Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/1-126 Esas 2005/121 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/1-126
Karar No: 2005/121

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/1-126 Esas 2005/121 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2005/1-126 E., 2005/121 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/1-126 E., 2005/121 K.

  • KASTEN ADAM ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS
  • KORKU VE PANİK YARATACAK ŞEKİLDE ATEŞ ETMEK
  • SÖZLÜ OLARAK TEHDİT
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 237 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 264 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 30 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 59 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 61 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 62 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 170 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 191 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 251 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 326 ]
  • "İçtihat Metni"

    Kasten adam öldürmeye eksik kalkışmak ve korku, kaygı, panik yaratabilecek şekilde ateş etmek suçlarından açılan kamu davalarında, değişen suç niteliği uyarınca sanığın, TCY.nın 191/2, 273, 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis, 264/7, 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 118.638.000 lira ağır para cezası olmak üzere, sonuçta 2 yıl 13 ay 15 gün hapis ve 118.638.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, hakkında 40. maddenin uygulanmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.10.2002 gün ve 219-253 sayılı hüküm, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 28.01.2004 gün ve 1099-149 sayı ile;

    "1- Sanığın Belediyedeki bazı işlerinde sorunlar çıkmasından ve işlerinin bozulmasından mağdur Belediye Başkanını sorumlu tutup, bundan husule gelen tehevvürle, Ayvalık ilçe merkezinde mağdurun ..... marka aracının direksiyonunda seyir halinde olduğunu görmesi ile kendi aracı ile takibe koyulup yaklaşarak sol arka çaprazdan mağdurun bulunduğu yön ve seviyeye tevcihen tabancası ile yaptığı atış sonucu mermi çekirdeğini aracın sol arka kapısının ön kısmına isabet ettirdiği ve bilahare aracın önünü kendi aracı ile kesip mağdurun ve beraberindeki müşteki .....t"ın araçtan inmelerini temin ettikten sonra silahını mağdura yöneltip "seni öldüreceğim" diyerek bir el daha ateş ettiği bu merminin de aracın ön kısmına isabet ettiği, canını kurtarmak isteyen mağdurun aracın etrafında dolanıp korunmaya çalıştığı, sanığın da onu kovalamaya devam ettiği, bu sırada olay yerine gelen tanık ....."a ait aracın etrafında da aynı şekilde kaçma-kovalama hareketlerinin sürdüğü sırada tanık .....n"ın araya girip sanığı engellemeye çalıştığı, daha sonra gelen itfaiye aracının siren çalması üzerine de korkan sanığın geri çekilmeye çalıştığı, buna rağmen aracının yanına gitmek isteyen mağdurun üzerine doğru tekrar ateş ettiği, ortalığın kalabalıklaşması ile de uluorta birkaç el daha ateş ettikten sonra gelen polislere teslim olduğu oluş, kabul ve delillerden anlaşılmış olmakla, özellikle ilk atışı mağdurun isabet alabileceği yön ve seviyeye tevcihen yapması tekrar ateş etmek ve isabet kaydetmek için arabaların etrafında mağduru kovalaması fırsat buldukça ateş etmesi olayın devamı sırasında kastını ayrıca meydana koyacak surette sözler sarfetmesi, olayın sebebi ve cereyan şekli gözetildiğinde kastın yaşama yönelik olduğunun kabulü ile sanığın TCK.nun 448, 61 ve 59. maddeleri ile tecziyesi gerekirken, bu oluş karşısında geçerli olmayan bazı düşüncelerle yazılı şekilde suç vasfı tayini,

    2- 4806 sayılı Kanunla değişik TCK.nun 30. maddesi uyarınca kaygı, korku ve panik yaratacak biçimde ateş etme eyleminden verilen para cezasının tayininde bin lira küsurunun nazara alınamayacağının gözetilmemesi" isabetsizliklerinden bozulmuştur.

    (2) nolu bozma nedenine uyan Yerel Mahkeme, vekâlet ücreti konusunda herhangi bir bozma yapılmadığı halde, bu bozma nedenine de uymadığını belirtip, (1) nolu bozma nedenine karşı 13.4.2004 gün ve 70-105 sayı ile; "TCK.nun 61. maddesinde "bir cürüm icrasına başlanması" öngörüldüğüne göre; yapılan hareketin failince tamamlanması amaçlanan özel suç tipindeki eylemle, belirli nitelikte bir yakınlık içinde olması gerekir. Ancak böyle yakın bir bağlantının nasıl ve neye göre tespit edileceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Her şeyden önce yapılan hareketin işlenmek istenen suç tipinde belirtilen hareketlerden biri olması ölçüsü bu bakımdan yeterli bir çözüm değildir. Çünkü bir çok suç tipinde yalnızca tipik netice belirtilmekte buna karşılık bu neticeye yönelik hareketlerin ne olacağı yolunda kanuni tipte bir açıklık bulunmamaktadır. Benzer olaylarda da Yargıtay"a yapılan hareketlerin hangi suç tipine daha yakınsa sanığın bu suç tipine uygun kanun maddesi gereğince cezalandırılmasını öngörmüştür." gerekçesiyle direnilmiş,

    Katılan vekili tarafından temyiz edilen bu direnme hükmü ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 12.10.2004 gün ve 182-191 sayı ile; son söz sanığa verilmemek suretiyle CYUY"nın 251. maddesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle, usule ilişkin nedenlerden dolayı sair yönleri incelenmeksizin bozulmuş, Yerel Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek 14.06.2005 gün ve 335-145 sayı ile sanığın 765 sayılı TCY.nın 191/2, 273 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile, 5237 sayılı TCY"nın 170/1-c, ve 62. maddeleri ile 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Yasanın 51/1-a,b,c,d ve e bendlerinde yazılı hakları kullanmaktan infaz süresince yasaklanmasına karar verilmiştir.

    Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyizi üzerine, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "Onama" istekli 06.10.2005 gün ve 140682 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Kasten adam öldürmeye eksik kalkışmak ve korku, kaygı, panik yaratabilecek şekilde ateş etmek suçlarından açılan kamu davalarında, değişen suç niteliği uyarınca sanığın, TCY.nın 191/2, 273, 59/2, 264/7, 59. maddeleri uyarınca sonuçta 2 yıl 13 ay 15 gün hapis ve 118.638.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, hakkında 40. maddenin uygulanmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline ilişkin Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesince verilen 31.10.2002 gün ve 219-253 sayılı hüküm, katılan vekili ve sanık vekilinin temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 28.01.2004 gün ve 1099-149 sayı ile; eylemin adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, korku, kaygı, ve panik yaratabilecek şekilde ateş etmek suçundan verilen para cezasının tayininde bin lira küsuru nazara alınmak suretiyle fazla para cezası tayini isabetsizliklerinden bozulmuş, (2) nolu bozma nedenine uyan Yerel Mahkeme, suç vasfı yönündeki bozmaya ise direnmiş,

    Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2004 gün ve 70-105 sayılı direnme kararı ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 12.10.2004 gün ve 182-191 sayı ile; son söz sanığa verilmemek suretiyle CYUY"nın 251. maddesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle, usule ilişkin nedenlerden dolayı bozulmuş, Yerel Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek bu kez, sanığın 765 sayılı TCY.nın 191/2, 273, 59 ve 5237 sayılı Yasanın 170/1-c, ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.

    Ceza Genel Kurulunun uyum ve kararlılık gösteren içtihatları gereğince, Ceza Genel Kurulunun bozma kararı ile direnme hükmü tümüyle ortadan kalkmıştır. Yerel Mahkeme artık yeni ve değişik bir karar vermekte serbesttir. Nitekim Yerel Mahkemece de somut olayda, TCY.nın 264/7. maddesi ile ilgili uygulamada 5237 sayılı TCY hükümleri uygulanmak suretiyle önceki hükümden tamamen farklı yeni bir hüküm tesis edilmiştir. Diğer yönden bozmaya uyularak verilen kararlar da, yeni bir karar olup, hukuken direnme niteliğinde değildir. Bu nedenle, öncelikle Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir. Özel Dairece incelenmeyen bir hükmün doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi Usul Yasasına aykırıdır.

    Özel Daire görüşünün belli olduğundan bahisle, tekrar dairece inceleme yapılmasının davayı gereksiz yere uzatacağı gibi bir görüş de ileri sürülemez. Çünkü Özel Daire görüşünde değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacıyla da olsa, emredici usul ku-rallarının uygulanmasından vazgeçilemez.

    Öte yandan Ceza Genel Kurulu bozma kararına uyulduktan sonra verilen kararın yeniden ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi, Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı direnilmeyeceğine ilişkin CYUY"nın 326. maddesine aykırıdır. Zira, doğrudan doğruya Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılması, Yerel Mahkeme kararına direnme niteliği kazandıracak ve Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı yerel mahkemelerin direnme yetkisi olmadığına dair temel ilke zedelenecektir. Bu nedenlerle hukuken yeni olan bu kararın her iki suç yönünden de Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.

    Bu nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle,

    1-Temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 2-25.10.2005 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara