Esas No: 2002/16
Karar No: 2002/13
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2002/16 Esas 2002/13 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2002/16 E., 2002/13 K.
"İçtihat Metni"
OLAY : A.Ç."ye ait inşaata verilen yüksek gerilim hattına kapılarak kolunu yitiren davacının ailesi tarafından, 25.8.1994 gününde açılan tazminat davasında SOMA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ"nce 27.11.1997 gün ve E: 1994/326, K: 1997/401 sayı ile, davanın kabulü ile 50,000,000.- TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının bakiye hakkının saklı tutulmasına ve davacılar için toplam 650,000,000.- TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Sözkonusu dava ile ilgili yargılama sürmekte iken davacı E.O. vekilince, tazminat dosyasına ibraz olunan bilirkişi raporunda belirtilen yapay kolun maliyetinin 16.000 Alman Markı olması ve kısmi davada talep edilen maddi tazminatın bunun yarısını karşılaması nedeniyle, kısmi davada saklı tutulan 8.000 Alman Markı tutarında maddi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesi istemiyle Turgutalp Belediye Başkanlığı, TEDAŞ Manisa Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü ile Ahmet Dikmeoğlu ve Ahmet Çoban"ın aleyhine, 10.2.1997 gününde ek maddi tazminat davası açılmıştır.
SOMA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 25.2.1999 gün ve E: 1997/374, K: 1999/42 sayı ile, davalı Belediyenin sorumluluğunun idari bir eylemden kaynaklandığı nedeniyle Turgutalp Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE; davanın KABULÜ ile 8.000 Alman Markı karşılığı 900,000,000.- TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; bu karar, YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ"nin 20.5.1999 gün ve E: 1999/3449, K: 1999/4700 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Bunun üzerine TEDAŞ Manisa Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü vekilince, sözkonusu tazminat davasında verilen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre: davalılardan A.Ç"nin 3/8 ve A.D., Turgutalp Belediyesi ile müesseselerinin 1/8 oranında kusur ve sorumluluklarının saptandığı, sözkonusu yargı kararları gereğince idareleri tarafından icra dosyasına yapılan ödemeler ve diğer davalıların kusur oranları dikkate alındığında Turgutalp Belediye Başkanlığına rücu edilecek alacağın 753,440,666.- TL. olduğu ileri sürülerek, sözkonusu alacağın Turgutalp Belediye Başkanlığından tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 17.8.2000 gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır.
MANİSA İDARE MAHKEMESİ; 25.10.2001 gün ve E: 2000/920, K: 2001/1211 sayı ile, dava konusu edilen alacak, B.K. 147. maddesi anlamında bir rücu davasının konusunu oluşturduğundan anlaşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
TEDAŞ Manisa Elektrik Dağıtım Müessesesi vekilince, 2.1.2002 günlü dilekçe ile, olayda olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle giderilmesi istemiyle başvuruda bulunulması nedeniyle İdare Mahkemesi Başkanlığınca, dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü"nün Samia AKBULUT"un Başkanlığında Üyeler: Yılmaz DERME, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Ayla ALKIVILCIM, Turgut ARIBAL ve Hıfzı ÇUBUKLU"nun katılımlarıyla yapılan 25.3.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU"nun 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN"ın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun"un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa"nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi"nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.
Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan dava, zarargören tarafından açılmış bir tazminat davası iken, İdare Mahkemesi"nde açılan dava, zarar verenlerden tazminatın tamamını ödemiş bulunan tarafından diğerine karşı açılmış bir rücuen alacak davası olması karşısında, olayda davaların konuları ve sebepleri farklı olduğu gibi tarafların aynı olması koşulu da bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.
SONUÇ: 2247 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa"nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 25.3.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.