asıl davada iki adet trafo nakliye montaj bedeline yönelik dava ile iletişim tesisine yönelik davanın kabulü ile 227.386,00 TL + 207.261,56 TL = 434.647,56 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, EİH girdi - çıktı bedeline konu alacak ile ilgili davada karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, birleşen davacı vekilince birleşen dava yönünden, asıl ve birleşen davalı vekilince asıl dava yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince yapılan değerlendirme sonucunda; birleşen davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, asıl ve birleşen davalı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının asıl dava yönünden kaldırılması suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 207.261,56 TL iletişim tesisi bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iki adet trafo montaj bedeline yönelik talebin reddine, EİH girdi - çıktı bedeline konu alacak ile ilgili davada karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı, asıl ve birleşen davacı vekilince asıl ve birleşen dava yönünden, asıl ve birleşen davalı vekilince de asıl dava yönünden temyiz talebinde bulunulmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre asıl ve birleşen davacı vekilinin her iki davaya yönelik tüm, asıl ve birleşen davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl ve birleşen davalı vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazına gelince;
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Tebliği’nin 13. maddesine göre; (1) tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7'nci maddenin ikinci fıkrası, 9'uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10'uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12'nci maddenin birinci fıkrası, 16'ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
    Somut olayda, bölge adliye mahkemesince yerel mahkeme kararı kaldırılarak, davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmuş ise de, asıl davada kabul edilen 207.261,56 TL bedelli alacak talebi yönünden hüküm fıkrasının 8 numaralı bendinde davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmişken, davacının diğer taleplerinden olan 227.386,00 TL bedelli iki adet trafo montaj bedeline yönelik alacak talebinin reddine karar verilmesine ve davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen, davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmediği, sadece davacı tarafın atiye bıraktığı diğer alacak talebi sebebiyle hüküm fıkrasının 9 numaralı bendinde davalı yararına 4.080,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına dosyaya vekaletname ibraz edip dosyayı takip eden vekili bulunması sebebiyle, AAÜT Tebliği'nin 13/1 maddesi gereğince reddedilen miktar olan 227.386,00 TL üzerinden asıl davadaki yargılamada vekille temsil olunan davalı yararına 24.367,00 TL nispi vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hükmedilmemesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davacı vekilinin her iki davaya yönelik tüm, asıl ve birleşen davalı vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının hüküm fıkrasının “9” numaralı bendinin 2. satırında yer alan “ücretinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve reddedilen alacak talebi ile ilgili olarak 24.367,00 TL nispi vekalet ücretinin” ibaresinin eklenmesine, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan taraflara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıya iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.10.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara