Esas No: 2005/7-113
Karar No: 2005/123
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-113 Esas 2005/123 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Şirketin yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemesi suçundan açılan kamu davasının önödeme nedeniyle ortadan kaldırılması talebine ilişkin yapılan yargılama sonucunda, sanık Şirketin yargılama giderleri ile birlikte toplam 225.710.000 TL parayı zamanında ödediği gerekçesiyle, davanın önödeme nedeniyle ortadan kaldırılmasına yönelik kararın onanması gerektiği hükmedilmiştir.
4961 S. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 2. Maddesi
5237 S. Türk Ceza Kanunu 2 ve 119. Maddeleri
5271 S. Ceza Muhakemesi Kanunu 305 ve 317. Maddeleri
1567 S. Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun 3. Maddesi.
Ceza Genel Kurulu 2005/7-113 E., 2005/123 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ..... ....... San. ve Tic. A.Ş.ne yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun, nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık Şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesince 24.10.2003 gün ve 2002-1460 sayı ile verilen kararın katılan Hazine vekili tara-fından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 04.11.2004 gün ve 7155-12671 sayı ile;
"1- Karar yerinde suçun yanlış gösterilmesi,
2- 06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 sayılı Kanunun" Geçici 2. maddesindeki düzenlemelere göre ve dava konusu ithalat hesabının anılan Yasanın yürürlüğe girmesinden önce kapatıldığı da gözetilip TCK.nun 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmaması" isabetsizliğinden hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 08.06.2005 gün ve 58-489 sayı ile;
"Hesabın süre dışında kapatılması nedeniyle eylemin önödemelik hale dönüştüğü, bu konuda Mahkememizce daha önce TCY"nın 119. maddesi gereğince davanın ortadan kaldırı-lmasına karar verilmiş ise de, Yargıtay ilamıyla kararımızın bozulmasına rağmen önceki kararda bir isabetsizlik görülmeyip 4961 sayılı Yasanın uygulanmasının da sanık şirket lehine olduğuna dair bir delil bulunmaması karşısında eski hükümde direnilerek 1567 sayılı Kanunun 3/a maddesi delaletiyle önödemelik durumda olan bu suçtan dolayı önödemeye uyulup makbuzu ibraz edildiğinden, sanık Şirket hakkında açılan kamu davasının önceki hükümdeki gibi önödeme nedeniyle ortadan kaldırılması gerekmiştir." gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının 08.08.2005 gün ve 135950 sayılı "temyiz isteminin reddi" istemli tebliğ-namesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
CEZA GENEL KURULU KARARI
İncelenen dosya içeriğine göre;
Yerel Mahkeme, sanık şirketin ithalat hesabını süresinden sonra kapattığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde belirtilen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak, yargılama giderleri ile birlikte toplam 225.710.000 TL parayı süresi içinde 02.07.2003 tarihinde Maliye veznesine yatırdığından bahisle, sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kara-rında direnmiş, katılan vekili bu hükmü neden göstermeden temyiz etmiştir.
Ceza Genel Kurulunun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulanan ve yerleşmiş uygulamalarına göre, hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından, hüküm tarihindeki yasal düzenleme dikkate alınmalıdır.
Önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları saptanırken de aynı ölçü göz önünde tutulmalıdır. Buna göre, önödemede belirtilen para cezası miktarı, hüküm tarihi itibariyle CYUY"nın 305. maddesindeki kesinlik sınırının üstünde ise, önödeme nedeniyle verilen düşme (ortadan kaldırma) kararları da temyiz edilebilecek, aksi takdirde bu kararlar kesin nitelikte sayılacaktır. Nitekim, CGK.nun 05.02.1990 gün ve 367-6 sayılı kararında da aynı husus vurgulanmıştır.
Öte yandan, CYUY"nın 305. maddesinin, Yerel Mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 5219 sayılı Yasa ile değişik hükmü gereğince, 2 milyar liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup, temyiz olunamaz.
Yine, Ceza Genel Kurulu"nun 04.10.1993 gün ve 187-227 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kesin nitelikteki hükümler dahi, suç vasfına yönelik temyiz halinde, bu hususla sınırlı biçimde Yargıtay denetimine tabidir.
Açıklanan bu ilkeler ışığında olay incelendiğinde;
Katılan vekilinin suç niteliğine ilişkin açık bir temyizi olmadığı gibi, sanık şirketin ithalat hesabını süresinden sonra kapatması eyleminin, yasada öngörülen cezasının cins ve süresine göre temyizi olanaklı bulunan başka bir suça dönüşmesi olasılığı da bulunmamaktadır. O halde, önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme (ortadan kaldırma) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddi gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine,15.11.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.