Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-106 Esas 2005/117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/7-106
Karar No: 2005/117

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/7-106 Esas 2005/117 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu'nun 2005/7-106 E, 2005/117 K numaralı kararı, bir şirketin ihracat bedeli dövizini süresinde yurda getirmediği ve hesabını da süresinde kapattığı suçlamasıyla ilgilidir. Yerel mahkeme, sanık şirkete önödeme yapması karşılığında kamu davasının ortadan kaldırılması yönünde karar vermiş, ancak katılan vekili bu kararı temyiz etmiştir. Ceza Genel Kurulu, önödeme esas para cezasının miktarının kesin nitelikte olduğuna karar vererek, katılma vekilinin temyiz başvurusunu reddetmiştir. Kararda, 4961 sayılı kanunun 2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 2. ve 119. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 305 ve 317. maddeleri, ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun 3. maddesi zikredilmiştir.
Ceza Genel Kurulu 2005/7-106 E., 2005/117 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/7-106 E., 2005/117 K.

  • KAMBİYO YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEMEK
  • ÖNÖDEMEDEN DOLAYI PARA CEZASI MİKTARININ ORTADAN KALKMASI İSTEMİ
  • 4961 S. TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA KANUND... [ Madde 2 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 2 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 119 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 305 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 317 ]
  • 1567 S. TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA KANUN [ Madde 3 ]
  • "İçtihat Metni"

    ...... ...... San. ve Tic. Anonim. Şirketi"ne yüklenen kambiyo yükümlülüğünü yerine getirmemek suçunun nitelik değiştirerek kambiyo yükümlülüğünü süresinden sonra yerine getirmek suçuna dönüştüğünün kabulüyle sanık Şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 19.11.2003 gün ve 244-1666 sayılı hüküm katılan Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 28.10.2004 gün ve 7070-12103 sayı ile;

    "1- Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar"ın 8.maddesi gereğince suç tarihinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180. gün dolduğu gözetilmeden fazla önödeme yaptırılması,

    2- 06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4961 sayılı Kanunun" Geçici 2. maddesindeki düzenlemelere göre ve dava konusu ihracat bedelinin anılan Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yurda getirildiği de gözetilip TCK.nun 2. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek bir hüküm kurulmaması" isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yerel Mahkeme 20.05.2005 gün ve 18-373 sayı ile;

    "4961 sayılı Yasa hükümlerinin sanığın lehine olmadığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde tanımlanan ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı önödemeye uyulduğu" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

    Bu hükmün de süresi içinde katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay C.Başsavcılığının "temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği" görüşünü içeren 04.07.2005 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesi üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    İnceleme konusu olayda;

    Yerel Mahkeme, sanık şirketin ihracat bedeli dövizi süresinden sonra yurda getirip ihracat hesabını da süresinden sonra kapattığı, 1567 sayılı Yasanın 3/a maddesinde düzenlenen ve önödemeye tabi bulunan bu suçtan dolayı yapılan öneriye uyarak 346.785.000 TL parayı yargılama giderleri ile birlikte süresi içinde Maliye veznesine yatırdığından bahisle, sanık şirket hakkındaki kamu davasının vaki önödeme nedeniyle TCY"nın 119. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ilişkin önceki kararında direnmiş, katılan vekili 20.05.2005 günlü bu hükmü temyiz etmiştir.

    Ceza Genel Kurulunun 02.05.1983 gün ve 65/199, 02.05.1994 gün ve 97-126 sayılı kararlarında vurgulanan ilkeye göre; hükmün temyiz edilebilir olup olmadığını belirleme bakımından hüküm tarihindeki yasal düzenleme dikkate alınmalıdır.

    Önödeme nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin kararların temyiz edilebilir nitelikte olup olmadıkları saptanırken de aynı ölçü gözönünde tutulmalıdır. Buna göre, önödemede belirtilen para cezası miktarı, hüküm tarihi itibariyle CYUY"nın 305. maddesindeki kesinlik sınırının üstünde ise, önödeme nedeniyle verilen düşme (ortadan kaldırma) kararları da temyiz edilebilecek, aksi takdirde bu kararlar kesin nitelikte sayılacaktır. (CGK 05.02.1990 gün ve 367-6)

    Öte yandan, CYUY"nın Yerel Mahkeme direnme hükmünden önce 21.07.2004 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 305. maddesine göre, 2 milyar liraya kadar para cezasına dair hükümler kesin nitelikte olup, temyiz olunamaz.

    Yine, Ceza Genel Kurulu"nun 04.10.1993 gün ve 187-227 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kesin nitelikteki hükümler dahi, suç vasfına yönelik temyiz halinde, bu hususla sınırlı biçimde Yargıtay denetimine tabidir.

    Açıklanan bu ilkeler ışığında olay incelendiğinde;

    Katılan vekilinin suç niteliğine ilişkin açık bir temyizi olmadığı gibi, sanık şirketin ihracat bedeli dövizi süresinden sonra yurda getirmesi ve hesabı kapatması eyleminin başka bir suça dönüşmesi olasılığı da bulunmamaktadır. O halde, önödemeye esas para cezasının miktarı itibariyle düşme (ortadan kaldırma) kararı kesin nitelikte olduğundan, katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddi gerekir.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1- Katılan vekilinin temyiz inceleme isteminin CYUY"nın 305 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,

    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 18.10.2005 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara